Ali iç çekti ona gülerek bakıyordu. Eylül bir şey demedi. Ellerini ayırdı.
Ve hepsi birlikte
Esma'nın cafesine gittiler. Bir kaç saat orada durdular. Eylül pek konuşmuyordu daha kötüsü ise alinin yüzüne bile bakmıyordu.
Hasret giderdikten sonra herkes evlerine dağıldı (burayı hızlı geçmek istedim)
⚫⚫⚫⚫
Ali heyecanla kapıyı açıyordu. En sonunda açmayı başardı.
Ali : İşte buyur bakalım.
Eylül içeri girdi. Eve baktı uzunca yaşadıkları tüm anıları gözünün önünden film gibi geçti.
Eylül : Hâlâ aynı düzen.
Ali : Sen gittikten sonra ellemedim hiç. Biliyorum sen düzeninin bozulmasını sevmezsin.
Eylül durdu.
Eylül : Ee ben duş alsam iyi olur.
Ali : T-tabi sen duşunu al.
Eylül yukarı çıktı. Ali ise koltuğa oturdu onu bekliyordu.
Eylül yatak odasına geldi. Anıları tekrardan gözünde canlandı.
Eylül 'den
Ona deli gibi sarılıp ağlamak istiyorum. O bana kırgın biliyorum ve bilmediğim bir nedenle ondan uzak duruyorum. Hiçbir şey yaşanmamış gibi davranamıyorum ve böyle yaparak onun kalbini kırıyorum. Sadece zaman gerek
Özür dilerim sevgilim.
Eylül bunları düşünürken duştayken kapı çaldı seslendi ona
Ali : Ee Eylül hayatım. Üstüne bir şey almamışsın.
Eylül : Evet unutmuşum. Yanında mı?
Ali : Evet
Eylül : Bekle çıkıyorum.
Eylül duştan çıktı yarı çıplak vücudunu gördü. Hafif bıyık altından gülmüştü.
Eylül : Ne bakıyorsun ver hadi!
Ali : Tamam al canım. Bana kızmanı bile özlemişim.
Eylül havluyu aldı. Ali aşağıya indi.
Eylül de geldi.
Eylül koltuğa oturdu. Ali de o oturur oturmaz onun dizine yattı.
Ali : Çok özlemişim ya...
Alinin yüzünde güller açıyordu.
Onun gülmediğini görünce üzüldü.
Ve dizinden kalktı.
Ali : Neden böylesin?
Eylül : Nasıl
Ali : Neden soğuksun neden uzaksın.
Eylül gözlerini kaçırmaya çalıştı.
Eylül : Hiçbir şey olmamış gibi davranamıyorum. Tekrardan o eski çifti iyileştiremeyiz gibi duruyor.
Ali elini tuttu
Ali : Hayatım! Biz seninle çift değiliz tekiz tek! Senin acın benim acın senin umudun, aşkın benim aşkım.
B-bak biliyorum hiçbir şey olmamış gibi davranamıyorsun. Ama beni senden mahrum etme.
Ben aylarca seni bekliyorum... Şimdi neden böylesin bana?
Eylül : Sadece o değil kızgınlığımda var.
Ali ne dermişçesine işaret yaptı.
Eylül : N-neden doktorluğu bıraktın.
Ali geriye doğru çekildi yutkundu.
Ali : Yani ş-şey...
Eylül : Ali bana bahane uydurmaya kalkma.
Eylül sinirlendi ayağa kalktı.
Dolabı açtı.
Ali : Napıyorsun?
Eylül : İçkiye başlamışsın. Doktorluğu bırakmışsın.
Eylül o sıra alinin üzerine yürüyordu
Eylül : Ali Asaf sen naptığını sanıyorsun? Bu mu çözüm
Ali : E-eylül istemeden oldu.
Eylül : Sen böyle mi ayakta durup bekleyecektin beni.
Alinin o an gözleri dolmuştu
Ali : yapamadım Eylül sen yokken
Eylül : Ali ben hiç çıkmayadabilirdim.
Ali : Eylül ben özür dilerim.
Ben iyi bakamadım kendime
Özür dilerim.
Eylül ona bakıyordu. Alinin gözleri doluydu dayanamayıp sıkıca sarıldı ona.
Eylül : Tamam. Ağlama geçicek
Ali : Ben inanıyorum mutlu olacağız.
Eylül : Her şey düzelecek. İkimizde mesleğimize geri döneceğiz. Yine eskisi gibi.
Sıkıca sarılıyorlardı. Ali ise onun kokusunu içine çekiyordu.
Ali : Seni çok seviyorum.
Ayrıldılar. Ali elleriyle yüzünü avuçladı.
Ali : Kötü anıları silmenin yolu var başarabiliriz
Eylül : Nasıl?
Ali : Yenilerini biriktirek. Yeni bir sayfa açarak.
İkisi beraber güldü. Ali parmağıyla eylülün yüzünde olan Yaşları sildi. Dudağına doğru yaklaşarak dudaklarına buse kondurdu.
