8. Bölüm

1.7K 177 120
                                    

Tony Stark, siyah takım elbisesini giyip ayna karşısına geçti. Yatağın üstünde ise lacivert ve füme rengi takımlar seriliydi. Tony ilk kez ne giyeceğine karar veremiyordu, derken odasının kapısı çalındı.
"Gel Peter." dedi Tony, oğlundan başkasının bu saatte gelmeyeceğini bilerek.

"Günaydın." diyerek kapıyı açtı ve içeri girdi Peter.

"Günaydın evlat." dedi Tony, aynada kendini süzmeye devam ederek.

Peter yatağın üstündeki takımları görünce gülümsedi. "Bence Bay Rogers, lacivert takımı sever," dedi. "Onu hep mavinin tonları ile gördüm. Lacivert de-"

"Ne saçmalıyorsun sen?" diyerek oğluna döndü Tony.

"Yatağının üzeri elbise dolu, kimbilir ne zamandan beri ayna karşısındasın? Hiçbir davana böyle hazırlanmadın ve ayrıca hiç kahvaltıya geç kalmadın. Bu da bana Steve Rogers için hazırlandığını düşündürüyor."

Tony dik dik oğluna baktı. "Ben kafana bir şey fırlatmadan önce aşağı insen iyi olur."

Peter odadan çıkarken, "Laciverti giy." dedi gülümseyip göz kırparak.

Tony kapı kapanırken oğluna aynanın önündeki deodorant şişesini fırlattı ama şişe kapıya çarparak yere düştü.

Peter'ın kahkahası yatak odasına dek ulaşırken, merdivenden inen ayak seslerine ek olarak, "Lacivert." diye bağırdığı duyuldu.

Tony yerdeki şişeyi alıp ayna önüne geri koyarken, iç çekip yatağın üstündeki lacivert takıma baktı.
Peter'ın yeniden, "Lacivert." dediğini duyan Tony, başını sallarken çoktan kravatını çözmeye başlamıştı bile.

~

Steve adliye binasından içeri girdiğinde derin bir nefes verdi. Annesi koridorda oturuyor ve avukatı ile konuşuyordu.

Evelyn oğlunu görüp hafif bir baş selamı verdi ve avukatına geri döndü.

Natasha, sarışın adamın omzuna dokunup, "Sakin ol Steve." dedi.
"Şuna bak, nasıl da kendinden emin." diye fısıldayarak dik oturan annesini gösterdi Steve.

Natasha kadına tiksintiyle bakarak gözlerini devirdi. "Kıyafeti Prada. Dik duruyor olması bundandır."

Steve hafifçe gülümsedi. "Şeytan Prada giyiyordu değil mi?" diye sordu.

Natasha gülümseyerek onayladı. "Bırakalım da kazanacağını sansın."

Steve, kızıl kadına döndü. "Ya gerçekten kazanırsa Natasha?"

Kızıl kadın başını salladı. "Dün gece Tony Stark'ı internette arattım. Florida'nın en iyi avukatı olduğu yazıyordu. Dişli, cesaretli, lafını esirgemeyen ve asla kaybetmeyen. Stark, hiç dava kaybetmemiş Steve. Biraz inançlı ol."

Steve omuzlarını kaldırdı. "Belki bu bir ilk olur."

"İnançlı ol derken, bunu kastetmemiştim." diyerek mavi gözlerini bir kez daha devirdi Natasha.

O sırada koridorda onlara doğru ilerleyen Tony'i gördüler.
Steve lacivert takım giymiş avukata bakarken, içinin rahatladığını hissetti. Tony, yanlarına geldiğinde Steve'in başındaki kara bulutları dağıtırcasına gülümsedi.

"Merhaba." diyerek önce Natasha'ya sonra Steve'e elini uzattı.

Steve'in stresten beyazlamış suratına bakarken, "Gergin misin?" diye sordu.

"Eh, buraya hergün gelmiyorum." dedi Steve kaşlarını kaldırırken.

Tony başını salladı. "Neyseki ben hergün geliyorum. Bu arada şu karşıda turuncu elbise giymiş kadın annen değil mi?" diye sordu. Son cümlesini fısıldayarak söylemişti.
Steve başını salladı.

Two Becomes Four (Stony-Au)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin