❦ 5-ESVED

13.6K 804 171
                                    


5-ESVED

#Lake of Tears – Blossom Blue

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

#Lake of Tears – Blossom Blue

#Vadim Kiselev - Separation

#LP –Muddy Waters


Korku sinsi sinsi damarlarımın içinde geziniyordu. Ne zamanın içindeydim, ne de dışında... Karadeliğe çekilmiş gibi zamanı parçalara ayırarak bir bilinmezin içinde savruluyordum. Ben yanlış yapmıştım. Merih'i yalnız bırakmamalıydım aşağıda. Bu en başından hatalı verilmiş bir karardı.

Beni neyin beklediğini umursamayarak merdivenleri gerisin geriye indim. Ayaklarım zeminle buluştuğunda koşuyordum artık. Dış kapı hafif aralıktı ama Merih görünürlerde yoktu. Kalbim boğazımda atarken aralık kapıyı sonuna kadar açıp bağırdım.

"Merih!" Merih kapıya sırtını dönmüş basamakların sonunda yirmili yaşlarının ortasında olduğunu tahmin ettiğim bir kadın ve erkekle konuşuyordu. Bunlar Mama'nın çalışanlarına benzemiyordu. Durumun kontrol olduğunu anladığımda vücudum gevşedi. Merih'in ters bakışlarına iki gencin meraklı bakışları eklenmişti. Ups! Sanırım bir pot kırmıştım.

"Merih bu kim?" diye sordu kız. Meraklı bakışları X-ray cihazı gibi vücudumu tarıyordu. Ne yapacağımı bilemez halde düşünürken kız birkaç hızlı adımla yanımda bitiverdi. Bir adım gerileme ihtiyacı hissettim. Kırk yıllık dostmuşuz gibi içten bir şekilde boynuma sarıldığında neye uğradığımı şaşırdım. Kıza tepki veremeden olduğum yerde put gibi kaldım. Bakışlarım Merih ile kesiştiği. Her an beni öldürecekmiş gibi nefretle bakıyordu bana. Kızın gereksiz samimiyeti de bunaltıcıydı. Sonunda kız geri çekilip konuştu.

"Merhaba ben Merve. Merih'in kuzeniyim. Sen de kız arkadaşı olmalısın. Çok güzelsin biliyor musun? Eminim çok akıllısındır da. Merih zekâya önem verir çünkü. Ben şimdiye kadar hiç aptal birisiyle birlikte olduğunu görmedim. Ay, nasıl da yakışıyorsunuz. Genler de muhteşem... Bence muhteşem çocuklarınız olur sizin. Sence de öyle değil mi abi?" Tek solukta destan yazan kıza şaşkınlıkla baktım. Hayır, bu şaşkınlıktan öte bir şeydi. Dehşete düşmüştüm. Allah'ım! Ne saçmalıyordu bu?

"Kız arkadaş mı?" diye sordum güçlükle.

"Ağzından çıkanı kulağın duysun Merve. Gece benim arkadaşım ama sandığın gibi bir arkadaşlık yok aramızda." Merih benim aksime daha sakin karşılamıştı kızın patavatsızlığını. Hala konuya Fransız'dım.

"Ya, yaa. Benim adım da Yiğit'ti zaten."

"Beni karıştırma işin içine," dedi Merih'in yanındaki adam. O da yanımıza gelip tokalaşmak için elini uzattı.

"Merhaba Yiğit ben. Kız kardeşimin kusuruna bakma Gece. İflah olmaz bir hayalperesttir kendisi."

Yiğit'in elini sıkıp gülümsedim. "Sorun değil."

Siyah CennetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin