HERKESE MERHABA! BÖLÜMÜ YAZARKEN İLERİKİ BÖLÜM İÇİN BEN BİLE HEYECANLANDIM LAN AJHsdASH BU ARADA JAM KİM DİYE SORACAK OLURSANIZ, SAM'İN HOŞLANDIĞI VELET O :D KAFANIZ KARIŞMASIN. YORUM YAPAN VE VOTE VEREN HERKESE SONSUZ TEŞEKKÜRLER. GERÇEKTEN FAZLASIYLA MUTLU OLUYORUM. DAHA FAZLASINI DA BEKLİYORUM HANİYY!xx
KEYİFLİ OKUMALAR!xXx
''Ama istersen burada bir yara oluşturabilirim ? '' dedi kısık sesi eşliğinde. Konuşamıyordum, hipnotize olmuş gibiydim ve gittikçe yaklaşıyordu. Gözlerim benden habersiz kapanmıştı. Hissettiğim sıcak nefes bir anda yok olunca açabilmiştim gözlerimi. Bedenim sallanmaya başlayınca Niall'ın yeniden adım attığını fark ettim. Yüzüne bakınca, kaşları çatık bir şekilde ileriye bakıyordu ve birşeyler kafasında kurar gibiydi. Amacı neydi ki bunun ?
''Ne de uslu bir kız oldun sen '' az önceki çatık kaşlı yüz ifadesi değişmiş yerini sırıtan bir yüz ifadesi almıştı. Söylediği şey üzerine yerimden kıpırdanarak ellerini yormaya başladım.''Uslu falan olduğum yok ve birde..'' cümle ağzımda tıkandı devamı gelmiyordu.
''Ve birde ne ?'' diye söylediğimi yenileyince düşünmeyi bırakarak devamını getirdim,
''Ve birde bana ani yaklaşmalardan vazgeç. Sıkılmaya başladım. Böyle yaparak beni tedirgin yapmaktan başka birşey geçmiyor eline.'' genişleyen gülümsemesi bunları söylerken, şimdi de büyük bir kahkahaya dönüşmüştü.
''Tedirgin mi ? Seni öpeceğim için tedirgin mi oluyorsun Venetta. Başka biri olsa şuan heyecandan gebermişti. Sense sadece tedirgin ?'' dedi kafasını eğip yüzüme bakarak. Sanki ben heyecandan yeniden dirilmiştim. Öpseydin eğer şuan benim mezarımı kazıyor olacaktın şapşal!
''Dudağını kemirmeyi bırak ufaklık.'' ah kanamış. Ben de bu tuzlu tat nereden geliyor diyorum. Kan tuzluymuş!
''Yine mi dilin tutuldu senin ? Tedirgin etsem konuşur musun acaba ?'' dalga geçiyor şimdi de.
''Niall indir beni. Ben iyiyim, yürüyebilirim buradan. Eve gitmek istiyorum.'' çok acıyor ayağım lanet olsun nereden çıktı bu şimdi. ''Olmaz güzelim, bayılırsın falan Sam'in dırdırıyıyla hiç uğraşamam şimdi üzgünüm'' son kelimeyi derken çocukça dudağını sarkıtmıştı. Ne de tatlı oluyor. Ama durun, o beni düşündüğü için kucağında taşımıyordu ki. Sadece Sam'in dilinden kurtulmaya çalışıyordu.
Yani aslında o bana değil, ben ona iyilik yapmış oluyordum. Ayağım bu durumda olmasaydı, bunu asla kabul etmezdim. Nefret ettiğim bir insana neden iyilik yapıyorum ki.Bu esnada etrafa bir öz attığımda kamp alanına yaklaştığımızı gördüm. Ateşin oluşturduğu ışıklar gittikçe yaklaşıyordu çünkü.
Birkaç dakika boyunca sessizce ilerledikten sonra sonunda Sam'in sesini işitebilmiştim.
''Ah Venetta! Bu halin ne böyle. Aptal seni, naptın kıza ? '' diyerek abisine karşı şaşkınca baktı. O kadar mı kötüydü yani bacağım ?
''Benim birşey yaptığım yok, kendi hatası'' diyerek gözlerini devirdi. ''Buraya gelin. Çadırı kurduk biz. Çok merak ettik neredeydiniz, nasıl oldu bu, neden haber vermeden gittiniz ?'' diyerek soru yağmuruna tutarak bir yandan da ilerlemeye devam ediyordu. Niall'ın cevap vermediğini görünce araya girdim ve,
''Ben bir kedi gördüm, eee çok tatlıydı tutup seviyim derken peşinden koştum biraz ,bu sırada düştüm, Niall da düştüğümü görünce yanıma geldi ve yürüyemeyeceğimi anlayınca kucağınada taşımak zorunda kaldı'' ona gerçeği söylersem, yani burayı terk edip evime gideceğimi, bana darılabilirdi. Bu yüzden birkaç ufak yalan söyledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Entrained Colors
FanfictionBeyazın temsiliydi o, nasıl karanlığa çekilirdi ? Belki de çekilmeyecek doğrudan sürüklenecekti. Önemli olan bunu yaparken geleceğini mi riske edecekti, yoksa kimseyle paylaşamadığı geçmişinden mi ödün verecekti ? © Tüm hakları saklıdır.