[2]~Korsan istilası

839 51 8
                                    

"Malta adasına hoşgeldiniz, yorulmuş olmalısınız. Lütfen buyrun. Öncelikle bir yemek yiyelim ardından iş üzerinde konuşurken dinlenirsiniz."

Luhan kaptanlarını selamlarken önde eğildi. Tam o sırada arkasında duran iki kızı gülümseyerek gösterek konuştu. Konsarların dikkatini siyah saçlı bayağı bir çekmişti, Soo Min yani.

"Sizi tanıştırmama izin verin. Kardeşim Tiffany ve kuzenim Soo Min. Beraber bu limanda bana yardım ederek çalışıyorlar."

İkili saygı anlamında eğilirken bile kaptan Yoongi'nin gözü kızın üzerinden ayrılmıyordu, tam tersine gözlerinin derinliklerine daha da yoğunlaşıyordu.

"Yemekleri hazırlamaya başlayın. Sofrayı dışarı kurun, gece malta adasında yemek yerken aynı zamanda şahane manzarayı da görebilirsiniz."

Luhan korsanları selamlaması bitince en önceki beyaz tenli, simsiyah saçlara sahip gence bakıp sordu.

"Hanginiz kaptan?"

Adam Luhan'a bakıp derin bakışlarıyla cevap verdi.

"Benim, adım Min Yoongi. Geminin kaptanıyım."

Siyah saçlı gözlerini kaçırarak Tiffany'e bakıp fısıldadı.

"Adam kaptan çıktı ulan. Bana asılmazsa iyidir."

Tiffany bilemiyorum bakışı atıp adamlara bakışlarını gezdirdi. Luhan onları dışardaki masanın bulunduğu yere götürüyordu.

"Bizde yemeği hazırlayalım. Yoksa konsanlar bizi çiğ çiğ yiyecek, bu isteyeceğim son şey bile değil."

Siyah saçlı kız Tiffany'nin söylediğine hak verip yemekleri hazırlamaya başladılar.

"Neden Luhan Güney Kore'den gelecek korsanlarla anlaşma yaptı anlamıyorum. Keşke bu geceden gitseler."

Dışarda oturan adamlara göz gezdirirken o kişinin hala kendisine baktığını gördü. Min Yoongi, korsanların kaptanı olduğu gibi aynı zamanda herkesin üstünde etki bırakan biriydi. Onu gören herkes ondan etkilenirdi, kızlar onun için delirirdi. Yutkunup önüne döndü kız. Bu adamlardan korkuyordu, bir korsan tarafından öldürülmek istediği son şey bile değildi.

Yemekler hazırlanmıştı, geriye sadece masaya tabak, çatal ve bardak gibi şeyleri götürmek kalmıştı.

Soo Min içeri bardakları götürdü, giderken de su ve biraz taze meyve suyu götürdü. Bardakları herkesin önüne yerleştirirken korsanlar hala kendisine bakıyordu. Cidden rahatsız olmuştu. İçecekleri doldurmadan Luhan'ın eline verdi hepsini.

"Sen koy içecekleri. Benim yemekleri getirmem lazım, soğurlar yoksa."

Kimsenin birşey söylemesine izin vermeden masadan hızlı adımlarla uzaklaştı. O korsanla göz göze gelmek bile onu öldürüyordu. Koşarak mutfağa koştuğunda Tiffany kızın haline bir anlam veremedi. Sonrasına gerek yoktu, neden böyle olduğunu biliyordu.

"Ben balıkları götürürüm, sende salatayı götür içeri."

Tiffany başıyla onaylayıp eline salata tabağını aldı. O sırada siyah saçlı kız eline tüm tabakları garson gibi alırken Tiffany baktı kıza. Annesi ona garsonların birden fazla tabağı nasıl serviste taşıdıklarını öğretmişti. Koluna 3 den fazla tabak alıp taşıyabiliyor, özel içecek ve şarap servisi nasıl yapılıyor biliyordu. Şaraptan nefret ettiği için asla şarap servisi yapmazdı, bu görevi Luhan alırdı hep.

"Hepsini taşıyabilecek misin? 7 tane tabak fazla görünüyor da."

Siyah saçlı kız onaylayıp sol eline 3, diğer elinede 4 tane tabak aldı.

Korsan istilası/YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin