O Çok Güçlü Biriydi

700 44 2
                                    

Eylül ve Ali Asaf yol boyunca konuştular.
Ali Asaf : İnan bana eğer okursan. Yani ne bileyim daha mutlu daha onurlu daha kendi ayaklarının üzerinde olan biri olursun. Okuman lazım Eylül
Eylül : Tamam. Düşünücem
Ali Asaf : Hah! İyi misin?
Eylül : Ne oldu? İstersen hemen kararımı değiştirebilirim
Ali Asaf : Hayır hayır öyle kalsın
Eylül : Deli ya
Ali Asaf : Efendim!?
Eylül : Hi hiç!
Ali Asaf : Ne yapalım canım senden öğrendim
Eylül: Anlamadım!
Ali Asaf : Şey ya baksana çiçekler ne güzel ilk bahar mı geldi ne?
Eylül :  Ne saçmalıyorsun. Ali Asaf etrafta çiçek yok ayrıca kışın ortasındayız
Ali Asaf : Ben yanlış görmüşüm demek ki
Eylül bir anda kahkaha atmaya başlar. Ali Asaf ona sürekli espri yapıp güldürüyordu.
Ali Asaf  : Noldu neye güldün?
Eylül : Şu tavırlarına baksana ona gülüyorum
Ali Asaf : Yakışıyor ama böyle somurtma gül her zaman
Eylül konuyu değiştirip susar bir kaç dk sonra eve gelirler.
Eylül hemen odasına gidicekken Ali Asaf durdurur onu
Ali Asaf : Eylül?
Eylül : Hı?
Ali Asaf hafif bir gülerek "İyi geceler.". Dedi tüm içtenliğinle Eylül de ona gülerek iyi geceler diledi ve ikiside odalarına geçtiler.

2 Saat sonra
Etrafta silah sesleri duyulmaya başlar. Eylül hâlâ uyumamıştır. O gecenin şokundan dolayı silah sesi onu etkilemişti. Yere çöküp kulaklarını kapatıp başını öne eğip ürkek bir şekilde ağlamaya başladı
Eylül : Hayır! Hayır sus sus! Yeter sus. Hayırr.

Ali Asaf'dan
Silah sesine uyanmıştım. Pencereye açıp etrafa baktım uzaktan geliyordu sesler. Pencereyi kapattım odadan sesler gelmeye başladı. Eylül'ün sesiydi bu. Duyar duymaz odasına koştum kapıyı tıkladım ses vermedi bir kaç kere seslendim yine cevap vermedi. Odaya girdim yerde oturuyor elleriyle kulaklarını kapatıp ağlıyordu. Yanına çöküp ellerimle yüzünü kaldırdım

Ali Asaf : Eylül? Eylül bak bana hı? Noldu?
Eylül : Geçti mi? Hı!
Ali Asaf : Evet bak geçti bak dışarıya uzaktan geliyordur. Bir şey olmadı tamam sil göz yaşlarını.
Eylül 'den
Gözlerimden akan yaşlarımı elleriyle sildi. Kendine çekti bana ve sımsıkı sarıldı. Bu sarılma çok farklıydı. Anlamıştım artık onun yanında güvende olduğunu kendini çekerek sarılmayı bıraktık. Biraz utanmıştı bende aynı şekilde ama bozmadı devam etti.

Ali Asaf : Sadece bir şokdu emin ol geçicek. Biliyor musun çocukken bende böyle korkardım.
Eylül : Yaa
Ali Asaf : Evet hatta sürekli ağlardım korkardım.
Eylül : Geçti mi peki?
Yutkunmuştu. O gamzeleri kaybolup yerini üzgün bir surat gelmişti. Tekrardan gözlerime baktı
Ali Asaf : Geçiyor. Geçiyor ama neden ağladığının acısını hiç geçmiyor.
Kafasını tekrardan pencereye doğru yıldızlara döndürdü. Bir şey olduğunu anlamıştım
Eylül : Anlatmak ister misin?
Ayağa kalkıp o üzgün suratını bozup. Gülümsedi elini uzattı kaldırdı beni yerden elindeki saatine bakarak
Ali Asaf : Ooo geç olmuş baya. Biliyorsun yarın okula işe başlayacağım. Yatsam iyi olur. İyi geceler.
Kapıyı kapatıp odadan çıktı. Anlatmak istemediği yaraları vardı daha kabuk bağlamayan yaraları. Nasıl böyle gülüyordu peki nasıl böyle dimdik duruyordu. Evet o çok güçlü biriydi.

Eylül yanı başındaki defterini aldı ve şunu yazdı. "O çok güçlü biriydi."



GİZLİ SIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin