45.BÖLÜM
İSTANBUL VURULMADAN 1 SAAT ÖNCESİ-
'' Çok komik kızsın İstanbul, ama maalesef hala iki tane darbe indirme işimiz var ''
'' Hangisinde sıra? '' dedi gözlerini silerken
'' Şirkette.... ''
İstanbul hiçbir şey demeden telefonu kapattı ve kamerayı açarak kendine baktı, kıpkırmızı olmuş gözlerine baktı, yavaşça telefonunu yeniden eline aldı ' Pınar Dinç ' yazan numarayı aradı, birkaç kez çalmasının ardından telefon açıldı..
'' Efendim? '' diyerek bir ses geldi.
'' Pınar, ben İstanbul Aksu '' durup derin bir nefes aldı '' Sana söylemem gereken şeyler var ''
'' Buyur? '' dedi Pınar şaşkınlıkla. Bir kez bile muhabbeti olmayan bir insan neden onu arıyordu ki?
'' Birazdan bazı şeyler olacak ve ben eve, kitaplığımın altında ki kutuya, bir şey bıraktım onu bulmanı istiyorum.. ''
'' N-Neden ben? ''
'' Bulduğun zaman anlayacaksın.. '' ardından telefonu kapatıp acıyla kahkaha attı '' Telefonumu dinlediğini anlamayacak mıyım sandın Çeşmi Hanım? Sen salak gibi evimi talan et bakalım '' ardından telefonunu sessize aldı..
**
'' Hiç mi sevmedin kızım beni? '' dedi Barlas gözünden bir damla yaş düşerken '' Hiç mi değer vermedin bana? ''
'' Sana verdiğim değeri hiçbir zaman öğrenemeyeceksin.. '' İstanbul gülümseyerek Barlas'a baktı '' Tercih senin ''
'' Neyi tercih edeceğimi çok iyi biliyorsun ''
'' Güzel... ''
İstanbul, Barlas'ın babası ile konuştuktan sonra kendini dışarı attı, bir banka oturdu ve cebinden telefonunu çıkarıp Nefes'i aradı , telefon birkaç kez çaldıktan sonra sonunda açıldı.
'' Uzun zaman oldu konuşmayalı '' dedi Nefes özlemle
'' Aramaya zamanım olmadı ''
'' Ağlıyor musun sen? ''
'' Ben ölüyorum '' dedi İstanbul dudaklarından bir hıçkırık koparken '' Abla ben battım ''
'' Ne yaptım anlat bakalım ''
'' Anlatamam, asla kimseye anlatamam ama canım acıyor, sevdiğin insanın senden nefret edişini nasıl kaldırır bir insan? Sen ona sarılmak için can atarken, o senden nefret ederken nasıl nefes alabilir bir insan? Abla ölüyorum .. ''
'' Aşk acısı anladım '' dedi Nefes acıyla gülümseyerek '' Aşk acısı ile ilgili sana en son fikri verecek olan insan benim emin ol... Ama birkaç şey söylemem gerekirse.... Bir ilişkinin en kolay anı, iki tarafında birbirini sevmeyi bıraktığı zamandır çünkü üzülen bir taraf yoktur, kalbi kırılan yoktur ama biri seviyor biri sevmiyorsa bu biraz daha zordur, sevmeyen seven kişinin kalbini kırar seven kişi bir süre üzülür ama sonra sevilmediğini kabul eder... Ama.. ''
'' Ama ya iki tarafta seviyorsa? ''
'' O zaman ayrılık diye bir şey yoktur İstanbul, kullanılan her şey bahanedir, bulunan her olay bahanedir, söylenen her sözcük bahanedir... Barış benim için öldü, birisi için ölmek ona verebileceğin en büyük sevgidir zaten, bazen ondan vazgeçmek yerine ölmeyi tercih eder insan, Barış benden vazgeçmemek için ölmeyi göze aldı.. Ben aynı şeyi yapabilir miydim bilmiyorum, hiçbir zamanda bilemeyeceğim ama şunu unutma küçük kardeşim; birini yaşayarak kaybedeceksin bazen ölerek kazanmak iyidir... ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ಭ Lisenin Canı Cehenneme ಭ
Teen Fiction46 ; Heyecan × 158 ; Gözyaşı × 172 ; Yalan 290 ; Sır × 351 ;Ihanet × 565 ;Komedi × 588 ;Lise ~~ "Alev buzun içine düştü buz erimedi , alev de sönmedi . Gökyüzü sallandı kimse ölmedi . Biz aşık olduk ve aşkımız kadar yok olduk " ~~ '' Keşke ölseydin...