4. Bölüm

1.8K 185 217
                                    

"Hadi ama! Bu gece burada kal Bucky amca." diye diretti Peter.

Parti bitmiş, herkes evlerine dağılmıştı. Tony'nin en iyi ve en yakın dostu Bucky, her zamanki gibi en sona kalan kişiydi.

"Yarın okul var ufaklık."

Peter of'ladı. "Nasıl bir şey bu ya? Okulu bitirip öğretmen oluyorsun, ama- ama hâlâ 'yarın okul var' diyebiliyorsun. Cidden iğrenç. Kesinlikle öğretmen olmayacağım."

Bucky güldü, "Her mesleğin bir zorluğu var evlat, bak babana nasıl da çalışı-"

Bucky, başını çevirip Tony'i görünce cümlesini yarıda kesti. Tony, koltuklardan birinde oturmuş Playboy dergisini karıştırıyordu. Peter da babasına bakıyordu.
"Avukat olmalıyım."

Bucky başını salladı. "Hayır, olmamalısın."

"Şey, ama iyi kazanıyor ama."

"Suçluları savunduğu falan da oluyor, o yüzden."

"Sizi duyuyorum çocuklar!" diye bağırdı Tony. "Aynı odadayız ve dikkat ettiyseniz müziği kapatalı çok oldu."

"Hadi ya! Duyuyor musun yani?" diye sordu Bucky gülerek. "Çok meşgul olduğunu ve kendini bir sonraki davaya verdiğini falan sanmıştım."

Tony başını dergiden kaldırıp adama baktı. "Parti sonrası, iş düşünüldüğü görülmüş şey mi?"

"Bilmem, hiç parti vermedim." dedi Bucky.

Tony başını sallayıp dergiyi orta sehpanın üzerine attı ve ayağa kalkıp ikiliye ilerledi. "Çocukluğumuzdan beri hiç ortak noktamız yok, sevdiğimiz müzikler bile çok farklı. Ama nasıl oluyor da en iyi arkadaşım olabiliyorsun?" Adamın karşısında durdu. "Bana aşık olmadığına eminsin değil mi Buck?"

Bucky abartılı bir şekilde gözlerini devirdi. "Yine başlıyoruz," diye mırıldandı Peter'a bakıp. "Bir de gece biz de kal diyorsun."

Peter gülümseyerek omuz silkti.

"Bu kadar yeter, ben gidiyorum." dedi Bucky ve kapıya yöneldi.

Tony arkasından kollarını iki yana açarak, "Hadi ama, itiraf et!" dedi.

"Kıçımı öp, Stark." diye bağırdı Bucky ve dış kapıdan çıkıp gitti.

Tony onun arkasından kıs kıs gülerken Peter, "Hep aynı şeyi yapıyorsun baba," dedi. "Bucky amcayı utandırıyorsun."

"O birini bulup evlenene kadar bunu yapmaya devam edeceğim," dedi Tony. "Çünkü bu çok eğlenceli."

~

Günlerden pazartesiydi, Steve'in annesinden üç gündür tek bir haber dahi yoktu. Gelmemişti,   ve aramamıştı da. Steve, onun Boston'a dönmüş olmasını umuyordu ama bu umudu posta kutusunu açınca yerle bir olmuştu. Kutudaki zarflardan biri mahkeme celbiydi. Evin önündeki masaya oturmuş, elinde tuttuğu kağıda bakıyordu.

"Sanırım bir avukat tutmalısın." dedi Natasha.

Steve yerinden sıçradı, Natasha'nın arkasında durduğunu görmemişti, hatta geldiğini bile duymamıştı.
Natasha onun omzunun üstünden eğilmiş kağıda bakıyordu.

Steve başını salladı. "Tutmam lazım, evet."

"Annen varlıklı bir kadın Steve, çok iyi bir avukatı olduğuna eminim," dedi Natasha. "Senin onun tuttuğundan daha iyi bir avukat tutman lazım."

"Nasıl?" diye sordu Steve. "Paramın çok iyi bir avukata yeteceğini sanmıyorum."

Natasha onun karşısındaki sandalyeye oturdu. "Nasılını bilemem, ama Mary'i annene kaptırmak istemiyorsan, buna mecbursun." dedi kızıl kadın.

Two Becomes Four (Stony-Au)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin