0.1 "İLK TUVAL"

24.5K 1.2K 1.6K
                                    

Gördüğünüz saati yazar mısınız? Güzel bir anı olur bizim için.🌙🍷

&

"Ünlü iş adamı Ünal Kara'nın kızı, oyuncu İzel Kara uzun süredir ne ekran başına ne kamera karşına geçmişti.
İzel Kara'nın ortalıklarda görünmeyişi herkesi merak içinde bırakmıştı. Bunun yanı sıra Ünal Kara'ya uzatılan mikrofonlarda kızı ile ilgili sorulan sorulara cevap vermemesi bu meraka merak katıyordu.

Kafadaki soru işaretlerini dün medyaya sızan bir haber giderdi. İzel Kara'ya şizofren teşhisi konulmuştu. Ünal Kara da kızını kendi hastanelerinden birisine yatırmış, onun için özel oda tasarlatıp yurt dışından da alanında başarılı doktorlar getirtmişti. Bu kadar kaliteli bir oyuncuyu kaybetmek herkesi üzmüş bir yandan da şaşkına uğratmıştı. Kara ailesine ve İzel hayranlarına sabır dileklerimizi iletiyoruz."

Adam önündeki kapılara hızlıca göz gezdirdi. Adeta burnundan soluyordu. Elinde kızının durumunu manşete taşıyan bir gazete vardı. Bu durum canını çok sıkmıştı. Nasıl olur da böyle bir şey gazetelere kadar sızabilirdi? Hesabını sormalıydı! Kapıların yan tarafında bulunan camda o kadının ismini arıyordu. Sonunda gözleri en son kapıya takıldı.

"Psikiyatr Doktor Funda Demir."

Hızlıca oraya doğru yürümeye başladı adam. Elindeki gazeteyi sıkı sıkı tutuyor, avına yaklaşan aslan gibi sessizce yürüyordu. Kapının önüne geldiğinde kapıyı çalma gereğinde bile bulunmadan içeriye girdi.

O esnada elindeki gazetede bulunan yazıyı okuyan kadının aklı bu haberin gazeteye nasıl sızmış olduğundaydı. Bir yandan düşünüyor bir yandan da sağ eli ile çenesini kaşıyordu. Açılan kapı sesi ile birlikte oraya döndü kadının gözleri. Kapıyı çalmadan giren terbiyesizi merak ediyordu.

"Bu rezilliği hemen bana açıklayın." diyerek gazeteyi kadının masasına fırlattı Ünal Kara. Çok sinirliydi ve şu kadını şuracıkta boğabilirdi. Gelen kişiyi görünce gözleri büyüdü Funda Hanım'ın. Ünal Kara o kadar sinirliydi ki kulaklarından dumanlar çıkıyordu resmen. Fakat bu Funda Hanım'ı asla korkutmamıştı.

"Ünal Bey, bu durum nasıl medyaya sızdı bir fikrim yok fakat öğrenilmiş. Ve inanın yapılacak başka bir şey yok. Cidden üzgünüm. Bunu tartışmak yerine kızınızın durumu hakkında konuşalım." diyerek en yumuşak sesini takındı.

"Ne demek olan olmuş! Ben size neden para veriyorum o zaman? Bu olayın medyaya sızmaması için sizi öncü tutmuştum oysaki."

Funda Hanım karşısındaki sinirli adamı alttan almaya çalışarak kendisine edilen hakaretleri yutmuş ve konuyu değiştirmeye çalışmıştı. Fakat adamın son sözleri de onu sinirlendirmişti.

"Bunu konuşmak için geç! Siz şanınıza ve makamınıza üzüleceğinize keşke biraz da kızınızın durumuna üzülseniz." diyerek iğneleyici laflarını sıraladı art arda. Ve aynı zamanda yeşil gözlerini dikmişti adama. Ünal da ona karşılık vermeyi ihmal etmemişti. Kendince gözdağı veriyordu Funda'ya. Ve bunu da başarmış olacak ki ilk gözlerini çeviren kişi Funda Doktor olmuştu.

Bir süre sonra derin bir nefes alarak önündeki koltukların birine oturan Ünal: "Kızım iyileşebilecek mi?" diye sordu. Deminkinin aksine sesi o kadar kırılgan ve yorgun çıkmıştı ki, bu duruma şaşırmıştı Funda Hanım. Fakat bozuntuya vermeden, kendini de toparlayarak sorulan soruya cevap verdi.

"Her hastalıkta olduğu gibi erken tanı ve teşhis çok önemlidir. Fakat İzel için erken tanı gibi bir durum söz konusu değil ne yazık ki. Fakat biz onun için elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Şunu unutmamanızı sizden rica ediyorum Ünal Bey, bu gibi hastaların tedavisinde yoğun ilaç ve psikolojik terapiler gereklidir.

TUVALDEKİ KAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin