[27]~ Karşı gel Soo Min!

435 35 12
                                    

Aradan 3 gün geçmiş, aralarında ufak bir düğün yapıp hazırlıklar tamamlanmıştı. Günün öğlen saatlerindeydi henüz vakit ve akşama yola çıkacaklarını söylemişti Yoongi. Soo Min kardeşiyle vedalaşmak için şimdiden son kez konuşuyordu, çünkü biliyordu ki Yoongi akşama kadar onu yanında tutacak, kaçmadığından emin olmak için herşeyi yapacaktı.

Üzerindeki beyaz elbise hala üstünde dururken ve kardeşinin saçlarını okşayıp okyanusu okşarken Danbi onun dizlerinden doğrulup Soo Min'in ona bakmasına neden olmuştu. Soo Min sorar gözlerle kardeşine bakınca Danbi konuştu.

"Soo Min, sen şimdi evlenince ben birdaha seni göremeyecek miyim yine? Evlenmesen, gitmesen olmaz mı?"

Soo Min derin bir iç çekip kardeşini kucağına oturtup yüzüne baktı. Lafa nasıl başlaması gerektiğini bilmiyordu.

"Bebeğim, her zaman birbirimizi göremeyeceğiz elbet, çünkü Güney Kore çok uzak biryerde. Bir keresinde babayla gitmiştin, hatırlıyorsun değil mi?"

Ufak olan kafasını salladı.

"Evet. Oraya gitmemiz çok uzun sürmüştü, babam 2 hafta demişti. Peki evlenip gitmen şart mı?"

Soo Min buruk bir şekilde gülümsedi kardeşine. Ne demeliydi ki?

"2 insan evlendiğinde kendilerine ait bir evleri olur Soo Min, tıpkı senin annen ve baban gibi. Bu yüzden de bizim gitmemiz gerekiyor."

Karşılarından gelen sesle birilikte ikili Yoongi'ye dönünce Yoongi, ufak adımlarla birlikte yanlarına ilerleyip Soo Min'in yanına oturmuştu. Ufak kızın saçlarını okşayıp ona bakarken Soo Min tedirgin bir şekilde beklemeye başladı.

"Peki insanlar neden evleniyor?"

Yoongi bu soruyla birlikte Soo Min'in omzunu kavrayıp okşadığında devam etti.

"Birbirlerini sevip aşık oldukları için. Senin annen ve baban aşık olup birbirleriyle evlenmeselerdi, sen veya Soo Min  olmazdı Danbi. Bu yüzden insanlar evlenir, yuva kurup çocukları olsun diye."

Soo Min onun nasıl konuştuğunu anladığında Danbi fark etmeden ayağına basmıştı susması için. Ikilinin gözleri birleştiğinde sinirle ona baktı. Nasıl ufak bir çocuğun yanında böyle konuşabilirdi ki?

"Peki ben nasıl oldum ki? Annem ve babam evlenmeseydi ben niye olmazdım?"

Yoo hi gelen soruyla birlikte donup kalan Soo Min'in aksine kıza yaklaşıp bir sır verirmiş gibi fısıldadı.

"Evlenen kişilerin arasında çok önemli bir sihir var ve bu sihirden senin gibi çocuklar doğar ve sonra da büyürler."

Soo Min buna daha fazla katlanamazdı. Hışımla ayağa kalktığında omzunun Yoongi'nin çenesine vurmasına neden olmuş ve kardeşini yere bırakmıştı.

"Annenin yardıma ihtiyacı var mı diye bir bak bakalım Danbi. Ve bu konuştuklarımızı anneyle babanın yanında konuşmak yok, tamam mı akıllı bıdık?"

Soo Min kardeşinin uzaklaştığından ve çevrede kimsenin olmadığından emin olduğunda sinirle Yoongi'ye döndü.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?"

Yoongi sırıtarak karşılık verdi.

"Ne yapmışım bakalım Prensesim?"

Soo Min sinirine hakim olamıyordu. Delirmesi an meselesiydi.

"Ufak bir çocuğun yanında nasıl böyle konuşabilirsin? Haddini aşıyorsun! Anlaşmaya uy ve ailemden uzak dur, onlara sakın zarar verme."

Yoongi ayağa kalkıp onun yanına gelip durduğunda göz göze geldiler.

Korsan istilası/YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin