❦ 20- AŞKIN KIYAMETİ

6.9K 398 40
                                    

❦ 20- AŞKIN KIYAMETİ

#Massive Attack - Teardrops
#Tina Dico - Drifting

Ruhum ıstırabın kıyısında yalpalayarak yürüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ruhum ıstırabın kıyısında yalpalayarak yürüyordu. Ha düştü ha düşecekti yani. Zaman bir çark olmuş döndükçe girdabına beni de sürüklüyordu. Anılar vardı. Anılar... Hatırladıkça içimi çürüten, ağladıkça gözlerimi kanatan anılar.

Acı ilmek ilmek işleniyordu zerrelerime. Bitmiyordu. Bitse huzura kavuşacaktım. Kuş olup uçacaktım zalimlerin olmadığı diyarlara.
Tüm bu kaosun içinde cıvıl cıvıl bir odaya getirmişlerdi beni. Sarıya çalan yeşil renkli duvarlarda çiçek açmıştı sanki. Odanın her köşesinde farklı türde çiçekler vardı. Kimisi tavana kadar boy vermişken kimisi de bulunduğu küçücük saksıda hükümranlık sürüyordu. Sağ tarafımdaki kitaplıkta birkaç dergi ve kitap vardı. İki koltuk karşılıklı konumlandırılmıştı. Birinde ben oturuyordum, diğeri ise henüz boştu. Ortadaki sehpada hafif atıştırmalıklar ve bir sürahi dolusu yeni sıkıldığını tahmin ettiğim portakal suyu vardı. Odaya dostane bir hava verilmeye çalışılmıştı. Bu barizdi.

Oturduğum beyaz koltukta huzursuzca kıpırdanıp boydan boya cam olan duvardan denizi seyrettim. Çarşaf gibi hareketsiz denizin üzerinde gemiler geçiyordu. Camları açsam denizin tuzlu kokusunu içime çekebilirdim belki de. En son ne zaman bunu yaptığımı hatırlayamıyordum bile. Korku filmlerindeki lanetli evleri sollayacak derecedeki o evde gün yüzü bile görmezken deniz tatlı bir gündüz düşü olarak kalıyordu.
Bakışlarım uçsuz bucaksız denizde kulaç atarken kapı açıldı. Topuklu ayakkabılardan gelen hafif tıkırtılar zemini dövdü. Topuklu ayakkabılardan nefret ederdim, beni kadınsı gösterdiği için.

"Ne kadar huzurlu bir manzara değil mi? Bu manzaraya sahip olabilmek için başhekimle az mücadele etmedim," dedi Deren Hanım hafif bir gülüş eşliğinde. Bakışlarımı denizden koparıp ona çevirdim. Ne tepki vermem gerekiyordu? Onu onaylamalı mıydım? Yoksa gülümsemeli mi?

Susmak en iyi cevaptı.

Deren Hanımın bozguna uğramış bir şekilde karşıma oturdu. Tepkim hoşuna gitmemiş olmalıydı. Elindeki dosyayı kenara bıraktı. Burnunun ucuna gelen gözlüğü işaret parmağıyla itip düzeltti. Kendini hazırlar gibi derin bir nefes alıp verdi. Her hareketini dikkatle takip ediyordum. O da bunun farkında olmalıydı ki hareketlerine özen göstermeye çalışıyordu.

"Bir şeyler yemek ister misin? Beğenebileceğini düşündüğüm birkaç şey getirttim senin için."

Başımı hayır anlamında salladım. Deren Hanım gittikçe bozuluyordu fakat inatçı kişiliği bu yenilgiyi kabul etmeyip direniyordu. Bile isteye yaptığım bir şey değildi bu. Sadece insanlardan uzunca bir süre ayrı kalmak istiyordum. Merih'ten bile...

Siyah CennetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin