Eskisi Gibi

926 68 15
                                    

Eylül hemen çekildi dudağından. Ona iyi geceler dileyip yukarı çıktı.

Ali de bir süre sonra geldi. Ona sarılıp uyumayı çok istiyordu. Ama eylülün bu tavrı izin vermiyordu. Yatağın önüne geçip eylülün uyuyup uyumadığını kontrol etti. Eylülün karşısındaki sandalyeye oturdu. Gülümseyerek ona baktı masumca. Önüne gelen saçlarını kenera çekti. Sevdiğinin duru güzelliğini sabaha kadar izledi.

⚫⚫⚫⚫
Eylül'den
Sabah uyandığımda elimi refleks olarak yanımdaki yere attım. Boştu ali yoktu. Sonra diğer tarafa döndüm karşımdaki sandalyede uyuya kalmıştı masumca uyuyordu.
Onun bu durumu yüzümde hafif bir tebessüm yaptı.
Aniden onun sesini duydum

Ali : Şşt gördüm seni güldün.
Kısık gözleri ve buğulu sesiyle bana bakıyordu.
Eylül : Hayır ya
(yazardan devam)

Ali gülümsedi ayağa kalktı.
Eylül : Ne bakıyorsun öyle gülmedim ki
Ali : Peki öyle olsun.
Ali gülerek dolabı açtı. Üstünü çıkardı.
Eylül : N-napıyorsun?
Ali şaşırdı ona baktı.
Ali : Üstümü değiştiricem.
Eylül : burada niye?
Ali güldü.
Ali : Hayatım saçmalama istersen nerde değiştireyim.
Eylül gözlerini devirdi sonra yatağa gömüldü.
Ali gülerek ona bakıyordu.
Ali : Ben aşağıya iniyorum. Sende çık oradan huysuz mavi.
Yanına yaklaşarak üstünden yorganı çekti gülerek aşağıya indi.

Eylül de aşağıya indi. Ali ona iç çekip gülümseyerek baktı. Eylül de masaya geçti.

Ali : Çok özlemişim biliyor musun?
O merdivenlerden inmeni. O uykulu halinle masaya oturmanı.
Arkamdan belime sarılmayı..

Ali gülümsemesini bozdu. Eylülün yüzünde tek bir mimik oynamadığını görünce. Bozmayarak o meşhur omletini masaya koydu.

Ali : İşte geldi...
Sen çok seversin.
Eylül : Derin Deniz Mavisi...
Ali gülerek kafasını salladı.
Ali : En azından bunu terslemedin.
Ali ona imali söylemişti. Eylül ona baktı. Yüzü az asılmıştı.

Eylül : Laf mı çarpıtıyorsun.
Ali : Hayır. Alınmak zorunda değilsin.
Eylül gözlerini yumdu nefes çekti.
Ali onun eline dokundu.
Ali : bugün birlikte alış verişe gidelim ister misin? Eskisi gibi.
Eylül başını salladı.
Eylül : Olur. İhtiyacım vardı.
Ali : Güzel! O zaman karı koca ikimize bir şeyler Alırız.
Eylül : paran var mı?
Ali durdu gülümseyerek başını salladı.
Ali : Var. Hem sen geldin. İnanıyorum iyileşip sahalara geri döneceğiz..
Ama önce...

Eylül gülümseyerek ona bakıyordu. Ali omletten bir çatal ve ekmek alıp Eylül'e uzattı.

Ali : Al bakalım..

Eylül ağzını açıp yedi. Bu ali Asafın
Çok hoşuna gitmişti. Beraber gülerek kahvaltılarını yediler.

⚫⚫⚫⚫⚫
Eylül : Hadi Ali.
Eylül o sıra makyajını yapıyordu. Saçını düzeltiyordu.
Ali o sıra kravatını takmaya çalışıyordu. Aynadan bakıştılar.
Ali : Özlemişsin..
Eylül gülümsedi.
Eylül : Napıyorsun sen orada?
Ali : Şunu takmaya çalışıyorum...
Ali durdu sonra onun önüne geçti.
Ali : Madem artık geldin. Ki iyi ki geldin.
Ali gülümseyerek eğildi.
Ali : kravatımı takar mısın?

Eylül durdu normalde ona uzak durmayı seçmişti başından beri.
Kararını değiştirip artık ona karşı sıcak olmayı seçti yine eskisi gibi

Eylül : gel bakalım

Eylül özenle alinin kravatını taktı.
Ali ona bakıp gülüyordu.

Eylül : Noldu,neye gülüyorsun?
Ali : Yanımdasın. Yine eskisi gibi... Mutlu olmayacağım bir sebeb mi var.

Eylül ona baktı gülümseyerek. Aliyi kendine çekip sarıldı.
Ali : Ohh mis kokulum.
Eylül güldü
Eylül : Sen muhteşemsin.
Ali : Yani biliyorum sevgilim.
Eylül ona bakıp gülüyordu.
Ali : Misal?
Eylül gülümsedi. Alinin kravatını düzeltti sonra yakasını.
Eylül : Gülebilen insan muhteşemdir.
Birini güldürebilen insan ise daha da muhteşemdir.
Ali gülümsedi. Elini eylülün saçına doğru yaklaştırdı.
Ali : O zaman ikimizde muhteşemiz.
Eylül : Aynen öyle
Ali : Başka muhteşem olduğumuz konular da biliyorum ben.
Eylül : Hmm. Tahmin ettiğim şey mi?
Ali : Kesinlikle.
Eylül yerinden kalktı.
Eylül : Haydii! Gidelim.
Ali : Eski haline dönmen çok sevindirdi beni.
Eylül : Biliyorum haksızlık yaptım. Özür dilerim
Ali Eylülün elini tutup avuç içini öptü. Ali : Seni seviyorum.

GİZLİ SIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin