[10]~Özlem & Kaçış

463 36 11
                                    

"Neyden bahsettiğini anlamıyorum. O kılıcı çek boynumdan Yoongi."

Kızın konuşmasıyla kılıcı daha fazla bastırmıştı. Boğazında kanın akacağı ince bir çiziğin oluşmasına ramak kalmıştı. En ufak bir baskıyla kızı öldürebilirdi.

"İş başında başkalarıyla fingirdeşiyorsun demek, öyle mi?"

Burnundan soluyordu Yoongi. Ama en az onun kadar Soo Min de burnundan soluyordu.

"O son cümleyi söylemeyecektin seni pislik."

Yoongi'nin daha fazla sinirlenmesine fırsat vermeden kılıcı ani bir hareketle elinden almış ve bu bu sefer Soo Min kılıcı Yoongi'nin boynuna dayamıştı.

"Bana bak kaptan kurusu, beni kaçırdın diye sana ait olduğumu düşünemezsin, beni gemiye aldın diye her gece zevklerin için de çağıramazsın, köleymişim gibi bana temizlik yaptıramazsın. En önemlisiyse.."

Kılıcın sivri ucunu adamın kalbinin üzerinde tutup hafif baskı uyguladı. Yoongi'den hiçbir ses çıkmıyordu. Sadece kızın yüzüne soğuk ifadesiyle karşılık veriyordu lakin Soo Min'in bu bakışlardan korktuğu söylenemezdi. Gözlerinde sinir değil, nefret ve kin vardı. Min Yoongi'ye kalbindeki öfkeyi gösteriyordu Soo Min.

"Bana bir fahişeymişim gibi davranmazsın. Sadece insanlık yapıp Namjoon'a yemek götürüp biraz da Jungkook ile sohbet ettim diye beni küçük düşüremezsin. Benimle düzgün konuşmazsan bu kılıç benim değil senin kalbini delip geçer.Ayrıca ben sana ait değilim lanet kaptan kurusu. Anla bunu."

Son 2 cümleyi Yoongi'ye yaklaşıp fısıldayarak söylediğinde Yoongi'nin gözü dönmüştü. Kız, uyuyan sinirli aslanı uyandırmıştı. Ani bir şekilde bağırarak belindeki hançeri kıza savurduğunda Soo Min son anda kurtulmuştu. Ondan korktuğu yoktu, birçok kez sapık ve aşağılık korsanları kılıçtan geçirmişti. Kendini her türlü savunabilirdi. Karşı karşıya geldiklerinde hala sinirden kuduran bakışlarla karşılaşmıştı Soo Min.

"Öfken hiçbir işe yaramayacak Min Yoongi. Sadece kendine zarar vereceksin. Bana istesen de zarar veremezsin."

Ne zaman yanında bittiğini anlayamadığı adımlarla birlikte Yoongi onu sertçe duvara yaslanıp hançeri boynuna sertçe bastırdığında Soo Min gözlerini kapattı. Sanırım biraz ileri gittim diye düşündü. Boynunda hissettiği keskinlik gitmek bilmezken sinirle soluyordu Yoongi.

"Artık benim elimdesin. İstesen de istemesen de benimsin artık. Gemiye alındığın gün benim oldun sen. Gelecekte de tamamen benim olacaksın. Bunu aklına iyi sok!"

O bağırıp konuşurken Soo Min gıkını çıkarmadan, gözünü açmadan dinlemişti sadece. Ona ait değildi o. Kimseye ait değildi. Kimse onun isteği olmadan dokunamazdı bile ona.

Büyük bir hızla kapı açıldığında içeri Namjoon ve Seokjin girmişti. Namjoon'un gözleri gördüğü karşısında sonuna kadar açılmıştı. Kaptan rehinenin boynuna herkesi öldürdüğü hançerini dayamıştı. Çaresizce baktı kızın kapalı gözlerine Namjoon, yapabilecek fazla birşey yoktu. Birkaç saniye içinde kızın boynunu keserek öldürecek, yine onlara cesedi köpek balıklarının olduğu denize attıracaktı.

"Odasına götürün. Kimse yanına girmeyecek, kimse onunla konuşmayacak."

Verilen emirle birlikte Namjoon ayaklarının yere çivilendiğini hissederken Yoongi kızı ittirerek tökezlemesini sağlamış, ardından saçından kavrayarak kendisine bakmasını sağlamıştı.

"Gece ben yanına gelene kadar dışarı adımını atmıyorsun. Aksi takdirde olacakları bilmek istemezsin."

Kızın saçını bıraktığında yeri boyladığında masasına oturdu kızı umursamadan.

Korsan istilası/YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin