18| Saklanan Duygular

9.8K 881 1.3K
                                    

Hatalarım varsa affola. İyi okumalar!

[VİXX - Eror (Piyano Cover)]

Tam dibe vurduğunuz an; ciğerleriniz iflas eder, kalbiniz atmak için kendini zorlar, tüm kanınız çekilir, beynimizse zaten baştan kaybetmiştir. Tamam, deriz; ölümün, umutsuzluğun ve karamsarlığın pençesini yakamızda hissederken kurtulmak için çırpınışlarımız sürer belki. İşte o an, biri sizi yakalar ve sıkı sıkı tutarak kurtarır o bataklıktan. Yeniden nefes alır, kaçırdığınız o güneşin sıcaklığını, rüzgarın serinliğini tekrar hissetmenize neden olurdu. Dün gece altın vuruşunu yapan Jungkook beni tam orada öldürmüştü; dudakları dudaklarımdayken ve öpüşünün arasından gözyaşımın tuzlu tadını alırken ölmüştüm. Tüm gece Bogum'un omzunda ağlarken, ince parmakları rahatlamam için saçlarımı okşarken, ondan başka kimseye gidemeyecek oluşum bir kez daha öldürmüştü şu zavallı ruhumu. Kimsem yoktu, hiç kimsem yoktu ve ben bu yalnızlıkta artık boğuluyordum.

Annem buraya taşınırken her şeyin güzel olacağını kulağıma fısıldasada yalan sölüyordu; hiçbir şey güzel olmamıştı, aksine hayatım o andan sonra tepe taklak olmuştu. Annem benimle ilgilenmiyor, tek arkadaşım Minjae suratıma bakmıyor, Jungkook'sa hayatımı boka çevirmede üstün başarı sağlıyordu. Herkes terk ediyordu yavaş yavaş, yalnızlığın soğuk duvarlarını kendime mesken edindiğim zaman yüreğime vurulan yumruklar daha da bir acıtır olmuştu canımı. Bu yüzdendi belki de nefeslerimin kesilmesi, dudaklarımın sızlaması ve vücudumun pare pare kavrulması.

"Geldik," Bogum'un derin sesiyle birlikte irkilerek düşüncelerimin arasından kopup gözlerine baktım. Uykusuzlukla şişen gözleri tüm gece beni izlediğinin kanıtıydı aslında, ben içli içli onun omzunda ağlayıp tan yeri ağarırken usulca uykuya dalmışsamda, Bogum sabaha kadar uyumayıp beni kollarının arasında muhafaza etmişti. Arada uykumun arasında saçlarımı okşadığını hissediyordum, hayatımdaki en kötü günümde, dibe batarken beni oradan çıkaran kişi Bogum olmuştu. Ben ona gelmiş, en kötü yürek sızımdan kaçarken, ona sığınmıştım, o da kollarını benim bu yıkık dökük halime açmış ve kendi yapmadağı o ağır yaraları tüm gece boyunca sarmaya çalışmıştı.

"Uyumalısın," dedim yekpare bir sesle, kızarık gözlerin kısaca etrafı tarayıp tekrar benim gözlerimi bulduğunda omzunu silkti usulca. "Önemli değil, dedim ya, uyku tutmadı işte." Yalan söylediğini biliyordum, ben tüm gece boyunca acıdan kavrulurken Bogum'da yavaş yavaş kavrulmuştu. "Bugün okuldan sonra izin al, dinlen biraz Bogum." Gözlerinin içine saf bir endişeyle bakarken göz bebeklerinin parıldadığını ve dudaklarında oluşan o güzel tebessüme şahit olmak beni yaraladı. Sadece onun için endişelenmem bile o kahverenginin canlı tonunu parıldatıyorsa, sevmem her şeyi Bogum için değiştirirdi.

"Sen de kendine dikkat et," Bakışlarını kaçırdı, direksiyonu tutan elinin parmak boğumları beyazlarken derin bir nefes aldı. "Eğer bir şey olursa hemen ara, senin için gelirim." Dudaklarıma içten bir gülümseme kondurup kafamı salladım ve arabadan inmeden önce yorgun bedenine veda ettim. Sonbaharın kendini iyice hissettiren soğuk havası üzerime giydiğim ince formadan sızarken hafifçe titreyip neredeyse geç kaldığım okula girdim hızla.

Sıcak binaya girer girmez merdivenleri çıkıp en üst kata geldim ve hâlâ öğretmenin girmediği sınıfa girdim. Gözlerim anında Jinyoung'un tek başına oturduğu sıraya takılırken sınıftaki öğrencilerin arasından süzülerek kendimi bir anda yan tarafındaki yerime bıraktım. Daldığı yerden sıçrayarak çıkan Jinyoung elini kalbine götürüp hiddetle bana döndü. "Tanrım! Beni korkuttun Taehyung,"

Cevap vermeden gözlerimi kapatarak sıraya başımı koyduğumda Jinyoung bende bir sorun olduğunu anlayıp beni taklit ederek kafasını sıraya koydu. "Neyin var Taehyung?" Endişeli sesiyle birlikte, anında sızlayan dudaklarım ve kalbimle birlikte şişmiş gözlerimi daha da sıkarak ağlamamaya çalıştım. Uzun süre cevap vermememin ardından saçlarımda hissettiğim dokunuşlarıyla iç çektim, o da aynı abisi gibi şefkat dolu ve sevecendi. "Sungmin geldi," diye mırıldandı hâlâ saçlarımı sevmeye devam ederken. Sinir dolu bir nefesi içime çektim, aklıma istemsizce gelen dünün anıları, kalbime saplanan ağır bir hançerin asıl nedeniydi.

The Brothers |Taekook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin