Büyük Sır

3.4K 60 5
                                    

"Eğer bir insanın kaderi birlikte yazılmışsa , kader onları iyi ya da kötü bir şekilde bir araya getirir. İster düşmanın olsun ister dostun kaderde o varsa bir gün yolları mutlaka kesişecektir."

2006 İstanbul

Ali Asaf : Ee hayatım ne oldu? Çok önemli dedin geldim.
Selin : Ali Asaf bak...
Ali Asaf : bir şey mi oldu yoksa sana?
Selin : Ayrılalım!
Ali Asaf , Selin'nin söylediği tek bir kelimeyle yıkılmıştı . Ne olduğuna anlam verememişti.
Ali Asaf : Selin şaka yapıyorsun değil mi? Yok yok öyle bir şey hı?
Selin : Üzgünüm Ali Asaf. Bırak gideyim ben.
Ali Asaf : Şşt! Hayır hayır hiçbir yere gitmiyorsun bana kabul edeceğim bir açıklama söylemek zorundasın selin.
Selin : Açıklama falan yok sadece senden bıktım anladın mı!?
Ali Asaf , Selin'in terk edişiyle dünyası kararmıştı. Canından çok sevdiği kadın bilmediği bir neden uğruna onu terk etmişti.

Ali Asaf : Marmaris'e taşınmayı planlıyorum. Artık orada bir hayat kurarım kendime.
Ziyanur : Oğlum gel bak yapma. Ne gerek var dur memleketinde.
Ali Asaf : Baba emin ol orası bana daha iyi gelecektir. Ben sizi yine tekrardan ziyarete gelirim. (babasına sarılır)
Ziyanur : Aslan oğlum! Kendine iyi bak tamam mı?
Ali Asaf : Emrin olur. (gülerler) Hadi bakalım görüşürüz.
Ali Asaf arabasına binip Marmaris'e doğru yol almıştır.
M

armaris

Eylül : Sakın bak tek bir adım bile yaklaşırsan öldürürüm seni!
Murat : Ee ama güzelim sen de fazla
uzattın. Bak bakalım kim kimi öldürüyor.
Eylül : Ne istiyorsun benden? Aylardır peşimdesin bırak artık ne olur.
Murat : Şşt! Peşini asla bırakamam.
Eylül : Sen gerçekten manyaksın sen iyi değilsin. Murat çok değiştin sen.
Murat : Çünkü beni sen delirttin!
Anlıyor musun? 4 yıldır sevgilinim beni bir kere bile sevmedin.
Eylül : Sen o 4 yılı bana zehir ettin. Sen hastasın sen iyi değilsin. Ne sevgilisi ya 4 yıldır benim peşimi bırakmayıp ölümle tehdit eden sensin.
Murat : Onlar geçti bir tanem.
Murat Eylül'e yaklaşıp onu öpmek ister ancak Eylül geri çekilir.
Eylül : Yaklaşma!
Murat : Bir kerecikten ne olacak ki Eylül?
Murat daha da yaklaşmaya başlar Eylül  Murat'a hızlıca bir tekme atıp oradan uzaklaşır. Eylül sahil kenarında dolaşıyordur.
Eylül:Ne yapıcaksın Eylül? Ne zaman bitecek bu şuan beni kurtaracak birini istiyorsun biliyorum. Keşke Annem yanımda olsa o bana her zaman güçlü olmayı öğretti. Ama bir çıkış yolu var. Biliyorum zor olucak senin için ama bunu yapabilirsin.
Eylül hemen eve gider. Evde silah aramaya başlar
Eylül : Hadi hadi!
Eylül silahı bulur. Silaha anlamsızca bakar ve elleriyle kavrar. Saat 15:47'dir.
Eylül : Geceye kadar beklesem iyi olacak.
Saat 11:45
Eylül evinden çıkıp muratın geceleri olduğu yere gitmiştir. Şans eseri de Murat oradadır.
Murat : Ben de seni bekliyordum.
Eylül.
Eylül : Tüh! Keşke beklemeseymişsin o zaman
Eylül alaylayıcı şekilde konuşuyor ve gülüyordur.
Murat :Anlamadım?
Eylül Arkasından silahı çıkartarak Murat'a doğru yöneltir.
Eylül :Şimdi anladın mı?
Murat şok olmuştur bir anda ayağa kalkmıştır.
Murat: Eylül!!! Ne yaptığını sanıyorsun sen!
Murat Eylül'e bir kaç adım yaklaşır
Eylül : Yaklaşma vururum! Yaklaşma dedim.
Murat : Tamam sevgilim sakin ol lütfen. Bırak hadi o silahı
Eylül : Ben senin hiçbir zaman sevgilin olmadım. Kendi kendine hayal kurmuş bir psikopatsın sen!
Murat : Eylül bak sinirleniyorum!
Murat Eylül'e bir kaç adım daha yaklaşır artık aralarında fazla bir mesafe yoktur.
Eylül'ün elleri titriyordur vurup vurmamak arasında kararsızdır.
Eylül: Yoo yok. Ben kendime bir söz verdim seni gebericem!
Murat : Yapamazsın hayır.
Murat Eylül'e elini uzatır ve o anki panikle Eylül Murat'ı kalbinin ortasından vurur. Ali Asaf ise tam oradan geçmektedir. Silah sesini duyduğu anda arabasını durdurup sesin geldiği yere doğru gider.
Ali Asaf : Noluyor ya orada?
Koşarak depoya girer ve bir adamın vurulmuş şekilde yerde bir kızın ise elleri titreyek telaş içinde adama baktığını görür.
Ali Asaf ve Eylül göz göze gelirler ve Eylül aniden arka kapıdan çıkar. Ali Asaf Murat'a bakar ölmüştür. Ve aniden Eylül 'ün yanına doğru koşmuştur.
Ali Asaf : Dur bekle!
Eylül durur. Ali Asaf'a bakar.
Eylül : Ne var ne oldu?
Eylül'ün o masmavi gözleri kan çanağına dönüşmüştür. Sesi titrek şekildedir ve dudakları titriyordur.
Ali Asaf : Farkında mısın bir cinayet işledin sen?
Eylül : Bu bir cinayet değil. Eğer gerçekten neden yaptığımı bilseydin emin ol böyle davranmazdın.
Ali Asaf : Ne o zaman söyle ki ben de ona göre davranayım.
Eylül'ün gözünden yaşlar akmaya başlar aniden geri silip Ali Asaf'a bakar.
Eylül : Bana yardım eder misin?
Ali Asaf ilk önce anlamaz sadece neden diye bakar.
Eylül : Tamam bak anlatıcam. Ama lütfen götür beni buradan.
Ali Asaf hiç tanımadığı bir kız olsa bile ona gerçekten yardım etmek istemiştir. Eylül 'e bakarken hiç anlam veremediği bir duygu olmuştur. İçinde onu koruma duygusu vardı.Bu bir abilik duygusuna benziyordu ancak o duygu git gide daha da farklı bir boyuta sürüklenecekti.






















GİZLİ SIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin