Havalimanı

30 2 0
                                    

Yemeklerimiz bittikten sonra ortalığı biraz toplayıp kulübeden çıktık. Ayrılacağımızın verdiği huzurlukla sessiz bir şekilde arabaya doğru yürümeye başladık.
-Bisikletini nereye bırakmıştın? Onu da alıp bagaja koyalım
+Sokak lambasının olduğu yere doğru bırakmıştım
Bisikletimi de alıp arabaya bindik. Yol boyunca hiçbir şey konuşmadık. Yorgun ve huzursuzdum. Batu'dan ayrı kalmak istemiyordum. Düşüncelerimi tahmin edercesine
-Biliyorum ayrı kalmak biraz zor olucak hatta birazdan fazla. Ama emin ol elimden gelen hiçbir şey yok. Sadece iyi taraflarını görmeye çalışıyorum. 1 yılı doldurduktan sonra yanına gelişimi, sana edeceğim evlilik teklifini, birlikte geçireceğimiz ilk seyahatleri...
+Bu konuyu daha fazla konuşmayalım istersen. Bu birlikte geçireceğimiz son saatler
-Haklısın bebeğim ama senin burda mutsuz olmanı istemiyorum. Tamam ben yokken çok eğlenme ama böylede bakma o tatlı gülümsemeni istiyorum :)
Bu sözlerin çıkışıyla kendimi tutamayıp hem dolan gözlerimden akan yaşları serbest bırakıp hemde gülmeye başladım. Birbirimize tekrar sarılıp kokusunu iyice içime çektim.
-4 saatim kalmış hadi biraz kestirelim ikimiz içinde yorucu bir gece oldu
Birlikte Batu'nun yatak odasına geçip yatağa uzandık. Her ne kadar son saatlerimizi uyuyarak geçirmek istemesemde yorgunluk göz kapaklarıma oturarak kapanmalarını sağladı.

Alarmın çalmasıyla ikimizde uyanmıştık. O yataktan hiç ayrılmak istemiyordum. Batu'nun kollarının beni sarmayı bırakmasını hiç istemiyordum. Ama ne yazıkki istediğim gibi olmadı hiçbir şey.
Batu alarmı kapatır kapatmaz bana dönüp küçük bir öpücük bıraktı anlıma. Tekrar ağlamamak onuda daha fazla üzüp bu işi ikimiz içinde zorlaştırmamak için sahte bir tebessümle gülümsemeye çalıştım.

Batu yanımdan kalkıp koridorun sonuna geçip elini yüzünü yıkarken bende yatağı topluyordum.
Yatağı topladıktan sonra komidinin çekmecesini Batu'nun gece çıkarıpta yattığı saati koymak için açtım. Çekmeceyi açtığımda boş olmadığı gördüm. Sarı renkte bir zarf vardı pula ve damgaya baktığımda ise Hollanda'dan postalandığını farkettim. Gönderen kişinin ismine bakmak istediğimde ise Batu'nun ayak seslerini duydum ve telaşla zarfı çekmeceye geri koyup hemen kapattım. Özel eşyalarını kurcalayan biri gibi gözükmek istemiyordum.
Her ne kadar zarfın kimden ve neden geldiğini merak etsemde hesap soramazdım. Ona güvenmediğimi düşünüp kırılabilirdi. Şuan buna hiç gerek yoktu.
Yatak odasına girer girmez gardıroptan beyaz uzun kollu gömleğini siyaha dönük koyu gri kot  pantolonunu çıkarıp onları giymek için yöneldi. Bende onu rahatsız etmemek için banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım.
Artık hazırdık daha önceden hazırlanmış valizlerini alıp arabaya yerleştirmek için dışarı çıktı bende ayakkabılarımı giyip yanına gittim. Ve arabaya bindik. Anahtarı çevirir çevirmez çalışmaya başlayan motor sesiyle tekrar huzursuz olmaya başladım. Son kez Batu'nun evine bakıp orda geçirdiğim 2 güzel günü düşündüm. Kısa sürede güzel anılarımız olmuştu. 'Ağlamak yok Arya gülümsemeye çalış!' iç sesimin devreye girmesiyle Batu'nun elini tutup gülümsemeye çalıştım.
+Bende seninle gelsem olur mu?
-Okul ve iş nolucak senin burada yerleşik bir düzenin var
Haklı olmasına rağmen içimden bir ses onunla birlikte Hollanda'ya gitmek istiyordu. Ama bunun olamayacağının bir kez daha farkına varmıştım.
+Haklısın
Deyip derin bir nefes aldım. Yapılacak birşey yoktu.

*
Havalimana varmıştık. Etrafta ordan oraya volta atan insanlar, uykusunu alamadığı için sandalyede uyuklamaya çalışan çocuklar, 'acaba prizde fiş bıraktım mı? Ocağı açık unutmuş olabilir miyim?' Diye düşünen anneler, güvenlik kontrolleri için insanları ve valizleri kontrol eden polisler...

"Türk hava yollarının tk 147 sefer sayılı Hollanda uçağı kalkış için hazırdır"

Anonsun sesiyle yol boyunca tuttuğum gözyaşları direnmelerime karşı çıkıp akmaya başladı.
-Bebeğim lütfen ağlama bu kısa süreli bir ayrılık olacak bizim için seni bu şekilde bırakmak istemiyorum
+Tamam tamam ben iyiyim (gözyaşlarımı silip) sorun yok
Son bir kez daha sarılıp ayrıldığımızda Batu'nun da ağladığını yüzündeki ıslaklıktan farkettim ve dudaklarına yapıştım. Son kez tutkulu ve bir o kadar şefkatli bir öpüşme oldu.
+İner inmez beni mutlaka ara
-Elbette arıcağım. Kendine iyi bak lütfen benim için
+Seni seviyorum
-Seni seviyorum
Ve son konuşmamız gerçekleştirdikten sonra Batu'nun yanımdan ayrılıp uçağa binişini ve uçağın hava limanından kalkışını izledim.

Vedalaşmalardan nefret ediyorum!
Lütfen çok çabuk geçsin şu 1 yıl lütfen...

BAYAN PLATONİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin