Zambak Vadisi (NaruHina AU)

Bölüm 12- Takım

Geçen yine reklam yapıyorum :x Bu sefer yok .d

Sonraki gün her zamanki gibi başladı, uyan, hazırlan ve Naruto'yu bekle. Rutin işlerini halledince hazırlandı, kırmızı bir bluz ve altına tam oturan siyah pantolon çekti, kahverengi çantasını da aldı. Hava güzeldi, cekete gerek yok.

Evden çıktığında beklemesine gerek kalmadığını gördü, lüks siyah araba oradaydı. Giderken arabanın kapısı açıldı, o da arabaya geçti ve kapısı inerek kapandı. Şoför koltuğundaki futbolcu, siyah kot ve beyaz tişört giyiyordu, sade görünüyordu bugün. Sol bileğinde ise gümüş rengi bir saat vardı.

"Günaydın." Önce konuşan Naruto oldu, arabayı harekete geçirdi. Dünkü küçük tatlı olay, ikisinin de aklındaydı, gülüyorlardı.

"Günaydın." Hinata gülen yüzünü saklamak için başını cama doğru çevirdi, Naruto ise hafifçe güldü ve yola döndü.

"Dün harikaydın." Gülümseyerek iltifat etti.

"S-Sen de..." Hinata utansa da gülümsedi ve karşılık verdi. Bir hafta öncesine kadar yıllardır aynı sıradan hayatı yaşıyordu, Tenten ile birlikte her gün kafede çalış, sabah evden çıkmadan önce evi hallet, aileye kahvaltı hazırla, akşamları da sonraki günün işlerini yap falan.

Sonra sürpriz yumurtadan çıkar gibi bu sarışın genç çıkageldi. Hem de bütün dünyanın göz bebeği olan futbolcuydu, şansın da bu kadarı. İlk geldiği an tam bir depresyon sembolüydü, olanları biliyordu. Sonraki gün birden aşık olduğunu söyledi. 

Ama anlaşılan, bu iş çok çabuk başladı ve sağlam şekilde yürüyordu. Boşuna endişelenmişti, şimdi ise hiç olmadığı kadar yüzü gülüyordu.

Zambak Vadisine yolculuk kısa sürdü, Naruto aracı arkaya park etti ve araçtan indiler. Kafeye geçip dükkanı açtılar ve masaları yerleştirip her şeyi hallettiler. İş yolunda olan müşteriler gelmeye başladı.

"Günaydın." Tenten koşa koşa geldi, bisikletini arkaya bırakmıştı, Naruto'nun arabasının yanına. "Hoh!" Nefeslenmeye başladı.

"Günaydın." İkili karşıladı, Hinata kasada gelenlerle ilgilenip bir yandan mutfağa gidiyordu, o anlarda da Naruto gelip yerini alıyordu. Ancak Tenten gelince ona gerek kalmadı. Bu durumdan istifade edip mutfağa gitti, Hinata'nın peşinden.

"Hey." Ocakta uğraşan Hinata'nın arkasına gelip sarıldı ve yanağından öptü, bone giydiği için başını öpemedi.

"Hm?" Hinata sıradanlıkla karşıladı, şu anda çok yoğundu.

"Bana ilgi göster." Sızlandı.

"İşim var Naruto." Bunu ne kadar komik ve tatlı bulsa da, dışarıda bekleyen müşteriler vardı. Naruto isyan mırıltılarıyla onu bırakıp işini yapmasına izin verdi. Tüm dükkanı satın alabilirdi şu müşteriler aralarındaki ilişkiye girmesin diye.

Düşünürken telefonu titredi, mesajı vardı.

"Hm?" Naruto merakla telefonunu çıkardı ve ekrandaki arka arkaya gelen mesajlara baktı. "Ne istiyor yine yaşlı sapık." Jiraiya'dan gelen mesajları açtı. Hemen gelmesini istiyordu, hem dün anlaştığı modellik rolüne çalışılıp hazırlanacaklardı, hem de futbol antrenmanları vardı.

"Hinata." Biraz ciddiyetle konuşunca Hinata merakla baktı. "Benim gitmem lazım, antrenmanlar falan var. Sorun olur mu?"

"Elbette hayır. İşlerine bak sen." Gülümseyip kendi işine döndü.

"Sağ ol." Bir yandan da menajerine mesaj atıyordu. Sonra telefonu cebine koyarken Hinata'nın arkasından geldi ve yanağından öptü. "Gelebilirsem akşam geleceğim, işler çok uzarsa gece mutlaka gelirim. Tamam?"