Şimdi
Eylül : Neden ağlıyorsun?
Ali Asaf göz yaşlarını siliyordu. Eylül onun elini tuttu. Ali Asaf gülümsedi.
Ali Asaf : Hiç öyle eski günler çok güzeldi amaa... Şimdi daha güzel.
Eylül : Daha da güzel olacak.
Ali Asaf : Her zaman güzeldi. Seni seviyorum.
Ali Asaf Eylülün alnından öptü. Kokusunu çekti. Beraber koltukta sarılarak uyuya kaldılar.
Yarın (Hastanede)
Oğbah, Esalp, AlEy hepsi hastanenin kafeteryasında oturuyorlardı.
Esma : Bundanda ye sevgilim.
Alp : Esma yeter ama.
Oğuz gülerek alpe göbek şişmiş hareketi yaptı.
Alp : Sevgilim al işte bu kasları senin için yaptım sen bana kilo aldırıyorsun.
Esma : Ben seni her halinle seviyorum sevgilim. Onun sevgilisi yapmıyor ya kıskandı.
Bahar : Pardon!? Bana mıydı bu laf!
Eylül : Sadece sana değil ikimize attı lafı.
Bahar esmaya sinirli baktı. Esma öpücük atıp gülmeye başladılar.
Ali Asaf ayağa kalktı.
Ali Asaf : Sizinde muhabbetinze doyum olmuyor ama gitmem lazım.
Eylül : Nereye Ali?
Ali Asaf : Bir çocuk hastamın yanına gideceğim. İstersen sende gel.
Eylül : Tamam gidelim.
Ali Asaf ve Eylül oradan gittiler. Ali Asafın hastasının yanına geldiler. (7 yaşında)
Ali Asaf : Ben geldimm!
Furkan : AA ali abi!!
Ali Asaf : Nasılsın bakalım?
Furkan : Resim yapıyordum. Bak nasıl olmuş?
Ali Asaf : vayy! Çok güzel olmuş. Peki o yanındaki kim?
Furkan utanmıştı. Gülerek söze girdi.
Furkan : Bahar abla ! Onunla çok iyi anlaşıyorum bende çizdim. Ali Asaf abi?
Ali Asaf : Efendim Furkancım.
Furkan : Aşk nasıl oluyor?
Ali Asaf tüm gamzesiyle güldü önce eylüle baktı sonra Furkana döndü.
Ali Asaf : Aslında onu kimse bilmiyor Furkancım.
Furkan : Bilmiyorlarsa neden var?
Ali Asaf : Çünkü bazı işaretler vardır bilmedende fark edersin. Mesela onu görünce kalbin hızlı hızlı atar. Her zaman ve sadece onu görmek istersin. Dünyada senin için bir tek o vardır.
Furkan: Hm. Benim Bahar ablada olduğum gibi mi?
Ali Asaf gülerek cevap verdi.
Ali Asaf : Evet!
Furkan : Aşkı bende anlamadım ama güzel şey olduğu kesin. Peki sen aşık mısın?
Ali Asaf yanı başında ayakta duran eylülün elini tuttu.
Ali Asaf : Evet. Aşk çok güzel bir şey ama sakın ha sakın kaçırma onu elinden sonra onlar kaçıyor bak. İnadı inat onlarınki.
Ali Asaf güldü Eylül gizlice ali Asafa vurdu.
Ali Asaf : Ahh! Neyse Furkan anlaştık dimi?
Furkan : Tabiki! Öykü abla senin var mı?
Eylül : Var Furkancım.
Furkan : Ee herkesin varsa çok güzelmiş o zaman.
Eylül : Tabiiki çok güzel.
Eylül Ali Asafın kulağına yaklaştı.
Eylül : Bahara mı aşık?
Ali Asaf gülerek kafasını salladı. O anda içeri Oğuz girdi.
Oğuz : Siz gitmediniz mi daha?
Furkan nasılsın bakalım?
Furkanın yüzü asıldı sinirle Oğuza baktı.
Furkan: Benim adım Furkan değil Furkancım.
Oğuz : İyi de ben naptım ki?
Ali Asaf : Daha napıcan oğlum çocuğun sevgilisini çaldın.
Oğuz : Haa o mesele
Hepsi gülmeye başladılar. Ali Asaf oğuzun omzuna vurarak.
Ali Asaf : Sana kolay gelsin kardeşim.
Eylül : Furkancığımı üzme sakın.
Eylül ve ali Asaf odadan çıktılar.
Ameliyatlarına girdiler akşam çıkışta Ali Asafın evine gittiler.
2 SAAT SONRA
Ali Asaf : İyi ki geldin. Biliyor musun ben bu duruma çok alıştım.
Eylül : Farkettim.
Ali Asaf : Napsak hemen evlensek mi biz ya
Eylül : Sırada bir tek o kaldı olabilir.
Ali Asaf : Ciddi misin!?
Eylül : Evet
Ali Asaf kahkaha attı. Eylüle sarıldı havaya kaldırdı.
Ali Asaf : Şükür be! Bende hemen istemezsin sanıyordum.
Eylül : Niye istemeyeyim. Bende en az senin kadar aynı evde yaşamayı istiyorum.
Ali Asaf Eylül'e daha da sarıldı. O anda kapı zili çaldı.
Eylül : Dur ben bakarım.
Eylül kapıya bakmaya gitti karşısında ziyanurun avukatı vardı.
Ziyanur'un avukatı : Öykü Alkandı dimi?
Eylül : Evet Buyurun benim.
Ziyanur'un avukatı : Bu zarfı Ziyanur bey Size vermemi istedi doktor Oğuz bey burada olduğunuzu söyledi.
Eylül : Peki teşekkür ederim.
Ziyanur'un avukatı : İyi akşamlar.
Eylül : İyi akşamlar.
Eylül kapıyı kapattı. Zarfı açtı içinde mektup vardı. Onu okumaya başladı
" Sevgili Eylül. Neler yaşandığını çok iyi biliyorum. Bu olayların en başında da ben vardım. Yıllar önce oğlum Ali Asafı öldü olarak gösteren kişi bendim sizi ayıranda. Bunları okurken en başta Ali Asaf'a kızacaksın biliyorum. Sakın unutma Ali Asafın sana söylemiş olduğu yalan iyiliğiniz içindi. Bu arada seni tebrik ediyorum oyununu başarıyla tamamladın ama eğer oğluma bir şey olursa yıllar önceki ört pas edinmiş cezanı çekersin. "
Eylül yıkılmıştı. Onca kötülüğü yapan aşık olduğu adamın babasıydı. Ve aşık olduğu adam da ona yalan söyleyip ona uymuştu. Elindeki kağıdı sinirle sıkıyordu. Ali Asafın onun yanına gelmesiyle patladı.
Ali Asaf : Sevgilim neredesin?kim gelmiş sen neden sinirlisin?
Eylül elindeki kağıdı havaya kaldırdı Ali Asafa gösterdi.
Eylül : Bune!?
Ali Asaf yutkundu bir şey diyemedi.
Eylül : Bune dedim!? Susarsın tabi! Zaten hep öyle olmamış mıydı!?
Ali Asaf : E-eylül açıklayabilirim
Eylül dalga geçer gibi sinirle güldü.
Eylül : Neyi açıklayacsksın ali Asaf. Eylül ben babamın yaptığı bu kadar alçak bir oyundan sonra onu korudum seni hiç mi saydım diceksin! Ali Asaf : Eylül iyiliğimiz içindi bizim içindi.
Eylül : Ne iyiliğinden bahsediyorsun sen ya! Bizim ilişkimiz başlı başına yalan üzerine kurulmuş.
Eylül kapıyı açıp gidecekken Ali Asaf kolundan tuttu.
Ali Asaf : Nereye!?
Eylül : Dokunma! Bırak beni.
Ali Asaf : Eylül gidemezsin. Beni dinlemen gerek.
Eylül : Daha fazla yalanlarını dinlemek istemiyorum... Şimdi aşkında yalandır senin.
Ali Asaf : B- bak bana her şeyi söyle ama aşkımı yalanlama Eylül. Ben ya ben sana deliler gibi aşık olan adam.
Eylül : O yüzden mi gözümün içine baka baka yalan söyledin!
Ali Asaf : Senin içindi!
Ali Asaf çok sesli bağırmıştı. Eylülün kolunu daha da sıkı sıkmıştı.
Ali Asaf : Eğer ona uymasaydım seni ihbar edecekti. Korktum Eylül çok korktum! Bir mucize gibi seni bulmuşken geri kaybetmekten korktum. Evet biliyorum sana yalan söylememem lazımdı ama o hasreti ben bir daha çekemezdim Eylül. Tamam konuşmayız susarız bizde ama lütfen kal Eylül!
