[18~] Soğuk

412 31 4
                                    

Geçen zamanla birlikte Soo Min'in de düşünceleri ve hareketleri sakin bir hal alıyordu. Buraya geleli 1 aya yakın bir sürecin içinden geçmişti. Herşeyini kaybettiğini kabullenmişti artık. Ailesini, kardeşini, kuzenlerini, memleketini, ustasını....

Saatlerdir iskeleye sırtını yaslamış bir şekilde derin düşünceler içinde denizi izliyordu. Bugün temizlik işini aksatmış, bilerek yapmamıştı. Kafa dinlemeye ihtiyacı vardı.

"Burda oturarak ne yapıyorsun?"

Yan taraftan gelen sesle birlikte başını kaldırıp kendisine bakan kişiye baktı. Hoseok, yanında da Taehyung.

"Gördüğün gibi kafa dinliyorum."

Elindeki kolyenin zincirini tutarak ucundaki parçanın sallanmasını sağlarken önüne dönmüştü. Kimseyle konuşmak istemiyordu.

"Kaptan Yoongi seni görmek istiyor. Odasında seni bekleyeceğini söyledi bize."

Elini sallamayı durdurup zincirin durmasını sağlarken önüne dönüp alayla yalandan güldü. Ardından gelen ciddiyetle birlikte sert sesiyle cevap verdi.

"O siktiğimin kaptanına söyleyin, beni istediği zaman yanına çağırıp sonra da odadan atamaz."

Çekilen kılıç sesiyle birlikte boğazına dayanan metalle birlikte ofladı Soo Min. İşte yine başlıyoruz. Hoseok gibi birinin onu öldürebileceğini düşünemezsiniz değil mi?

"Bunu sana yaptığımız için özür dileriz, canını sen hasta olmadan önce çok yaktık. Ama bu bize kafa tutabileceğin anlamına gelmiyor Soo Min."

Kafasını ona çevirip ikisinin de yüzüne bakıp kılıcı eliyle itekledi. Ayağa kalkıp kolyesini boynuna takıp Hoseok'a yaklaştı. Gözlerinde, onlara karşı bitmeyen bir sinir vardı.

"Eğer bana birdaha 2 metreden kısa bir mesafeden yaklaşırsan, boynuma o pis kılıcını dayarsan, benimle bu şekilde konuşursan hiç acımam. Atarım seni İtalya'nın köpekbalıklarıyla dolu denize, kimse cesedini bulamadan kemirirler etlerini."

Tehditkâr konuşması Hoseok'un korkmasına neden olmuş olacak ki gerilemişti Hoseok. Taehyung onu sakinleştireceği sırada yüzünü anında ona dönmüştü.

"Aynısı senin içinde geçerli seni pis yakalacı korsan kurusu."

Ardından orayı terk etti. Bu 2 ahmak korsanın bulunduğu yerde daha fazla duracak değildi. Onun yerine korsan kurusunun yanına giderdi daha iyiydi Soo Min'e göre.

Kapının önüne geldiğinde 2 kere kapıyı tıklayıp bekledi. Buraya asla ama asla isteyerek gelmeyecekti.

Kapı saniyeler içinde açıldığında karşısında o duruyordu. Her zamanki bakışı, değişmeyen asiliği ve çekiciliğiyle birlikte hala nefes kesiciydi.

"İçeri geç."

Kapıdan çekildiğinde kızı içeri alıp hemen kapıyı kapatmıştı. Soo Min içeri girdiğinde adımlarını durdurup içeri bakındı. Çalışma masasının üzerine bırakılmış bir sürü ilgi çekici kitaplar vardı. Bir harita, yazılmış küçük notlar ve daha fazlası.

"Yeni bir alışveriş için hazırlık yapıyoruz ve sende bize bu işte yardım edeceksin."

Onun sesini duyduğunda arkasını dönüp yüzüne baktı Soo Min. Onunla konuşmak bile istemiyordu ama kaptan kurusu onu zorluyordu.

"Sana böyle birşey de neden yardım edeyim ki? Kendin hallet ne yapacaksan."

Yoongi rafta duran kitabı alıp en son baktığı sayfayı gözden geçirirken Soo Min'e yaklaşmaya başladı.

Korsan istilası/YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin