Sürprize Adım

726 45 5
                                    

Ali Asaf Eylül'ü yatağa yatırmıştı. Bir kaç dk ona baktıktan sonra dışarı çıktı. Bahçedeki bir sandalyeye oturdu. Karşısındaki sallanan ağaçları izlemeye başladı. Aklına sürekli babasına o söylediği sözler geliyordu. İçinde bir pişmanlık, bir keşke vardı.
Ama zamanı geri alamazdı. Gözlerini kapattı başını hafif arkaya doğru aldı. Kendinş cırcır böceği sesine ve ağaç sallanma seslerine bıraktı. O huzuru aniden bir telefon bozdu

Ali Asaf : Alo?
Ziyanur'un avukatı : Merhaba Ali Asaf bey. Müsait misiniz?
Ali Asaf : Buyurun müsaitim.
Ziyanur'un avukatı: Güzel. Olaydan haberiniz var biliyorsunuz.
Ali Asaf : Evet.
Ziyanur'un avukatı : Gizli kalsın mı peki?
Ali Asaf : Hayır gizli kalmasın. İstanbul 'a dönünce verin.
Ziyanur' un avukatı : Peki Ali Asaf bey görüşmek üzere.

Ali Asaf telefonu kapattı arkasından onun sesini duydu.
Eylül : Ne gizli kalmasın Ali?
Ali Asaf şaşırdı Eylül'e döndü ayağa kalktı. Kekeledi biraz.
Ali Asaf : A-az önce Samet aradı sonuçları hastanın ailesine söyliyelim mi diye?
Eylül : Hm. Sen neden bu kadar endişelisin.
Ali Asaf : Hi-hiç. Hem boşversene sen neden kalktın hayatım.
Eylül : Korktum seni görmeyince.
Ali Asaf tebessüm etti iki eliyle eylülün yüzünü kavradı. Yanağından öptü.
Ali Asaf : Güzel sevgilim benim. Gel bak çok güzel burası sen seversin.
Eylül gülümsedi. Oturdu.
Eylül : Napıyordun burada?
Ali Asaf : Uykum yoktu bende buraya geldim. Hah dur sen bekle burada geliyorum.
Ali Asaf içeri gitti. Battaniye ve kahve yapıp geldi.
Ali Asaf : İşte geldim.
Eylül : Vayy çok iyi düşünmüşsün.
Ali Asaf : Ee işte ali Asaf olmak kolay değil.
Eylül : Sen bu aralar çok romantikleştin hayırdır?
Ali Asaf : Ayıp ettin ama sevgilim. Hiç mi yapmıyordum.
Eylül : Tamam tamam şaka yaptım.
Ali Asaf cevap vermedi trip atarmış gibi yaptı.
Eylül güldü eliyle Ali Asaf'ın yüzünün diğer tarafını kendine getirdi. Yanağına küçük bir öpücük kondurdu.
Ali Asaf'ın yüzü tebessüm etti hemen eylülün yanına daha da gelmeye başladı kolunu uzattı sarılarak kahvelerini içtiler.

..... 3 GÜN SONRA..... (İstanbul)

Eylül : Ah hayatım bende seni arıyordum.
Ali Asaf : Aa kalp kalbe karşıymış bak bende seni arıyordum.
İkiside güldüler.
Eylül : Bu bir hastamın sonuçları bakar mısın bi
Ali Asaf : Ver bakayım. Hmm tümör gittikçe büyüyor. Ameliyat gerek.
Eylül : Onu bende biliyorum. Yardım eder misin?
Ali Asaf şaşırdı Eylül'e döndü.
Ali Asaf : Efendim!
Eylül :Ne efendim ali yardım eder misin işte.
Ali Asaf : Sen yani benden yardım istedin öyle mi!?
Eylül : Öyle ama galiba kararımdan vazgeçicem.
Ali Asaf : Ha-hayır. Tamam.
Eylül : Yardım ediyorsun yani
Ali Asaf : Tabiki hayatım. Böyle soru mu olur? Ama keşke başka konular için de yardım istesen (imalı ve kısık sesle söyledi)
Eylül : Ne gibi?
Ali Asaf :Mesela çocuk yapmak gibi hem daha eğlenceli
Eylül durdu ali Asaf'a baktı.
Eylül : Neyse... Çok çene çaldın gidiyorum ben.
Ali Asaf : Sürekli git zaten.
Eylül gitti.

..................
Bahar: Oğuz!
Oğuz :: Efendim canım?
Bahar : Noldu?
Oğuz : Ne noldu?
Bahar : Ya bu sizin takımın hali ne olacak oğuz.
Oğuz : Hee ya hiç sorma sevgilim. Gol olan atışı ofsayt saydılar ya. Hep bir düzembazlık!
Bahar : Salak salak konuşma ben onu mu diyorum. Hallettin mi ali Asaf'ın dediğini.





GİZLİ SIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin