Entrained Colors

5-Hypnotized!

BİR GÜN ARADAN SONRA BURADAYIM! ŞİMDİYE KADAR YAZDIĞIM EN UZUN BÖLÜM OLDU SANIYORSAM BU. SİZİ ÇOK FAZLA TUTMAK İSTEMİYORUM. AMA VOTEDEN ÇOK YORUMA ÖNEM VERİYORUM VE SİZDEN DE YORUM BEKLİYORUM. VOTE DE YAPIN AMA YORUM DA OLSUN. ŞARKIYA SİZ KARAR VERİN :D

KEYİFLİ OKUMALAR!xXx

Aşağıdan geldiğini tahmin ettiğim birkaç ses ile göz kapaklarım istemsizce birbirinden ayrılmıştı. Etrafımda saat olmadığı için şuan saatin kaç olduğundan haberim yoktu. Umarım çok fazla geç kalmamışımdır. Gözlerine uykucu, tembel biri olarak gözükmek istemezdim.

Ayaklarımı yataktan sarkıtarak bir an bugünün nasıl geçeceğine dair tahmin yürütmeye çalıştım. Sonra bu düşünceden vazgeçerek ayaklandım. Tahmin yürütsem bile ne haltıma yarayacaktı ki zaten! Anormal bir durum olduğundan görünmez felan olamayacaktım ya da ne bileyim zamanı geri alamayacaktım. Ne olursa yaşayacaktım onu. 

Etrafa bir göz gezdirdiğimde bavullarımın aşağıda kaldığını hatırlayarak derin bir nefes aldım. Ne kadar düşüncesiz bir kız oldum ben böyle. Nasıl şu pislikle aşağıya inebilirdim ki. Kendime kızmaya bir son verdim ve kapıya doğru ilerledim. Ömür boyu burada saklanamazdım herhalde değil mi ? Kulpu tutup çevirecektim ki, bir el benden önce davranmış ve gözlerim Bayan Goah'ın kahvemsi irisleriyle çakışmıştı. Koca bir gülümseme sunarak;

''Günaydın Venetta! Ah uyandırdıysam üzgünüm. Ben bavullarını getirmiştim. İhtiyacın olacağını düşündüm de. '' diyerek iki yanında tuttuğu bavullarımı işaret etti. Benim aksime, çok düşünceli birisi. Biraz, çok az bir şekilde.. Tamam size söyleyebilirim herhalde.Çok fazla derecede mahçup olmuştum. Bunun verdiği kızarmış yanaklarla ''Ben çok teşekkür ediyorum. Unutmamalydım. Siz de buraya kadar onlarla yoruldunuz benim için. '' deyip ellerinden bavulları kapıdan içeriye çekmeye başladım. Bayan Goah ''Sorun değil tatlım, neden olsa bugün ilk günün sayılır. Bugünü iyi değerlendirmeliyiz hee ?'' iyi bir fikirdi aslında ama sonuçta buraya tatil yapmaya felan gelmemiştim. Hem Bay Goah'la pek görüşmek de istemiyordum. Ama benim keyfimce adamı görüp görmeme diye bir şansım da yok.  Bayan Goah'' Henüz kahvaltı yapmadık. Saat neredeyse altı buçuğa geliyor ve gerçekten çok erken. Benim sadece uykum kaçtığı için uyandım. Koridorda da bavullarını görünce almayı unuttuğunu düşündüm. Freddie hala uyuyor.'' sesli felan mı düşündüm ben ? Umarım öyle değildir. ''Ben bavullarımı yerleştirip size yardıma geleceğim zaten hemen'' dedim. Bayan Goah kapının dışına çıkarak

''Rahatına bak. Bu saate sıcak su çok iyidir. İstersen bir duş alabilirsin. Hem gerçekten çok rahatlatıcı. Birşey olursa yanıma gelmen yeterli tatlım'' deyip çıktı. Çok hızlı. Teşekkür dahi edememiştim. Orada öylece dikilmeyi kesip, bavulları zorda olsa yatağın üzerine bıraktım ve elbiseleri dolaba yerleştirmeye koyuldum. Umarım kısa zamanda biter ve bir duş alabilirim. Tanrım! Çok pasaklıyım.

...

Sonunda herşey bitmişti ve ben sıcacık, ferahlatıcı, mükemmel ve daha birçok sıfatı hak eden duşumu bile almıştım. İçim rahatlamıştı. Odam gerçekten fazlasıyla ferah ve düzenli olmuştu çünkü. Dolabın bir köşesinde biriktirilmiş çöpleri temizlemiş, çekmecede bulduğum, ki iyiki bulmuşum bezle tozları silmiş ve kıymetlim romanlarımı boş kalan alana yerleştirmiştim. Bu bile beni mutlu etmeye yetmişti. Bir kez daha göz attıktan sonra odama, aşağıya inmeye karar verdim. Merdivenlere mümkün olduğu kadar sessiz basmayı ihmal etmemiştim. Nede olsa halen Bay Goah uyuyor olabilirdi. 

Aşağıya indiğimde salonda çiftli koltukta oturmuş bir Goah çifti gözüme çarptı. Şu adam beni tedirgin ediyordu. Salona giriş yapınca, Bay Goah bana kötümser bakışlar yolladı. Gözlerimizi birleştirmemeye özen gösterek geçip tekli kotuğa oturdum. Bayan Goah;