ᴀʟᴛıɴ ᴠᴜʀᴜş || ᴍʏɢ

Onbeşinci Bölüm

Multi Medya | Min Yoongi

#bangtansonyeondanAgustD

03.05.2018 💫

•••

Ayağımla yerde ritim tutarken, diğer yandan ise heun'un gelmesini bekliyordum.

Depodan çıkar çıkmaz direk heun'u arayıp bahçeye gelmesini söylemiştim. Bu olayı bugün çözecektim.

Ne olursa olsun. Bugün bu olayı çözecektim.

Yoonginin o saçlarımı çekmesini, bileğimi sıkmasını... saçma sapan şiddetlerini ve sarfettiği kelimeleri ona yedirecektim.

Bir bok bile araştırmadan direk beni yargısızca infaz eden, kendi güvenmek isteyen ve bana yanaşmak isteyen ama başaramayan jiminin o gözlerinde oluşan pişmanlığı görmek istiyordum.

Böyle bir şerefsizlik yaptığıma inanmaları... sinirlerimi iyice alt üst ediyordu.

Elimi ağrıyan ve morarmış olan bileğime götürerek yavaşça ovdum.

Gerçekten mosmor olmuştu ve kötü gözüküyordu. Yüzümü buruşturarak çenemi sıktım.

Sikeyim böyle işi!

Yemin ederim bulacaktım bunu yapanı. Bulup ilk önce ağzına sıçıp sonrada onların önüne atacaktım.

"Selamm" gözlerimi yanıma oturan heun'a çevirdim. "Yardımına ihtiyacım var. Direk soruyorum ve lütfen hiç uğraştırmadan direk cevap ver. Okulun sitesini kim yönetiyor?"

Adım gibi eminim ki biliyordu.

Mimikleri gerilirken gözlerini kaçırarak oturduğu yerde dikleşti. "Üzgünüm ama  bunu söyleyemem. Yani gizli tutu-"

"Söyle artık şu lanet şeyi!" Yüksek ve sert sesinle bahçedeki öğrencilerin dikkatleri bize yönelirken onları umursama gereği bile duymadan karşımda tamamiyle gerginleşen heun'da gezdiriyordum gözlerimi.

"En üst katta kütüphanenin yanındaki temizlik odası olarak bilinen yerde dönüyor bu işl-"

Sözünü tamamlamasına izin vermeden hızlıca oturduğum yerden kalkıp koşarak okulun içine doğru ilerledim.

Almıştım zaten alacağımı.

Önüme çıkan öğrencileri iterek hızlıca merdivenlere ulaşarak ikişlerli bir şekilde okulun en üst katına çıktım.

Hatırlıyorsam ki kütüphane koridorun en sonundaydı. Ve genelde kimse gitmezdi.

Hızlıca koridorun sonunda doğru ilerledim.

Odalar yan yanaydı.

Elimi kulpa koyarak üzerinde temizlik odası yazan kapıyı açtım. Yada sadece açmaya çalıştım.

Kapı kilitliydi.

Elimi yumruk yaparak hızlıca vurmaya başladım. Eminim ki içeride birileri vardı.

"Aç kapıyı!" İçeriden hala ses gelmezken ayağımla sert bir tekme geçirdim ki kapı çatlamıştı.

Kaç yıllık kapı. Tabi çatlardı.

Gözlerimi devirdim. "Eğer kapıyı açmazsan emin ol kapıyı da, o odayı da başına yıkarım!"

Birkaç saniye daha bekledim. Ses gelmeyince ikinci bir tekmeyi daha savuşturacakken kapının kilit sesini duymamla tekme atmaktan vazgeçip içeriye dalmıştım.