Onyedinci Bölüm

7.1K 528 204
                                    

Multi Medya | Min Yoongi

#Btsbornsinger

07.05.2018 💫

▪▪▪

Min Yoongi Bakış Açısından: (dedim madem başladım devamını da getirem djjdn)

Seslice nefes vererek ellerimin arasında, benim eserim olan morarmış bileğini yavaşça yere bıraktım.

Cidden bunu ne ara yaptığımı bile hatırlamıyordum.

Sinirlerini kontrol edemeyen psikopat manyak bir insandan ibarettim. Sürekli ona zarar veren birinden ibaret...

Seslice nefes vererek kollarımı ona doğru uzattım.

Tabikide onu, gecenin bir vaktinde savunmasız bir şekilde yolun ortasına bırakmayacaktım. İstesem bile bırakamazdım zaten.

Bir kolumu bacaklarının altına, diğer kolumu ise ince beline sarmalayarak kucağıma aldım.

Yerden ayağa kalkarak ellerimi sıklaştırarak kendime doğru sardım.

Ardından ise buraya kadar geldiğimiz yolu tekrardan geri yürümeye başladım.

Yol bomboştu. Gecenin soğu ve rüzgarı vardı havada. Gözlerim, kucağımda küçülmüş olan bedenine kaydı.

Eminim şuan uyanık olsa ağzımı burnumu kırardı. En azından bune yelteneceği kesindi.

Sırıtarak kafamı iki yana salladım. Cidden hala nasıl bu hale geldiğini merak ediyordum.

Sakin ve sessiz kız gitmiş yerine oldukça hırçın, sert asi biri gelmişti. Sigara ve alkolü geçin ağzına zararlı bir ammde sokmayan kız yok olmuştu.

Şimdi ise bir insanın iki barda bile sarhoş olacağı içkileri yirmi bardak kadar içiyor ve sonunda sarhoş oluyordu. Deli gibi paket paket sigara içiyordu.

Kavga ediyordu, her an hırçın ve sinirliydi. Eminim ki fiziksel olarak bu kadar zayıflayıp çökmesini bu zararlı şeyler etkilemişti.

Kendini bütün dünyaya kapamıştı sanki. Kendini koruyabilmek için bütün duygularını ve ruhunu bir kutunun içine gitlemişti.

Ve gittikçe de ölüyordu.

Yaklaşık bir aydır her gün onu görüyor ve gözlemliyordum.

Evet onda birçok yara açmıştım, telafi edemeyeceğim acılar yaşatmış ve kanatmıştım. Ama o her şeye rağmen benden, duygularından vazgeçmemişti. Hatta bunu istememişti bile.

Ona bütün yaptığım boktanlıklara rağmen hala vicdanını ve merhametini korumuştu... ama şimdi, yoktu.

Gözlerine baktığım onu görüyordum. İçindeki kararsızlığı görüyordum. Defalarca kez bana hissettiği duygularla çeliştiğini hatta o duygulardan nefret ettiğini bile bakışlarından anlayabiliyordum.

İçindeki merhameti ve vicdanını kitlemiş gibiydi.

Kendini yok etmişti.

Yaşayabilmek için kendinden ve duygularından vazgeçmişti.

Dişlerimi sıkarak gözlerimi onun yüzünde gezdirdim.

"Sana bunları yaşattığım için... üzgünüm ama elimde değildi. Sadistçe bu duyguları sana yaşatmak benim suçum değildi."

Kendi ellerimle bir insanı yok etmiştim. Bu dünya da işleyebileceğim en büyük günahı işlemiştim.

Onu böylesine bir bok çukarına sokup, şimdide onu orda kurtarmak istemem dünyadaki en bok şeydi.

ᴀʟᴛıɴ ᴠᴜʀᴜş || ᴍʏɢHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin