[22]~Mezar

299 27 2
                                    

Soo Min kardeşini uyuttuktan sonra dışarı çıkmış, hava almaya karar vermişti. Biraz durup düşünmeye ihtiyacı vardı. Sürekli Yoongi'nin bakışlarından rahatsız olmuş ve yalnız kalmak istemişti. Ne kadar onu görmek istemese de illa ki karşısına çıkıyordu.

Hafiften sallanarsk yürümeye devam ederken bir yandan da derin düşünceler içinde devam ediyordu. Etrafına bakarken arkasından tanıdık ses duyuldu.

"Kızım sen uyumadın mı?"

Soo Min babasına gülümseyip ceketinin önünü kapattı.

"Hayır baba, ustamı çok özledim. Onu ziyarete gitmem gerekiyor. "

Babası ona doğru birkaç adım atıp önünde durdu.

"Nerdeyse unutuyordum. Bunca zamandır nerdeydin, ne yapıyordun, hiç-bir şekilde fikrim yoktu Elif. "

Soo Min ellerini önünde birleştirip babasına baktı. Ne demesi gerektiğini bilmiyordu.

"Seninle konuşmamız gerekiyor genç kız."

Soo Min gözlerini babasından kaçırdı. 1 ay boyunca esir tutulduğunu nasıl anlatacaktı babasına? Yada kendisini Luhan ve Tiffany ile tehdit ettiklerini? Başı çok ağrıyacaktı.

"Sana nasıl anlatabilirim, inan hiç bilmiyorum baba. Ama anlatmayı o kadar çok istiyorum ki..."

Babası gülümseyip kızın omzunu patpatladı.

"Sakin bir zamanında konuşuruz. Ama bana herşeyi anlatacağız dair söz vereceksin. Anlaşıldı mı Elif?"

Elif mahçup bir şekilde başıyla onaylandığında babası kızın omzunu rahat bıraktı.

"Hadi git, ustanı bekletme."

Başını olumlu anlamda salladığında Soo Min ordan sonunda uzaklaştı. Yarım saatlik bir sürenin sonunda mezarın önüne gelmişti sonunda. Huzur bulduğunu yere bakıp iç geçirdi.

"Uzun zaman oldu. Seni özledim."

Mezarın önünde dizlerinin önüne çöküp ellerini birleştirip dua etmeye devam etti.

"Buda, onun ruhunu huzurlu bir şekilde cennete götür. Beni koru Buda."

Ellerini çözüp dizlerinin üzerine koyup mezarın üzerinde yazan yazıya baktı donuk bir şekilde.

"Yardım et usta. Bana yardım et, Buda yardımcı olsun ki çok korkuyorum. Korkum bana birşey olmasından değil, aileme zarar gelmesinden, onun benim canımı yakmasından. Korelilere güvenmiyorum, biliyorsun. Burda savaş çıktığında bir sürü hain Koreli birçok tanıştığımızı da öldürdü. "

Derin bir nefes alıp ellerine dikti gözlerini.

"Kaçırıldığım günden beri ordan kurtulabilmek için dua ettim usta. Bana verdiğin kolyeyi yanımdan ayırmadım. Ama neden bu kadar dua etmeme rağmen kurtulamıyorum ondan? Neden kaçamıyorum ondan?"

Esen ılık rüzgar saçlarını okşayıp uçururken düşündü yeniden eski günleri.

"Eskiden bana kimsenin dokunmasına izin vermezdin usta. O zamanları çok özledim. Seni, eğitimimi, yanımda oluşumu.... Ama artık sen yoksun. Senin dinlenme ve cennete gitme vaktin gitti."

Ayağa yavaşça kalkıp mezara yeniden baktı.

"Ilk ve son kez sen öldüğünde ağladım. Sen gittikten sonra gülümsemeyi unuttum, soğuk davranamaya başladım usta ama o... O adam benden bile soğuk. Soğuk ve korkunç.... Sana yalvarıyorum usta, bana yardım et, bir işaret gönder bana. Koru beni eskiden yaptığın gibi."

Korsan istilası/YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin