12- ''Only an information that you could have your.''

187 13 8
                                    

Selamlarr! Nasılsınız bakiyim akjs. Biliyorum erken gelebilecek bir bölümü uzattım ve şimdi yayınlıyorum. Ama gerçekten kafam feci karışıktı ve en kötü bölümümü umarım beğenirsiniz. Gerçekten pek ısınmadı içime bu bölüm. Uzun oldu belki ama bilmiyorum pek olmadı gibi. Cümle hataları, kelime hataları falan olursa gömezden gelin akjsjb. Bu arada geçen bölüme gelen yorumlar için herkese teşekkürler! Hepinizi öpüyorum. Bu bölümde de aynılarını bekliyorum ve artış da bekliyorum akjskj . Çok fazla tutmayayım sizi. Hee bu arada son birşey yeni bir hikayeye başlamak istiyorum. Harry'le ilgili olacak herhalde.Başlasam mı yoksa bu hikayeymi yoğunlaşsam bilemedim. Görüşlerinizi belirtin lütfen! 0_0

Bu uzun yazıyı okuyan herkese teşekkürler akjs. 

KEYİFLİ OKUMALAR!xXx

Yaklaşık olarak kaç dakika orada öylece durduğumu bilmiyordum. Sadece bakıyordum. Neden şimdi böylece, bu duygularla beni başbaşa bırakıp gitmişti ? Bu onun tarafından bir kıza karşı ödül sayılabilirdi evet ama bana göre duygu karmaşasının yaşandığı bir cezadan ibaret değildi bu. Bir anda olmuştu ve gerçekten üzerinde bu kadar fazla düşünmem, ellerimin titremesi saçmaydı. Belki de sarhoştu ya da o şeyden içmişti yeniden ? Unut gitsin Venetta, yarın hatırlayacağını mı sanıyorsun bunu.

Sonuna kadar haklı olan iç sesime uyarak kendimi toparlamaya başladım. Kafamı iki yana sallayarak düşüncelerimden sıyrıldım. Ağlamış olmanın verdiği burun akıntısıyla burnumu olağanca sessiz bir şekilde çektim ve gözlerimi ellerimin tersiyle sildim. Eve doğru adımlamaya başlayarak aralık duran kapıdan içeriye adımladım. Işığı görmenin etkisiyle kapanmaya yüz tutan irislerimie aldırmayarak, kapı girişine az bir uzaklığı olan salona geçtim. İçeriye girince Harry'nin telefonda konuşuyor olduğunu gördüm. Yüzü dışarıya dönük olduğundan gelişimi fark etmemişti henüz.

''Selam Vensetia''

''Venetta, ismim Venetta.'' dedim ve kafamı sesin geldiği yöne çevirdim.

Karşılaştığım manzara pek de iyi değildi açıkçası. Mia'nın dağılmaya yüz tutmuş mavi saçları gözlerinin önüne gelmiş ve resmen her yerinin meydanda olduğu bir oturma şekliyle kanepeye yığılmıştı. Tanrım, karşında bir erkek var nasıl böyle oturmaya cesaret edebliyor anlamıyorum gerçekten!

Anladığını belirtir homurtular çıkardıktan sonra Harry sesimi duymuş bana bakarak konuşmasına kısa cevaplar vermeye başlamıştı. ''Anlıyorum, tamam, peki, evet, iyi, kapat.'' bunlardan ibaret olan cevaplarına son verdikten sonra telefonu kapatıp bana dönerek,

''Otursana Venetta, dikilme öyle.'' dedi.

Dediğini yapmayıp ayakta durmaya devam ederek,

''B-ben eve gitmek istiyorum Harry, hem Bayan Goah'ın verdiği saate yaklaşıyoruz.''

''Ne? Yanlış duyduğumu söyle bana. Bir külkedisi gibi saatlere mi bakıyorsun ? '' Mia'nın kahkaha atan sesi kulaklarımı doldururken Harry Mia'ya dönerek susmasını söylemişti. Ama görünüşe bakılırsa onun buna pek niyeti olduğu söylenemezdi.

''Yeter, kes dedim sana!'' diye kükreyince Harry, yerimde titredim istemsizce. Sesi oldukça sertti.

''Venetta hadi dışarıya çık bende geliyorum.'' dedi buz gibi çıkan donuk sesiyle. Duyduklarımın etkisinden birkaç saniye çıkamamıştım resmen. Ne yani o kadar tehdit mesajları, bağırmalar küfürler sadece buraya gelmem içinmiydi ? Anlıyamıyordum onu gerçekten.

Entrained ColorsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin