Via: Hale Ateş
🔱
Bir yaşım, on yaşım, yirmi yaşım... Bebekliğim, çocukluğum, gençliğim..
Mideye kelebekler uçurtan, kalbe çarpıntı yaptıran o sevgi hiçbir yaşımda, ayımda, sonbaharımda bana uğramamıştı. Ben her zaman yalnız olan o çocuk, kız ve kadındım.
Sevmedim, sevilmedim.
Öpmedim, öpülmedim.
Herkesin saçlarını ördüğü bir annesi varken benim sadece saçlarımı yolan bir babam vardı. Karne günlerinde okulda çekilen o aile fotoğrafları... kabus gibi ama orada bile yalnızdım ben.
Peki ya neden?
Benim aradığım cevap da tam olarak buydu. Neden diye sormak istiyordum binlerce kez. Haykırmak istiyordum defalarca aynı lanet soruyu. Yıllarımın bedelini ödetmek istiyordum. Ve yapacaktım da, bu uğurda gençliğimi ve şimdiki beni gerekirse acımayacak, yakacaktım..
Onu ne olursa olsun bulacaktım.
🔱
Karanlık ve oldukça sessiz olan sokakta yürürken önünden geçtiğim sokak lambası bir tek beni aydınlatmaya yetecek kadar ışık veriyordu etrafına. Karanlık ama oldukça huzur dolu bir andı bu. Eşlik eden hafif rüzgar ve yere düşen bir kaç yağmur damlası..
Gözüm gökyüzünde parıldayan Ay'a takıldığında olduğum yerde bir süre bekledim. Karanlıkta yalnız ama bir o kadar da güzeldi. Tek başına tüm dünyaya ışık veriyor ama gücünden ve ışığından da bir şey kaybetmiyordu. Onun gibi olabilir miydim peki ben de ? Her ne kadar yalnız olsam da bu karanlıkta, devrilmeden dik durmaya devam edebilir miydim? Bilmiyordum.
"Abla! Hoş geldin.."
Biraz ileride görünen dumanlara doğru yaklaştıkça insan sesleri de kulaklarıma doluşup beni kısa süren bu yalnızlığımdan kurtarmıştı. Varillerin başında sohbet eden mahallenin gençleri hızla etrafımı sardıklarında onlara kalbimden gelen en büyük gülümsemeyle baktım. "Her gün biraz daha mı uzuyorsunuz siz?"
"Valla bir tek Osman uzamıyor abla.."
Aralarındaki en kısa arkadaşına laf soktuğunda diğerleri de ona katılıp kahkaha atmaya başladı. Osman'ın bu muhabbete hafiften bozulduğunu görüp elimi destek vermek istercesine omzuna attım. "Bana da çok uzun adam lazım değil zaten, ne dersin Osman çalışalım mı seninle?"
Osman'ın gözleri hevesle parıldadığında beklediğim gibi itiraz sesleri de hızla yükselmeye başladı. "Abla ben kaç aydır kas çalışıyorum ama, bak.."
Kolunu sıyırıp kaslarını sıktığında gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. "Tamam işte sen kas yapmışsın, bana daha cılız adamlar lazım ki sıfırdan başlayıp eğitebileyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜZME
RomanceKaranlık odanın köşesinde tek başına ağlayan kız çocuğu büyümüş ve artık genç bir kadın olmuştu. Diğer çocuklar gibi bez bebek tutamayan o elleri şimdi ise silah kavrıyordu. Kimse ondan kaçmıyor, hatta yardım dilenmek için ayağına kapanıyordu. Çünkü...