Bölüm 9 : Çete

18.3K 592 79
                                    

Via: Hale Ateş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Via: Hale Ateş

🔱

"Sen neden soruyorsun bunu ?"

Karşımda oturan adama aynı onun bana baktığı gibi şüpheyle bakmaya başladığımda, o benim aksime daha kararlı gözüküyordu. "Aradığın adam... Bir fuhuş çetesi lideri. Kız çocuklarını evlerinin önünden kaçıran bir liderden bahsediyorum."

Edindiğim bilgiler o an beni kızgın alevlere attığında şaşkın bakışlarımı doğrudan çantaya diktim. Babamın... böyle bir adamla ne işi vardı ? Neden onun peşindeydi? Daha doğrusu... kimden emir alıyordu?

"Peki ben nerede bulabilirim bu adamı?"

"Ciddi misin sen?"

Ses tonu bir anda yükseldiğinde neden sinirlendiğini anlayamayarak ona baktım. Bakışları hala yabancı ve soğuktu. "Bir mafyadan bahsetmiyorum, çete lideri diyorum. Aralarındaki farkı biliyor musun?"

Başımı olumsuz anlamda iki yana salladığımda durumun ne kadar kötü olduğunu anlamaya çalıştım. Ben öyle büyük mafyalarla uğraşmıştım ki, bir çete gözüme oldukça basit bir iş gibi gözüküyordu.

"Mafyaların kuralları vardır. Yıllardır uydukları ve uymak zorunda oldukları kurallar bunlar. Bizim mahallenin de bazı kuralları var, sen zaten çok iyi biliyorsun."

Son cümleyi bastıra bastıra söylediğinde gözlerimi kaçırdım. Çoğu zaman bu kurallara uymadığım için çaktırmadan bana laf sokuyordu.

"Ama çetelerin kuralları yoktur Hale. Liderleri kimse, ne istiyorlarsa sorgulanmadan yapılır. Korkuları yoktur. Onlar için kanun da, devlet de yoktur."

Bu bilgiler beni az da olsa korkutmaya başladığında ona bakmaya devam ettim. Güzel konuşuyordu, ama ne anlatırsa anlatsın ben bu işten vazgeçemezdim, o bunu anlamıyordu.

"Oraya tek başına gidip ne yapacaksın sen? Liderlerini mi öldüreceksin? Buna izin verirler mi sence?"

"Onu öldürme gibi bir planım yok." dedim kendimden oldukça emin çıkan sesimle.

"Ne yapacaksın peki?" Kaşları iyice çatıldığında hep yaptığı gibi dikkatle yüzümü okumaya çalışıyordu.

Aslında bu kısmı ben de fazla düşünmemiştim, doğaçlama davranacaktım sanırım. Bana nasıl davranılırsa, aynısını onlara da yapacaktım.

"Daha ne yapacağını bilmediğin bir adamı mı arıyorsun?" dedi şaşırdığı belli olan bir ses tonuyla.

Evet. Bildiğim tek şey babam o adamı bulmaya gidecekti. Ve ben de babamı..

"Halledebilirim." dedim onun gerçekçi sözlerine inatla.

"Her şeyi halledebileceğini sanıyorsun. Bu kadar mı çok istiyorsun ölmeyi?"

HÜZMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin