Buse kahve Türk kahvesi yaptı. Koltukta yan yana oturup kahvelerini yudumladılar. Biraz hoş sohbetle birbirlerini daha da iyi tanıdılar. Buse biten kahvesini ters çevirip fal için soğumasını bekledi. Berk merakla ' Fal bakmasını biliyor musun ? ' dedi.
- Yok telefonda uygulama var ona gönderiyorum.
- Ne yalanlar sallıyordur kim bilir ..
- Yalan olduğunu bizde biliyoruz. Fakat işte laf olsun. Yoksa kızlar sandığınız kadar salak değil
- Kızların salak olduğunu kim söyledi. Kızım bir kere Allah size öyle bir hafıza vermiş ki her şeyi aklınızda tutuyorsunuz. Ben dün yediğim yemeği bilmiyorum.
- Soğumuş galiba . Ben şunun resmini çekeyim.
Buse sağdan soldan bir kaç tane resim çekti. Berk konuştukça Buseye ısındı. Aralarında bir cinsel gerilim olmaya başladı. Bakışlarda , dokunuşlarda , bunu hissediyordu. Buse içeriden durmadan yiyecek bir şeyler getiriyordu. Kek , cips , bisküvi. Kendini 40 yıllık dostunu , misafirliğe gelmiş gibi hissetti. Belkide Buse sadece arkadaşça vakit geçirmek için düşünüyordu.
Neden bu kadar kararsız dı ? Neden bu kadar sınırlar koyuyordu ki ! Düşünmeyi bıraktı. Kendini olayın ve zamanın akışına bıraktı. Busenin elini tuttu. ' Aslında el falına bakabilirim ?' amacı fal falan değildi. Buseyle aralarında etkileşim yaratacağı bir sıcaklıktı. Ve ünlü şairlerinde dediği gibi kalpten kalbe giden en kısa yol birbirine değen 2 el..
Berk gözlerini Busenin siyah gözlerinden ayırmıyordu. Parmak uçlarıyla avuç için okşuyor ve yavaş yavaş konuşup kızı hipnoz etmeye çalıştı. Bunlar en eski numaralar fakat işe yarıyordu.
Busenin hayran bakışları bunun en büyük kanıtıydı. Berk planladığı gibi gittiğini görünce 2. hamlesini yaparak kızın saçlarıyla oynamaya başladı. Hangi parfümü kullandığını sordu sonra saçlarını kokladı dahada yanına yanaşıp boynunu kokladı. Hafif kuru bir öpücük bıraktı boynuna.
Buse tepkisiz di. Ne istekli nede isteksizdi. Sadece kendini tamamen Berk'e teslim etti. Berk her hangi bir karşı koyma görmeyince devam etti. Kızın boynuna bir öpücük daha attı. Sonra yanağına ve dudaklarına ufak ufak öpücükler kondurdu. Buse dayanamayıp Berkin kafasını tuttu ve dudaklarını dudaklarına bastırdı.
Buse bütün gücüyle emmeye başladı. Berk arada dilini kızın dudaklarına değdiriyor sevişmeyi ateşine daha da harlandırıyordu. Bir elini kızın memesine attı. Sonra kasıklarına götürdü. Kızın kasıkları yanıyordu. Berkin elini hissedince birden irkildi. Berk tepkisiz kalınca çocuğun elini tutup kadınlığına götürdü ve okşamasına izin verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Üniversite (+15 )
Roman pour AdolescentsBerk ile kızın dudakları arasına sadece bir nefeslik mesafe kalmıştı. Kız biraz sonra olacak duygu fırtınasına hazırlanmış bir şekilde gözlerini kapatıp kendini olayların akışına bıraktı.