Aşk Kapıyı Çalınca~

2.6K 227 26
                                    

Mehmet~

"Aman Ölüm Zalim Ölüm Üç Gün Ara Ver
 Al Başımdan Bu Sevdayı Götür Yare Ver"

Sarayburnu'nda İstanbul'un hemen yamacında elimde çayım fonda Melihat Gülses Abla... Eh daha ne ister ki bu Mehmet Oğlan değil mi? Hiç bir şey istemez...

İçim o kadar sıkılıyordu ki kendimi sahile zor attım bugün. Yağız'la yaptığımız baskın tam olarak olmasa da bir yönden başarıya ulaşmıştı ama benim davamda hala sıkıntılar vardı. Gönül davamda ise Hakim ne karar vereceğini şaşırmış durumdaydı.

Ben kendimi bildim bileli Umut'u seviyorum. Yani sanırım seviyorum.  Sevdayı onun gözlerinde bulmuştum çocuk aklımla... Sonrasında çok güzel görmüştü bu gözler ama hiç birine meyil vermemişti kalbim. O nedenle Umut benim tek gerçek aşkım oldu şimdiye kadar.

Daha düne kadar bu durumu asla irdelememiş, ona olan aşkımı tüm imkansızlığı ile kabullenmiştim. Kaderim buymuş diyerek, yardan gelen bütün çileyi kalbime gömmüştüm ama... İşte o kocaman ama, karamel saçlı bir kızın saçının telleriyle karşıma çıktı bir anda...

Kimdir nedir bilmeden o incecik beline sardığım kollarımla mı bağladım onu aklıma anlayamadım. Neden şu anda onun karamel saçlarını düşünüyorum onu da bilmiyorum. Bildiğim bugün Umut'un yanında bile o ateş parçası güzel mavileriyle hep aklımdaydı.

Umut deyince akan suları durduran kalbim bugün başka bir ad için çağlıyordu sanki. Ama Umut benim için hala çok önemli. Ona bir şey olsa dağları yerinden oynatırım da... İşte kelimelerim ilk kez onu tasvir ederken yarıda kalıyor. Koskoca adamım ben ya. Neyin nesi bu heyecan anlamadım ki. Ergenler gibi papatya falı bakacağım neredeyse...

Kesin aklım karışmıştır benim. İnsan senelerdir sevdiği kızdan bir tutam karamel saç için vaz geçer miymiş. Hem de benim gibi koskoca adam...

O karamel ateş parçası da çok genç değil mi? Topraktan az önce başını kaldırmış buğday başakları gibi. Nasıl da müşfik bir sesi vardı Onur'la konuşurken... Ah Onur Çakalı! Nasılda yavşadı kıza anında! Ben narkotik şubeye uğrayıp bir kulağını çekeyim onun!

Ah be Mehmet ne söyleyeceksin adamın kulağını çekerken. "Bana bak Onur benim sevmediğim ama yine de senin dokunamayacağın kızdan uzak dur! Mu? Evet çok mantıklı gerçekten! Ah be ateş parçası nereden çıktın karşıma!

Ben halimden memnundum be güzel gözlüm. Hasrete kalbimi adamış yuvarlanıp gidiyordum. Ne vardı yani benim dengemi bozacak. "Umut mutlu olsun da" diye başlayan cümlelerin arkasına saklamıştım bütün hayallerimi. Şimdi sen bana başka bir yol daha var diyorsun. Aslında demiyorsun da benim bu akılsız kalbim senin bir tek bakışının peşine takılıp gitmek istiyor.

Ah benim salak kafam belki kızın sevdiği var. Öyle tazeyi bırakır mı hiç etraftaki kurtlar. Hem de kız doktor olacakmış. Ah hasta olsam da elleriyle şifa verse bana...

Oğlum Mehmet en iyisi kalk git sen evine biraz uyu. İyice Mecnun'a bağladın.

 Neyse Güzel kadın iyi akşamlar sana... Benden başkasına sırlarını açma olur mu İstanbul'um...  Kalbime iyi bak...

Narin~

"İşte sonra benim patakladığım adam polis çıktı. Mehmet Komiser olmasa herhalde adamı hastanelik kendimi de nezaret hanelik  edecektim."

BelkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin