Ayrılık

707 38 3
                                    


Ziyanur : Dediğimi anladınız mı?
- Anladık efendim!
Ziyanur:Aferin! Biliyorsunuz eğer işi doğru düzgün yaparsanız emeğiniz para karşılığı ile size dönecek. Tamam gidebilirsiniz. Bir gün hakikatı öğrenince bunu senin için yaptığımı anlayacaksın oğlum!

Ziyanur Sinan'ı arar. Bu konuda o da ona yardım edecektir.
Sinan : Tamam. Ziyanur o iş bende ama yıllar sonra Ali Asaf gerçeği öğrenirse çok kötü olacak bunu sende biliyorsun.
Ziyanur: Her şey onun için bunu sende biliyorsun Sinan.
Sinan : Anlıyorum seni anlıyorum ama senin için de zor olacak bu emin misn?
Ziyanur : Evladımın kandırılmasına izin veremem.
Sinan : Nerden biliyorsun belki de gerçektir?
Ziyanur: Hah! Bunun gerçek olması imkansız kız burda senaryo yazmış bildiğin.
Sinan : Neyse ne! Ben senin tarafındaykm sen her zaman doğru yolu seçtin hadi kapatıyorum.

Ziyanur'un oyunu çok pis ve alçakça bir oyundu. Ali Asaf elbette bu gerçeği öğrenecekti. Ancak öğrenene kadar tüm dengeler değişecekti.

Eylül : Öyle yani güzel geçti bildiğin.
Ali Asaf : GÜZEL! neden dersine ben girmiyorum ki?
Eylül : Sanırım arkadaş olduğumuzu hissettiler.
Ali Asaf : Kesinlikle!
Karşıdan biri kamyon bi araba geçti. Önce kamyon etrafı toz duman içine kattı o sırada Ziyanur'un adamı o pis alçak oyunu başlattı. Arabayı Ali Asaf'a sürdüler. Ali Asaf'a çarptılar. Fazla yaralanmadı ama bu Eylül'ün endişelenmesi için yeterliydi.

Eylül :Ali Asaf! Ali Asaf... Ali! İyi misin ha!? Hayır hayır kapatma gözlerini Ali Asaf!
Eylül'den
Gözlerimin önünde acı çektiğini gördüm. Ben hiçbir zaman böyle bir duygu tatmamıştım. Hiçbir duygu beslemediğim adama nasıl oluyor da ona bir şey olacak diye ödüm kopuyor. Ya da sadece ben öyle biliyorum. Elini tuttum biliyorum beni bırakmaz benimde yerimde o olsaydı o da bırakmazdı.
Eylül : bak elini tuttum. Sen çok güçlüsün güçlüsün sen direnebilirsin. Tanıyorum ben seni asla vazgeçmezsin sen. Hayır hayır bak ampulansı aradım birazdan geliyorlar. Şşt gözünü kapatmayacağını sende biliyorsun doktorsun hem sen bide.
Sakın Ali Asaf gözünü kapatma kimim ben söyle hadi hı?
Ali Asaf : Bi-bir "melek"
O anda elimi tuttu güçlükle o kanlı dudaklarından şu kelimeler çıktı
"Se-seni Seviyorum" Biliyorum ben de seni seviyorum ve bunun içinde güçlü olmamız lazımdı.
O anda ambulans geldi hastaneye götürdük. Hemen ameliyata alındı bana korkacak bir şey olmadığını söyleseler de içimde kötü bir his vardı.
Sinan : Spanch verin! Tamam pek bir şey olmamış zaten. Nasıl böyle bir şeyi denersin aklım almıyor Ziyanur!
Asistan : Efendim hocam!
Sinan : Siz beni mi dinliyorsunuz! İşinize bakın! Tamam benim işim bitti hastayı kapatın ancak odasına normal yoldan götürmeyin bana haber verin anlaşıldımı ve hastayı öldü olarak gösterin !
Asistanlar : Ama hocam!
Sinan : Siz benim dediğimi yapın sadece!
Asistanlar :Peki hocam

Sinan ameliyattan çıkar çıkmaz Eylül'ün titreyerek ağladığını görür. Çaresiz bir şekilde yanına gider Sinan vicdansız biridir ama Eylül'e biraz olsun acımıştı. Ziyanur'un tekrardan bu kötü oyununa hak vermemişti.

Sinan : İçerideki hastanın yakını siz misiniz?
Eylül : E evet! Ne oldu Kurtuldu dimi?
Sinan başını öne eğdi. Biraz da inandırıcı olsun diye biraz üzüldü.
Sinan : Başınız sağolsun!

Eylül'den
O o sözü duyunca kalbime bir ağrı girdi. Başım hafif döndü. İnanmak istemiyorum. İnanmadım da inanmayacağım. O ölemez ki o benim gördüğüm en güçlü adam. Hayır Eylül bu sadece bir rüya Eylül hayır sakin ol! Biliyorum o gelmeyecek ama ben onu bekleyeceğim eminim o da beni beklerdi.






GİZLİ SIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin