[4]~Şömine

599 45 25
                                    

Gözlerini kırpıştırarak açıp ağrıyan boynunu tuttu. Kaçık kaptanın yanından çıkarıldıktan sonra onu bir odaya koymuşlardı. Kaptanın odasının aksine ne çalışma masası vardı, nede yumuşak bir yatağı. Siyah, soğuk, ufak pencereden dışarıyı gösteren ve tahtadan yapılmış bir yatak vardı sadece, şey... Birde kıyafetlerini koyabilmesi için ufak bir dolap.

Sertleşmiş boynunu tutarak yumuşatmak için hiraz ovmaya çalıştı ama canını daha da acıttı. Sert yatağın üzerinde bağdaş kurup oturduktan sonra üzerindeki kaptan kaçık Yoongi'nin verdiği ceketi iyice bedenine sarıp ısınmaya çalıştı. Üzerine kendisine verilen ince pikeyi örtse de ısınamıyordu.

"Hem kız kaçırıyor hemde soğuk odaya kapatıyor. Tam bir kaçık kurusu grupsunuz lan."

Ellerini birbirne sürtüp ısınmaya çalışırken odanın kapısının açılma sesini duymasıyla birlikte kapıya bakmak için başını kaldırdı. İçeri şu adada kendisine küçük sıçan diyen korsan bozuntusu gelmişti. Neydi bunun ismi? Jimin galiba.

"Ayağa kalk. Güverteye gidiyoruz."

Soo Min alayla güldü.

"Ne o? Beni gebertme töreni mi yapacaksınız? Ya da ne biliyim bana falan saldırırsınız bekli sırayla."

Jimin kızın yanında bitip kolundan kavradığı gibi kaldırdı ayağa.

"Çok konuşma. Dediğimi yap. Yemek yenilecek. Karnını doyurman için kaptan seni de çağırdı. Yemeğini yedikten sonra güvertede iş tutacaksın, ya da kaptanın odasında şömine ateşi falan yakarsın. Buna kaptan karar verecek."

Jimin'in yüzüne bakıp umursamazca omuzlarını silkti.

"Siz cidden kaçıksınız. Kaptanınız da, siz de kafayı yemişsiniz. Kara şahinler geri zekalı deseler inanırdım."

Jimin sinirlenen yüzüyle birlikte kızın kollarını yeniden arkadan birleştirip odadan çıkardı. Kız acıyla dudaklarını ısırmıştı. Boynu ve sol kolu tutulduğu için çok acıyordu ve ne yazık ki antrenman sonrası sürdüğü bir kas gevşetici kremi de yoktu artık.

Güverteye vardıklarında durduklarını anladığında boynundaki elden bıkmış bir şekilde öfledi.

"Getirdim kaptan."

Görüş alanına giren tanıdık botlarla birlikte başını kaldırdığında yeniden o kaptan girmişti gözüne. Bacak bacak üstüne atmış kıza bakıyordu o koyu gözleriyle.

"Kızı serbest bırak."

Emir üzerine elelrini çektiğinde kız el bileklerini ovuşturup kaptanın yüzüne baktı.

"Niye çağırdın beni buraya? Hayır onu geçtim neden hu öküze getirtiyorsun ki beni? Kolum kopar yada ölürsem bundan bilirim haberin olsun."

Bacak bacak üstüne attığı ve oturduğu koltukta bacaklarını sebrst bırakıp yanını işaret etti.

"Yanıma otur."

Soo Min ona anlamazca bakarken sorar gözlerini gözlerine dikti.

"Ben başka bir yere otursam daha iyi olur bence."

Yoongi ayağa kalkıp kıza doğru yürüyüp az önce ovuşturduğu bileğini kavrayıp sıktı. Kız acıyla inleyip gözlerini kısarken Yoongi kıza yaklaşıp mırıldandı.

"Sana yanıma otur dedim."

Kızın bileğini bıraktığında yerine oturup kızı bekledi. Soo Min sinirle çaresiz bir şekilde adamın yanına oturup sıktığı bileğini ceketini hafif geriye kıvırıp baktı. Kırmızının en koyu tonuna bürünmüştü bembeyaz cildi. Tabi bu Yoongi'nin gözünden kaçmamıştı. Kolunu geri kapatırken tıslayıp gözlerini yumdu. Bu korsan tam bir kaçıktı.

Korsan istilası/YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin