Final

8.5K 800 526
                                    

Fınal 🌹

BangtansonyeondanSea

19.07.2018 💫

▪▪▪

Kan ve metalik pas kokusu, gecenin ileryelen dakikalarında acıdan kıvranan ve artık hissizleşmeye yüz tutmuş bedenimden havaya karışıyordu.

Ellerimin üzerindeki yumuşak beyaz ten korku ve gerginlikle harmanlanmış bir biçimde tirtir titriyordu.

Kan kokuyordu etraf. Bu boş gri duvarlara sahip depo alabileceğine kan kokuyordu.

"E-eko"

Boynumu ıslatan gözyaşları, tenimde yavaşça süzülüyordu. Tenimi yakıyordu göz yaşları. İçim buz gibiydi ama yanıyormuş gibi hissediyordum. Sırtımdan bütün bedenime doğru yaylan acı ve sızı nefesimi kesecek dereceydi.

Oluk oluk kanlar akıyordu ve ben dakikalar sonra bu gri duvarlara sahip iğrenç deponun bir köşesinde kansızlıktan ölecektim.

"S-sorun yok tamam mı?! İyileşeceksin, evet i-iyeşeceksin. Şimdi ben ambulansı arayacağım ve seni gelip alacaklar."

O geri çekilirken, artık gücümü tamamen yitirdiğim için kollarım kendiliğinden yere düşmüş, bedenim ise yere devrilmişti.

Yere düşen kafamla, bakış açıma dakikalar önce vurduğum ölü beden girdi.

Ölmüştü.

Tam alnının ortasından kurşun girmişti ve şuan benim sırtımdan akan kan gibi onunda alnından oluk oluk kan akıyordu. Gözleri açıktı ama ölüydü.

Hiç tahmin etmediği, beklemediği bir anda onu vurmuştum ve gözler açık gitmişti.

Orospu çocuğu!

İçimdeki nefret ve gerçeklerin ağırlığı o kadar fazlaydı ki bendimdeki acıyı bastıracak kadar büyüktü.

Şuan acıdan geberiyor olsam bile onun gibi gözüm açık gitmeyecektim.

Ona demiştim, eğer ben ölürsem sende ölürsün diye. Öylede olmuştu.

O ölmüştü, ben ise sadece yaşamımın son dakikalarında saliselere kafa tutarmışcasına hala nefes alıyordum.

"Siktir, siktir, siktir! Çekmiyor! Boktan telefon çekmiyor!"

Elindeki telefon gözlerimin önünde uçarak, gri duvarlara çarpıp paramparça olarak yerle buluşmuştu.

Vücudumda hissettiğim varla yok arasındaki eller bedenimi dikleştirdi.
Kendi, pis gri duvara sırtını dayarken beni önüne alıp sırtımı göğüsüne yaslamıştı.

Yaptığı ani hareket sırtımdaki ağrıyı iki katına katlarken, boğukca inleyerek ağzımda toplanan kanları tükürdüm.

"Ölmeyeceksin, ne olursa olsun senin beni yaşattığın gibi bende seni yaşatacağım anladın mı beni!"

Sesi boğuktu, kızgın, sert ve çaresiz.

Vücudumda hissettiğim parmakları, kurşunun girdiği yeri bulmak için sırtımda geziniriyordu. Parmakları yaraya değdiğinde, tekrar boğuk bir inleme döküldü dudaklarım arasında.

Yaranın üstündeki elini sertçe bastırdı. "Ölmeyeceksin eko, söz veriyorum ölmeyeceksin."

Aptaldı. Eliyle kan akışını durdabileceğini düşünecek kadar aptaldı.

Bir eliyle yara baskı uygularken diğer elini vücuduma sarıp beni kendine doğru çekerek kafasını boynuma gömdü.

"Bedenin buz gibi olmuş. Isınman gerekiyor. Kalbinin atması için ısınman gerekiyor. Evet, evet bedeninin sıcak kalması gerek. Lanet olsun burası çok soğuk!"

ᴀʟᴛıɴ ᴠᴜʀᴜş || ᴍʏɢHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin