Merhabalar efenim herkesee hatta HerKeşe adkjf Çok espritüyelimdir işte böylee :Dd Neyse Sezon Finaliyle karşınızdayım ne yazık ki... Ahh ahh umarım en kısa zamanda gelir yeni bölüm ama kış tatiline kadar da uzayabilir. Bölümü yazdıkça yazdım ve umarım o duyguyu keyfi alabilmişsinizdir. Okuyup göreceğizzz.. :D:d Ahyy barii lütfen buna yorum yapın laa cidden üzülüyorum. Görüşleriizi merak ediyorum çünkü ve emek de var burada. Neyse az daha konuşursam uyumanın faydalanırına gireceğim çünkü uykum var akjsakd Haa bu arada yandaki afişciiiğimm için @haroldbiebs_15'e sonsuzz teşekkürlerrr! Çok afişleri var ama inaşallah diğer bölümde yayınlayacağım.Bu arada rüya hakkındaki görüşlerinizi de merak ediyorum oradaki anlamları bulabilecekmisiniz diyee eheheh! Onu da yoruma yazınn :Dd Neyse çok uzatıp sıkmayayım sizi. Umarım beklentileri karşılayan bir bölüm olmuştur :33
KEYİFLİ OKUMALAR!xXx
Kafamı Harry'e doğru dönünce soru soran gözlerimi ona karşı dikmiştim.
''Bunu Niall'ın duymamasını umuyorum Venetta, bunu yaptığına hem pişman olacak hem de pişman edecek yoksa.'' Gözlerimi aşağıya dikerken yan tarafımdan bir kapı sesi işittim. Gerçek, tanıdık parfümü burnumu doldururken ona bakmaya cesaret edemiyordum. Sanırım onun da beni pek taktığı söylenemezdi.
''Harry, hızlı sür arabayı laf koydum da geldim bağırırlarsa altta kalacağım.'' Harry'nin yükselen kahkahası arabayı doldurmuştu. Bense arabanın tavanına gözlerimi dikmişken omuzuma dokunan elle vücudum titremişti. Dün gece Peter'le yaşananlar hafızama akın etmeye başlamıştı. Onu kendi isteğimle öpüşüm, onun kokusunu Niall'a benzetmem, bana git gide yaklaşması ve sanırım bunların içinden en çok da kalbimi çizen şey Niall'ın gözlerini onunkilere benzetmem oldu. Niall'ın kalbine inen sopa gibi incitmiyordu daha fazlasıydı bu. Tanrım ben ona ne ara bu kadar vurulmuştum ?
''Venetta.'' Yanımdan gelen boğuk tınısı beni aciz düşüncelerimden ayırmaya çalışmıştı. Ve başarmıştı.
Çenemde hissettiğim elle gözlerimin bulanıklaştığını fark etmiştim. Göz kapaklarımı birleştirirken kafamı Niall'ın tarafına çevirmiştim. Gözlerine bakacak cesareti kendimde bulamıyordum. Onu nasl bırakıp gittiğim, o görüntüle bir türlü hafızamdan silinmiyor, lanet olsun ki gitmiyordu.
''Kötü görünüyorsun. Ama seni hastaneye götüreceğimi aklından bile geçirme.'' Çenemde olan elini başımı savururcasına çekerken o halde neden gelip beni bu çöplükten kurtadığını merak ettim. Neden gelmişti ki, bıraksaydı da geberip gitseydim. Pes etseydim hayata karşı. Annemi görürdüm hem belki de. Ona orada kavuşabilir, sınırsız pamuk yanaklarına doyabilirdim. Buna izin vermeyen kişi her zamanki gibi Niall'dı.
''Harry, sey lütfen durur musun ?'' Aynada bana bakan bir çift yeşil göz yakaladığımda gözlerimi kaçırdım. Çünkü o daha beterdi. Yerimde husursuzca kıpırdandım ve sırtımdaki acıların geçmesini umdum.
''Harry, lütfen b-ben inmek istiyorum.''
''Venetta kes sesini ve sesini çıkarmadan otur!'' Yan bir bakış attım. Başarısız olsam dahi denedim.
''Sen bunu benim iyiliğim için yapmadın bana daha-''
''Ama sen benim iyiliğim için bırakıp gitmiştin, değil mi Vens.'' Bastırarak söylediği kelimeyle duygusal anlamda gittikçe batağa sürüklüyordu beni. Tabii ki de onun iyiliği, o zarar görmesin diye bırakmıştım.
Annemin söylediği her cümlede geçen 'Vens' isimleri beynimi gittikçe zorluyordu. B-ben ona daha fazla dayanacağımı sanmıyordum ama yüzüne bir kez bakınca acılarımı deniziyle kumlarla beraber sürüklüyordu sanki. Kaaramsar bir mavi üzerinde olsa bile bunu bir türlü başarıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Entrained Colors
FanfictionBeyazın temsiliydi o, nasıl karanlığa çekilirdi ? Belki de çekilmeyecek doğrudan sürüklenecekti. Önemli olan bunu yaparken geleceğini mi riske edecekti, yoksa kimseyle paylaşamadığı geçmişinden mi ödün verecekti ? © Tüm hakları saklıdır.