Korsan istilası/Yoongi

[28]~ Gecelik

Saatler geçmiş, gece yarısına az kalmıştı. Soo Min yatağın üzerinde dururken yüzüğün bulunduğu parmağına baktı. Resmi olarak evli ve tutsak hayatı yaşıyordu, ama bunu ailesinin iyiliği için yapmıştı. Yeniden Malta adasından ayrı kalmayı istemiyordu, kardeşiyle vakit geçirmek, kuzenleriyle şakalar yapıp anne ve babasıyla birlikte sohbet etmek istiyordu. Ama biliyordu ki bunlar artık gerçek olmayacaktı, ustasının mezarını bile ziyaret edemeyecekti. Kendini bir kapana yakalanmış zavallı, bir kaplanın yemeği olan ceylan gibi hissediyordu. O aslan onu acı içinde öldürecekti.

Saatler önce Yoongi ile birlikte birşey yemişlerdi ardından Yoongi üzerini o gelene kadar ona verdiği gecelikle birlikte değiştirip beklemesini söylemiş ve odadan çıkmıştı, 3 saattir de geri gelmemişti. Gelmesini de istemiyordu Soo Min zaten. Derin bir nefes verip yatağın üzerinden kalktı dikkatlice. Geminin penceresinden dışarı baktı. Ay tüm güzelliği ile karalığı muazzam bir şekile sokuyor ve daha güzel bir ortamın oluşmasına neden oluyordu.

Elindeki kolyeye bakmak için elini kaldırdığında üzerindekilere bakmak için yandaki aynaya baktı. Kırmızı ve siyahın karışımını taşıyan bir gecelik, boynunda incilerden yapılmış bir kolye ve saçına Yoongi'nin takmış olduğu gümüş saç tokası... Tokayı Yoongi odadan çıkmana önce takmıştı onun saçına ve o gelene kadar da çıkarmamasını söylemişti. Elini gümüş tokaya götürüp kendini süzdü aynada. Soo Min hiçbirşey anlamıyordu. Ona beklemesini söylüyor ve 3 saat boyunca gelmiyordu. Gözlerinin kapanmaya başladığını hissederken istemsizce esnedi. Bir an önce gelmezse uyuyakalacaktı.

Yatağa oturup başını yastığa yasladığında dizlerini kendine hafif çekerek ellerini yatakta serbest bırakarak gözlerini kapatmıştı yorgunca. Belki de o gelene kadar biraz gözlerini dinlendirebilirdi.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Millet, kadehimizi sevgili kaptanımız ve güzel eşi için kaldırıyoruz. Mutlu bir şekilde yaşaman dileğiyle birlikte Kaptan."

"Mutlu bir şekilde yaşaman dileğiyle birlikte Kaptan!"

Namjoon'un söylediği şeyler tekrarlandıktan sonra herkes içkisine gömülmüş, Yoongi ise ağzına bile sürmemişti.

"Şuna bakın, kaptanımız ilk defa içki içmiyor böyle güzel bir gecede. Sanırım eşin içkiden bile daha güzel ve değerli Kaptan!"

Çoktan sarhoş olmuş Jimin'in sözleri ile birlikte güverte kahkaha atıp kaptan için tezahürat yaparken Yoongi sadece sırıtmakla yetinmişti. Hoseok bardağından bir yudum alıp gereğinden fazla sessiz olan dostuna baktı ve konuşmak için ağzını açtı ona dönüp.

"Cidden neden içmiyorsun? Sen buna bayılırdın."

Yoongi Hoseok'a baktı ve eline aldığı şerbet denilen içeceğinden bir yudum daha almadan önce konuştu. Bunu Soo Min'in babası hediye olarak vermişti ona.

"Sadece bugün şarap içmek istemiyorum Hoseok. Eşime alkolik bir sarhoş gibi görünmek istemiyorum."

Hoseok hafif bir kahkaha atıp içkisine dönerken Yoongi bitirdiği bardağını masaya bırakıp ayağa kalktı. Herkes ona meraklı gözlerle bakarken açıklamasını yaptı.

"Millet, kaptanınız odasına çekiliyor. Sarhoş olmamak şartıyla istediğiniz kadar içebilirsiniz. Fakat kimseyi 3 gün sonra geri geldiğimde ayyaş olarak görmek ıstemiyorum. "

Herkes kaptanın bu haberi ile birlikte kahkahalarla şaraplara gömülürken Jimin yeniden sarhoşluğun etkiyle birlikte konuşmuştu elindeki şarap şişesini ağzına dikmeden önce.

"Kaptan, ilk gece de iyi şanslar. Keyif almaya bak tamam mı? Güverte bana emanet sen dönene kadar, merak etmene gerek yok ve gidip keyfine bak."