Fırından poğaçamı alıp eve geçtim kendime gelmek için sıcak bir çay yaptım televizyonu açıp her zamanki izlediğim programlara baktım gerçi çok televizyon izleyen biri değilimdir ama yinede sevdiğim bir iki program var onlarıda evdeki sessiz havayı bozmak için izlerim genelde . Kahvaltı aşamasını geçtikten sonra soğuk bir duş alıp yatağıma uzandım .
12:35
Yeni uyandım biraz telefondan gündeme bakıp balkona çıktım yağmurun çisilemesiyle gülüşen ve okuluna giden çocukları izledim . Yağmurun ıslattığı toprak kokusunu yeni biçilmiş çimlerin kokusuyla birlikte içime çektim ilkbaharı bu yüzden seviyordum işte bunaltmayan bir havası vardı .
Artık sonlarına gelmiş olduğum kitabı elime aldım bugün bitirmeyi planlıyordum .13:21
Kitabın 420.sayfasındayım bitmesine iki sayfa kaldı ama son sayfa ile okuduğum sayfa kenarlarından birbirine zımbalanmış ve hafif bir şişkinlik var sayfanın içinde . Ne olduğunu anlamak için zımbaları tek tek çıkarmaya çalışıyorum sayfaya bir zarar vermeden . Bir kağıt çıkıyor içinden ikiye katlanmış bir vaziyette birde küçük bir fotoğraf çıkıyor yine o kızın fotoğrafı harbiden kim bu kız ? Sarı uzun saçları var benimkilerin aksine , küçük gözleri ve tatlı bir tebessümü var . Kitapta bulunan çizimlerde birçok kez görmüştüm bu kızı tıpkı çizimlerdeki gibiymiş cidden . Fotoğrafı inceledikten sonra kağıdı açıp okumaya geldi sıra .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAYAN PLATONİK
ChickLitKimi mutlu sonlara alışıktır , kimi uzaktan sevmelere... Beni merak etme . Ben de senin gibiyim