Selamm! 11. Bölüm ile karşınızdayım. Sizlere bir isim vermek istiyorum ajhs Ama siz bulun yani aklımda şuan için bir fikir yok aksfkj. Uzun yorumlar istiyorum ve okuyan arkadaşlarım lütfen sağdaki şeyi tıklayıp geçsin. Yani en azından bu yapılabilir öyle değil mi ? Bu arada parmağım çıktı ajhs Hayırlı olsun demeyeceğim feci acıyor çünkü ama küçük parmağım olduğu için pek de etkilemedi yazarken. Acısı yetiyor çünkü. Ben böyle durumlara rağmen bölüm yazıyorum sizde lütfen emeğe karşılık verin.Tek isteğim bu ve dediğim gibi ithaf verdim. Güzel yorum yapana gelecek bölüm yeniden verebilirim Sizlere bağlı bu.
Güzel yorumları için ithafın sahibine teşekkür ediyorum ve tabii kapakta yardım ettiği için.! Herkesi öpüyorum
KEYİFLİ OKUMALAR!xXx
Sonunda ayağım için çağıılan doktor gitmişti. Sonunda diyorum çünkü, doktor fazlasıyla ayağıma sürdüğü ilaçlarla ayağıma eziyet çektirmişti ve durmak bilmiyordu. Yeni bir sargıya gerek olmadığını söylemiş ve sızlamaya başlarsa kullanabileceğim bir krem bırakmıştı.
Şuan odamda yatağıma uzanmış bir vaziyette tavanı inceliyordum. Bayan Goah'ın zoruyla buraya gelmiştim. Ayağım ve olanlar yüzünden biraz dinlenmem gerektiğini söylemişti. Olanlar dediğime bakmayın siz, çadırda yaşananlardan bahsetmedim, yani bahsedemezdim. Eminim ki büyük bir hayal kırıklığına uğrarlardı. Bu olay gözlerinden büyük bir çöküşe neden olurdu. Böyle bir riski göze alamazdım. Bay Goah'ı sevmediğim, yani kanımın pek ısınmadığı doğru fakat aynı durum asla eşi için geçerli olamaz. Elinden geldiğince bana sevgi dolu yaklaşıyor çünkü. Bazen bunu itiraf etmekten hoşlanmasam da aramızda sanki bir kan bağı varmış gibi geliyor. Ama sadece onunla, eşi bu duruma dahil değil.
Kapının sesiyle Goah çiftyle ilgili düşüncelerimden sıyrılmıştım.
''Venetta? Gelebilir miyim? ''
kapının eşiğinde durmuş Bayan Goah'ı görünce uzandığım yataktan doğrularak,
''Tabii ki buyrun lütfen.'' Ses tonu endişeli çıkmıştı nedense. Benimle konuşmak istediği bir konu var gibiydi.
Dik oturduğum yataktan sırtımı çevirip kapıya doğru döndüm ve ayağımı yataktan sarkıttım. Bayan Goah kapıyı kapatarak solumdaki geniş alana oturdu.
''Ayağındaki problem geçti mi ? Yani sızlama var mı tatlım ? ''
''Hayır, kremler iyi geldi. Problem yok.'' Kafasını beni onaylarcasına salladı. Derin bir nefes aldıktan sonra konuşmasını sürdürdü.
''Aslında buraya gelmeme sebep olan iki amaç var Venetta, biri-'' durakladı. Devam etmesini ister gibi başımı salladım.
''Bay Goah'a karşı pek ısınamadığını biliyorum. Aranızdaki buzların erimesi için bir fırsat tanı. Güzel bir ev haline getirelim burayı.'' dedi. Gözlerindeki umut ışığı her halinden belli oluyordu.
''Benim Bay Goah'la bir problemim yok ki. Lütfen böyle düşünmeyin. Sizi anlıyorum.''
''Bu durumu kolaylaştırdığın için minnettarım sana tatlım. Umarım bundan böyle daha iyi vakit geçirirsiniz. İkinci sebep ise, benim bir haftalığına burada olamayacağım.'' Söyledikleri üzerimde şok etkisi yaratmıştı neredeyse. Şaşkınlığımı anlamış olacak ki,
''Sadece bir haftalığına tatlım. Kardeşimi ziyaret edeceğim. Onu özledim de.'' Bir kardeşi olduğundan daha önce bahsetmemişti. Acaba başka da varmıydı ? Bunu bir an sormak istesemde bu kararımdan vazgeçtim. Beni ilgilendirmiyordu çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Entrained Colors
FanfictionBeyazın temsiliydi o, nasıl karanlığa çekilirdi ? Belki de çekilmeyecek doğrudan sürüklenecekti. Önemli olan bunu yaparken geleceğini mi riske edecekti, yoksa kimseyle paylaşamadığı geçmişinden mi ödün verecekti ? © Tüm hakları saklıdır.