46 ; Heyecan × 158 ; Gözyaşı × 172 ; Yalan
290 ; Sır × 351 ;Ihanet × 565 ;Komedi × 588 ;Lise
~~
"Alev buzun içine düştü buz erimedi , alev de sönmedi . Gökyüzü sallandı kimse ölmedi . Biz aşık olduk ve aşkımız kadar yok olduk "
~~
'' Keşke ölseydin...
Korktum, hayatımda ilk kez bu kadar çok korktum. Barlas'a sarılırken duyduğum silah sesi yüzünden bir an kollarıma yığılacağını, kanlı vücuduna bakacağımı, ve ona gerçekleri anlatamadan öleceğini düşümdüm ancak yanılmıştım. Evet, bir silah patlamıştı ancak kurşun çöp konteynırına hedef alınmıştı kısaca bana göz dağı verilmişti...
Silah sesini duymasıyla Barlas'ta hızla arkaya döndü, ancak adam kaçmıştı ve Barlas hiçbir şey göremeden yeniden bana döndü, umut dolu gözlerle. Ne yapmalıydım şimdi? Her şeyi anlatıp, onu ölümün kollarına mı bırakmalıydım, yoksa ölümden kurtarıp kendimsizliğe mi mahkum etmeliydim? Yavaşça Barlas'ın vücudundan ayrılıp haftalar sonra bana gülümseyerek bakan gözlerine baktım yeniden..
'' Evet ne söyleyeceksin söyle bakalım '' Gülümsüyordu, yeniden bana gülümsüyordu...
'' Ben sana...'' durup yeniden Barlas'ın arkasına baktım kimse yoktu, bir an düşündüm sadece bir saniyeliğine, her şeyi Barlas'a hızlıca anlatıp elinden tutup kaçmayı düşündüm, sonra ikiden fazla adım atamadan yakalanacağımız aklıma geldi.. '' Ben sana ne kadar acınacak biri olduğunu söylemek istedim '' ve yeniden bir hayal kırıklığı...
Öyle bir baktı ki bana, sanki elini göğsüne sokmuşum ve kalbini yerinden çıkarmaya çalışıyormuşum gibi, o kadar çaresizce baktı ki.. Sarılmak istedim, yarasını kaplamak istedim, yalan söylüyorum demek istedim ama onun yerine onun daha da çok canını yakmayı tercih ettim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'' Birkaç arkadaş ile muhabbet ediyorduk , senin benden artık vazgeçtiğinden falan bahsettiler, sen sanki benden vazgeçebilirmişsin gibi '' alaylı ama büyük bir kaltak gibi güldüm '' Biz de iddiaya girdik işte, ben sana sarılacaktım ve sen tam da tahmin ettiğim gibi yelkenleri suya düşürecektin ...ama onlarsa – ''
'' Onlarsa senin tuzağına düşmeyeceğimi zannettiler '' dedi alaylı ama acılı gülerken '' Ama sen kazandın, üzülüyorum İstanbul, şuan canımdan can kopuyor doğru ama anlam veremediğim birkaç şey var '' dedi parmaklarını yanağıma getirip '' sana böyle bakarken bir saliseliğine de olsa o gözlerinde ki parıltıyı görebiliyorum '' dedi gülümseyerek
'' Sen hayal gör—''
'' Ya da onu da geçtim sana değdiğim anda—'' parmağını yanağıma değdirdiği anda ağzımdan hızlı bir nefes alışverişi çıktı '' işte böyle heyecanlanıyorsun '' ardından gülümseyerek parmağını çekti '' ya da az önce bana sarıldığın da gerçekçiydin İstanbul, yalan için, alay etmek için değildi gerçekti... '' az önce gülen o dudakları şimdi ağlamamak için birbirine kilitlenmişti '' Bir şey saklıyorsun ''
