Gece 03:32
Eylül aniden yatağından fırladı. Nefes nefeseydi ve ter içindeydi. Eylül bir bir kabus görmüştü Aliye döndü Ali ona gözleri açık şekilde bakıyordu.
Ali : Sevgilim? İyi misin?
Eylül : İ-iyiyim.
Ali yanındaki sehpasından suyu uzattı. Eylül aldı ve içti.
Ali : Gel sevgilim.
Eylül'ün omzuna dokunarak onu kucağına doğru yatırdı. Sıkıca sardı.
Eylül korkuyordu derin nefes alıp Ali'nin göğsüne daha da gömüldü sıkıca sardı.
⚫⚫
Oğuz : Eylül nasıl?
Ali : Kötü.
Oğuz anlamadım dermişçesine işaret yaptı.
Ali : Gece bir kabus görmüş. Fazla durgun.
Oğuz : O zaman sen bir git gel.
Ali : Burası ne olacak?
Oğuz : 1 saatliğine ne olacak sanki.
Ali : Sağol kardeşim.
Ali hızlıca hastaneden çıkıp eve gitti.
⚫⚫
Eylül : Sen de doğsan mı artık annecim. Hemen gelsen. Yüzümüzün gülmesi için en çok sana ihtiyacımız var. Gelsende sadece sen ve babana bağlansam.
Kapı sesi duyuldu. Aliydi.
Eylül : Ali?
Ali : Hayatım.
Eylül : Sen niye geldin?
Ali : Seni merak ettim. Kötüydün.
Eylül gülümsedi. Sarıldı ve gamzelerine dokundu.
Eylül : Ben iyiyim.
Ali : İyi ol zaten. Hep iyi olun. Hem ben bizim miniği de özledim
Ali eğildi ve eylülün karnını sevdi.
Ali : Minik Denizoğlu.. Hemen gel Bak gel de neler yapıyoruz senle.
Eylül : Dışlandım sanırım.
Ali : erkek erkeğe takılacağız hayatım.
Eylül : Erkek erkeğe (!)
Ali : Evet (gülerek)
Eylül : Ya kız olursa..
Ali güldü.
Ali : Erkek olur sanki.
Eylül : Sağlıklı olsun da sevgilim.
Ali : Bak o doğru. Hem kız olursa da erkek olursa da sana benzesin. Yani tamam bende fena değilim biliyorum ama kız olursa sana benzesin ya. Düşünsene iki çift mavi bana bakıyor güzel güzel. Daha ne isteyebilirim ki ben.
Eylül gülümsedi dudağını öptü.
Ali : Görüyorum ki iyisin. O zaman ben kaçar.
Eylül : Tamam sevgilim.
Ali sıkıca sarıldı ve yanağını öptü kokusunu çekti. Görüşürüz deyip hastaneye geri döndü.
⚫⚫
Çağla : Sonunda sonunda!
Çağla Mert'e sarıldı.
Mert : Fazla sıkıcı burası ya.
Çağla : Eğlenceli hâlâ çeviririz bizde o zaman.
Mert güldü.
Mert : İşte bu!
Bir anda ciddileşti.
Mert : Eylül nerde?
Çağla : O burada değil. Yanii hamile olduğu için.
Mert güldü iki dolandı.
Mert : Peki o şahıs.
Çağla : Ali Asaf mı?
Mert : Her neyse!
Çağla : Evet burada.
Mert : Güzel. Çok güzel.. Bana bak. Onlarla yakın olmaya çalış aynı şekilde bende olacağım.
Mert ellerini cebine koydu. Kapıyı açtı.
Çağla : Murat!
Mert döndü.
Mert : Ne var!
Çağla : Yine uğra..
Mert ukala şekilde çağlayı süzdü. Gözlüğünü takıp odadan çıktı.
(Mert'in kim olduğunu tahmin ettiniz sanırım)
Gece 22:12
Ali : Sevgilim.. Canımmm. Güzel yüzlüm..
Eylül elindeki mısırı ağzına atacakken durdu. Aliye baktı.
Eylül : Bir şey mi istiyorsun?
Ali : Aa ben hep bir şey isteyeceğim zaman mı güzel şeyler söylüyorum sana.
Ali Eylül'e daha da yaklaştı. Başı eylülün omuzundaydı.
Ali : Ha bu arada bir şey istemek demişken.. Sen ben bu gece..
Eylül ona baktı gülmeye başladı.
Ali de güldü.
Ali : Ne dersin?
Eylül : Hayır.
Ali'nin yüzü asıldı. Eylülün omuzundan kalktı ve doğruldu.
Ali : Bütün emeklerim bu sevgim boş boş. Vay be!
Eylül şaşırarak ona baktı.
Eylül : Aa! Nesin sen ağıt yakan anne falan mı?
Ali : Nıck Nıck! Ah be çok sevdiğin biri şimdi seni istemiyor Nıck Nıck!
Eylül : Trip mi atıyorsun sen?
Eylül güldü. Ali ona bakmıyordu.
Eylül : Şşt yakışıklı.
Ali : Çirkin var.
Eylül : O da olur.
Ali bir şey demedi. Eylül'e bakmıyordu. Eylül gülerek onun dizine yattı. Yanaklarını sıktı.
Eylül : Hadi hadi tripçi.
Ali hafif gülmüştü.
Eylül : Gördüm güldüğünü. Ayrıca sana gülmek yakışıyor. Böyle gamzelerin çıkıyor
Ali : Sen var ya..
Eylül : Ben var ya ben.. Çok seviyorum
Eylül yaklaşarak elleriyle Alinin yüzünü kavrayıp kendine çekti. Ve dudağına küçük bir öpücük bıraktı.
