15-Plans Gone Wrong

189 14 6
                                    

Merhaaaaabaaaalaaaar! Uzun ''a'' larımla geldim akjdf. Evet az esprili bir giriş yapiyim dedimde olmadı, neyse R_R Geçen bölüme göree uzun bir bölüm oldu sanırsam ve sınır beklediğimden daha kısa bir sürede aşıldı! Herkese gerçektenn çook teşekkürler. Sizler harikasınız biliyorsunuz değil mii ? Ahanndaa geçiş bölümü dedikleri tamda bu oldu! Olaylar olaylar bu bölümde, az bir Venetta'dan duygulanacaksınız ama Narry bölümünde yazarken eğlendim lan spoiyi de kaptınız, hadi hayırlısı akjdfkj :D Bu arada medyadaki şarkıyı sadece Venetta bölümünde okuyon, Niall bölümünde yazacağım şarkıyı okuyun. Ama pek uymadı gibi zorunluluk yok o yüzden :/ Bu bölümede sınır gelecek, +12 vote +6 yorum eheheh napak uzun yazdım :D Haa bu arada 1.3K olmuşuzzzz! Bunun için de herkesee sonsuz ötesi teşekkürler! Hep yazacağım yazacağım dedim ama hepde unuttum, kahretsin. Umarım 1M'leride görürüz! Herkese tekrardan kocaaaaamaaann teşekkürlerr! Silzer öyle sevimlisiniz kii herşeyi unutturuyorsunuz, pıtırcanlar sizii! Akjljkl.. Neysee ben sahura kaçar. Bölüm Şarkısı (Niall'ın);

@Justin Timberlake- Summer Love

VENETTA

Arabanın sarsıntısı ve karşımda oturmuş elleriyle çenesini kaşıyan Bay Goah'ın tiksinç bakışları dışında bir değişiklik olmadan ilerlemeyi sürdürüyorduk. Yanaklarım öylesine kurumuştu ki gözümde yaş kaldığından bile şüpheliydim. Koltuğa sinmiş sadece kısa aralıklarla burnumu çekiyordum. Tek umduğum, Harry'nin zamanında yetişebilmesiydi. O krizler çok kötü yapıyordu Niall'ı berbat bir hale sokuyordu vücudunu, bedenini. 

Görüş alanıma bir mendilin giriğini fark edince aklımdaki düşünceleri sonlandırdım. Sağ tarafımda oturmuş Peter uzatmıştı. Elini ittirip kafamı cama dayadım. Ona çok kızgındım. O da bu işin içindeydi çünkü. Bay Goah'ın adamlarından biriydi ve bunu bana daha önce söylememişti. Niall'dan uzak durmamı onun kötü biri olduğunu söylerken aslında sadece kendini tarif etmişti. Alçak herif!

''Hadi diretme artık al bunu.'' Yanımdan gelen sese kulak asmadım ve dışarıyı izleyerek düşüncelerime geri dönmeye hazırlandım. Bunu kesen ise Bay Goah'ın hırçın sesi olmuştu.

''Çek o elindeki şeyi. O bunu bile haketmiyor, sinsi,'' dedi ve tiksinir bir bakış yolladı benim bölgeme.

Arabanın sallantısının durduğunu hissedince zorlukla da olsa doğrulmaya çalıştım. Koluma yapışan bir elle pek de nazik olmayacak bir şekilde arabadan indirildim. Siyah takıma bulanmış iri yaplı bir adam beni bahe kapısından içeriye resmen sürüklüyordu. Dengemi sağlayamadığım için düşüp yere yığılmama ramak kalmıştı. 

''Durun, ben ilerleyebilirim.'' diye bağırdım. Ama adamın beni duyduğundan bile şüpheliyim. Arkamdan gelen sert adım seslerine kulak asmamaya çalışarak sürüklenmeye devam ettim. Kolumu öyle sıkıyordu ki tüm kemiklerimi, damarlarımı parçalayabilirdi. 

Yaklaşık bir dakika sonra etrafın zifiri karanlık olduğu genişçe bir yere gelmiştik. Bedenimi ileriye doğru savururcasına fırlattı ve kapının kaba sesini duymamı sağladı. Kolum yanıyordu resmen acıdan. Ellerimle tuttuğu bölgeye baskı uygulayarak dişimi sıktım. Ama durmuyordu. Belki de bu sadece kolumdan beynime giden bir acı değildi. Bu Niall'ı orada öylece bırakmamın acısıydı. Saçlarımı çekiştirmeye başladım. Çığlık atmak, yaşananları silmek istiyordum hayatımdan. Başka bir zaman diliminde onunla karşılaşmak istiyordum. Bambaşka bir zaman dilimi. 

Dizlerimi birleştirdim ve gözyaşlarımı demir aralıklardan akmasına izin verdim, tekrardan. O mavilerle belki de bir okulda tanışabilirdik ya da bir markette. Evet kesinlikle bir markette karşılaşabilirdik. Kalbim, nefesim gittikçe azalıyor ve gözlerim hiçbirşey görmemeye başlıyordu. 

Entrained ColorsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin