1.Bölüm

6.2K 130 13
                                        

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Yorumlarınızı bekliyorum.


Her zaman ki gibi sabah alarmın sesiyle saat 06.00'da uyandım. Nefret ediyorum bu kadar erkenden uyanmaktan ama yapacak bir şey yok her okula gidenler gibi mecburiyetten bende kargalar bile kahvaltısını yapmadan uyanıyorum. Zaten kızlarla konuşmaktan çok geç yattığım için uykumu da alamadım. Bugün kesin ilk ders uyuklarım ben. Neyse yatakta doğrulup, komodinin üzerinden telefonumu alıp gelen bildirimlere şöyle bir göz ucuyla baktıktan sonra banyonun yolunu tuttum elimi yüzümü güzelce yıkadıktan sonra mutfaktan annemin bizim için hazırladığı kahvaltının kokusunu duyup direkt aşağı mutfağa indim.

Günaydın annelerin gülü, nasılsın bugün?

Günaydın deli kızım benim. Bugün erkenciyiz bakıyorum da hayret ilk defa hadi Ceren kahvaltı hazır, geç kalıyorsun okula, kalk artık uykucu diye bağırtmadın beni.

Anne zaten uykum var. Projemi bitirdikten sonra uyuyacaktım kızlar sağ olsun uyutmadılar.

Tamam kızım hadi sen git formanı falan giy, hazırlan güzelce sonra abilerini de çağır geri gelmeden de güzelce kahvaltınızı yapıp geç kalmadan gidin okulunuza.

O sırada Mutfağın kapısından bir ses:

Birileri benden mi söz ediyor valide sultan, günaydın.

Günaydın benim ilk göz ağrım, yakışıklı oğlum.

Bana günaydın yok mu Akın.

Abime itinayla Abi demem ve onu deli ederim sevgili okur.

Ceren Ceren Ceren bana kaç kere abi diyeceksin demiyor muyum ben sana.

Of sadece bir sene büyüksün ya ne bu büyüklük tavırları. Akın diyeceğim işte Akın Akın Akın...

Çocuklar tamam yeter. Ceren hadi kızım git sen bir an önce hazırlan. Mert nerede kaldı. Akın gelmiyor mu? Ben bir sesleneyim. Mert Mert oğlum hadi in aşağı kahvaltı hazır.

Geldim geldim annelerin sultanı.

Odama geldiğimde ilk olarak çantamı hazırladım yani sadece bir defter bir kitap e tabii bir de okuma kitabım. Kendimi unuturum okuma kitabımı unutmam. Bugün sadece dört saat Türk Dili ve Edebiyatı dersim ve Müzik dersim vardı. O yüzden bugün ekstra yanımda gitarımı da taşıyacaktım. Gardırobuma doğru yürüyerek okulun zorunlu tuttuğu formamı giydim ve makyaj masamın önüne gelip hafif bir dudak parlatıcısı ve rimel sürdüm ve aynadaki yansımama bakarak işte bu kadar Ceren Özsoy yeni bir güne hazır diyerek kendime öpücük attım. Ve annemin sesini duydum aşağıdan bana sesleniyordu.

Ceren kızım hadi nerede kaldın çayın soğudu gel artık geç kalıyorsun bak.

Geliyorum annem. Çantamı ve gitarımı alıp odamdan çıkıyordum ki projemi almayı unuttum hemen çalışma masama geri dönüp projemi alıp çantama koydum ve merdivenleri hızlı hızlı inerek mutfağa gittim.

Ailecek kahvaltımızı yaptıktan sonra Akın abim ve Mert abim ile okula gitmek için yol aldık.

Okula geldiğimizde kızlarla hoca gelesiye kadar sohbet ettik. Sonra hoca geldi. Klasik bir günaydın çocuklar, nasılsınız bugün deyip biraz bizimle derse başlamadan sohbet etti. Evet arkadaşlar yanlış duymadınız diğer hocalarımız gelip derslerini anlatırken Sercan hocamız derse başlamadan önce bizimle sohbet ederdi. Canım hocam işte bu hocamı çok seviyordum ve yılsonu projemi de bu hocadan almıştım.

İyiyiz hocam, teşekkürler siz nasılsınız? Hocam bu arada sizden proje alanların projelerini bugün toplayacaktınız? Ben hocaya bu soruyu sorduktan sonra arka sırada oturan Çağla Naz bana pis pis bir bakış attı Ceren sussana ya belki hoca unuttuydu neden hatırlatıyorsun dedi kısık sesle. Evet Çağla Naz da bu hocadan proje alanlardan birisiydi ve belli ki yapmamıştı tabii kendisi Melisa ve İrem'in kuyruğundan ayrılmadığı için kendi hayatını unutuyordu. Acıyordum bu kıza ama bana ne ne hali varsa görsün. İnsanları çok düşünmemem gerektiğini bana hayat çok önceden acı bir şekilde anlattı. Belki bir gün size de anlatırım sevgili okur ama şimdi sırası değil. Neyse konumuza geri dönelim ben Çağla Naz'a bir şey demeden önüme döndüm ve hoca sorduğum soruya şöyle dedi.

Çete Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin