Ellerimde izin...
Gözlerimde tortun kaldı be Toprak gözlüm...
Kokun sinmiş rayihalar halinde İstanbul'a
Uzaktın sen...
Dayanmak zulüm...
Bir kere vuslata dokunmuşken
Ardında bıraktığın sadece ölüm...
<.> <.> <.> <.> <.> <.>
Günler gelip geçiyordu. Hayat kimsenin özlemini aşkını umutlarını dikkate almadan kendi devrinde deveran etmekteydi.Narin kız o rüya gibi günden sonra normal hayatına ayak uydurmak için çok uğraşmak zorunda kalmıştı. Ji Sub gittikten sonra geçen bir ay boyunca ondan hiçbir haber alamamasıda bu uyumu zorunlu hale getirmişti kuşkusuz.
Murat kardeşim dediği bu ufak kızın günden güne solan yüzüne baktıkça Kore'ye kadar gidip o adamı bir güzel tepelemek istiyordu. Bu düşüncelerle yumruklarını sıkmış dişlerini gıcırdatırken koluna dokuna bir elle irkildi.
Kendi esmer teninin üzerinde bir inci tanesi gibi parlayan o minik ellerin görüntüsü bir kere daha sarsdı kalbini. Gözlerini kaldırıp o dumanlı gözlere baktı korkarak. Evet korkuyordu Murat bu buğulu gözler ölümü olacaktı bir gün. Bade...
" Aklındaki cinayet senaryolarını uzaklaştır Murat. Sen böyle sinirli olunca Narin daha içine kapanıyor... Lüten."
....Ah be ceylanım bakma bana böyle... Ölüyorum bana böyle baktıkca canözüm...
"Ama elimde değil Bade... Haline baksana bir lokma kaldı. gözlerindeki bütün pırıltı soldu gitti. Yakarım anlıyor musun onun için dünyaları yakarım! Ama elimden bir şey gelmiyor!"
"Biliyorum Murat... Çok seviyorsun onu... O zaman sevginle sar onu şiddetinle değil...."
Kalkıp yanına gitti usulca Narin'in. Elini tutu önce ne kadar da ufak kalmıştı. Narin sanki hayatla son bağıymış gibi sarıldı boynuna Murat'ın. Dökemediği yaşlarla sarsılıyordu bedeni..
" Özlüyorum..."
Daha sıkı sardı Murat Narin'ini. Bütün dünyanın kötülüklerinden saklamak ister gibi...
... Kalbim hızlanma bu kadar ne olur. Sana ait değil o. Bak nasılda kanatları altına aldı sevdiğini. Kimse ulaşamaz ona şimdi. İzin vermez. Unut artık o gözlerde sana sunulacak aşkın hayalini...
Bade gözlerini kaçırdı karşısındaki bu manzaradan. Seviyordu Murat'ı. Hatta sevmek az kalıyordu o söz konusu olunca. Ruhuna işliyordu Murat her nefesinde. Ama o Narin'e bağlıydı. Narin'i kıskanamıyordu bile. O kadar yakındı ki Bade'ye Narin. Dostuna gitti diye sevdiği, isyan bile edemiyordu.