Ve parti günü.
Naruto ancak öğleden sonra hazırlanıp dönebilecekti, bugün de yarım gün antrenman vardı. Tenten zaten kafeye bakıyordu kuzeni Neji ile, o yüzden tek başınaydı. Tek başına olması sorun değildi, ama en azından birisi olsa da nasıl hazırlanacağına dair fikirler verse. Saç modeli, kıyafet, makyaj falan bu konularda yardımcı lazımdı.
Naruto hem sabah, hem de gün ortasına doğru mesajla söylemişti akşam gelip onu alacağını. Bir de bazı pahalı ve lüks mağazalar öneren mesaj atmıştı, Hinata bunları ziyaret edecekti. Bir tanesine gitmişti bile öğlen. Kuaförle falan uğraşmadı, önce elbiseyi ve ayakkabıyı alıp giyecek, sonra kuaföre gidecekti.
Yorucu bir gün olacaktı, ama buna değecek miydi? Evet, Naruto için yapıyordu bunu. Değecekti.
*** (Çok tembelim hazırlık kısmını es geçiyorum)
"Artık hazırsın." Minato ayna karşısında duran oğlunun yanına geldi ve aynadan baktı, elini omzuna koyup gülümsedi. "Çok yakışıklı oldun."
"Kesinlikle." Diğer taraftan annesi Kushina da geldi, ona partiye hazırlanmasında yardımcı olmuşlardı. "Hinata bayılacak -tebane." Dirseğiyle dürttü.
"Haha." Naruto gülüp üstünü başını düzeltti, takım elbise giyiyordu. "Kravat şart mıydı?" Kravatı beğenmemişti pek. Aslında kravat takmayı sevmiyordu.
"Tabii ki şart." Minato cevapladı. "Centilmenlik gösterisi."
"Üstelik sana tam bir beyefendi havası katıyor." Kushina destekledi. "Takımın üstüne tam oturuyor, baksana." Omuz taraflarını çırpıp vurguladı. "Boyunu posunu da ortaya koyuyor. Dehşet yakışıklısın, Hinata'nın yerinde olsam kucağına atlardım."
"Haha, sağ olun." Naruto güldü.
"Öhöm öm." Minato ise öksürüp Kushina'ya baktı.
"Git su iç." Karısı ise bilmiyormuş gibi yaptı ve oğluna döndü.
"Onu almaya gideceğim." Naruto duyurunca dikkatleri yeniden üstüne aldı. "Ne yapacağımı bilmiyorum. Yani, olabildiğince çok beraberdik, zaten bir aydır beraberiz ve tanışıyoruz. Sakura varken onunla da çıktım ama, bu çok farklı hissettiriyor. Sanki..." Heyecanlıydı, uygun bir ifade bulamamıştı.
"İlk defa karşılaşıyorsunuz gibi." Minato hafifçe gülümseyerek elini omzuna koydu ve onun yerine sözünü tamamladı.
"Evet..." Naruto fısıldadıktan sonra gülümsedi. İlişkilerinde eskime diye bir şey yoktu yani. Çok güçlü bir bağ kurmuşlardı anlaşılan.
"Bırak şimdi Sakura'yı." Kushina kızdı. "Onunla Hinata bir mi?" Naruto anında başını sallayıp olumsuz cevap iletti. "Şimdi ciddi randevu dersi veriyoruz hızlıca, saksıyı aç ve iyi öğren."
"Ciddi randevu mu?" Naruto kaşlarını çattı, anlamamıştı.
"Hm." Kushina onayladı. "Sıradan çıkıp dolaşmanın aksine, burada belli bir organizasyon var. Amaç, çıkıp herkese kiminle olduğunuzu göstermek."
"Yani birbirinizle olduğunuzu." Minato destekledi.
"Evet." Annesi devam etti. "Bak şimdi, aynen şunu yapıyorsun." Heyecanlı birkaç saniye boyunca Naruto bekledi.
"İçinden geçeni yap." Ebeveynlerinin tek verdiği ders oldu.
"Ha?" Naruto'nun kafası karıştı. "Çok yardımcı oldu -tebayo."
"Önemli değil." Minato gülümsedi.
"Hadi, daha burada mısın?" Kushina ise onu iterek evin kapısına zorla götürdü. "Hadi!" Naruto hiç beklemeden ultra lüks arabasına sırıtarak koştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zambak Vadisi (NaruHina AU)
FanficVeeee Gooool! Naruto! Naruto! Naruto! Bunlar bütün maçlarda duyulan sözlerdi, sanki bir kanun gibi. Naruto Uzumaki, Konoha Milli Takımının sarı şimşeği, parıldayan yıldızı, yükselen genç şöhreti, sahaların atılgan şampiyonu. Hayallerine kavuşup dolu...