Sahaflar çarşısının ortasında gözlerimi kapayıp o güzel eşsiz harikulade kitap kokusunu içime çektim. Almam gereken kitapları almış olmama rağmen bu çarşının sıcak havasından kopmak istemiyordum.
İstemiyordum da kolumdaki saate göz attığım anda aklımdaki bütün pembe baloncuklar patır patır patladı. Bir an Özkan hocanın gözleri doluşuverdi aklımın odalarına ve o anda ben küçük bir çığlık kopartıp koşmaya başlamıştım bile.
Kahretsin Kahretsin yine geç kaldım!! Bu sefer beni kesin derse almayacak. Tamam da benim bu arkadaş diye yanımda gezdirdiklerim beni niye aramıyorlar. Neden!! Ahh ahhh çekmediğim dertle çile kalmadı!! Yalnızım dostlarım yalnızım yalnız!!!
Ben böyle arabeske bağlamış bir şekilde koştururken Whatsap grubuna bir sövdüreyim diye telefonu elime alınca 12 çağrı bilmem kaç küsür mesajı gördüm. Ayy ya ne kadar vefalılar baksana benim telefon sessizdeymiş. Kuzularım ya!!!
Tam telefona geliyorum yazıyorken benim geldiğimi görmemek ayıbı yapmış birşeye çarpmam bir oldu. Ama ne çarpma sanırım tüm iç organlarım yer değiştirdi. En azından midem le akciğerlerim bir merhabalaşmışlardır yani.
Beni sarmalayan kollara aldırmadan tam çenemi açmış taarruza geçecektim ki...
Birden karşımda her gece yatmadan önce gizlice öptüğüm o güzel gözleri gördüm. Şaşkınlıktan hafif büyümüş o çekik toprak rengi gözleri...
Ben Narin...
22 yaşında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi. Biraz dalgın çoğunlukla içine konuşan. Sevdi mi tam seven, kızdı mı 3 volkan gücünde bir kız...
O gün o gözlere bakınca hayatımın tamamen değişeceğini tahmin edebilir miydim?
Belki...
Medya: Narin