22| Ayın, Denizin ve Yıldızların Şahitliği

9.1K 754 1K
                                    

Neredeyse 5000 kelime, baya uzun oldu. O yüzden boş vaktiniz de okuyun ballarım :') Tabiki de duygusal bir müzikle okuyunuz :3

Ve tabiki bol bol yorum bırakın, bırakmayınca üzülüyorum yahu 😿

Hatalarım varsa affalo. İyi okumalar!

[Vixx - Eror (Piano Cover)]

Kırılmaya meyilli duygularımıza söz geçirmek bizim için her zaman zordu, zira o narin hislerin her bir hücresi bile değerini anlamayan insanlar tarafından düşünmeden kırılırken, geçte olsa bunun zamana, mekana ve kişiye ait olmadığını anlayabilmiştim. Çünkü değer verdiğimiz kişilerin en ufak hareketi bir kelebek etkisinde döngüye girip sonucunda bizim canımızı yakar, bu tecrübeyi en ağır yollarla öğrenmemize vesile olurdu. Çocukluğum, hatıram ve dostum dediğim kırılgan arkadaşımın yokluğu son günlerdeki gibi hiçbir zaman kalbimin odalarından ayrılmazken ruhumun uğradığı bozgunların bile haddi hesabı yoktu, zira öylesine yitiktim ki, Jungkook'un bile elimden tutup benimle birlikte Minjae'yi aramasına izin vermiştim.

Dört koca gün olmuştu, yaralarım hâlâ yerli yerinde durarken mordan hastalıklı bir yeşile dönmüş izlerimin üzerine kalbime vurulmuş ağır bir utancın izlerinin silsilesi yanaklarımı kızartsada, Jungkook'un yanımda durmasına izin verirken gözlerine bile bakamıyor, sadece dediklerini dinleyebiliyordum. Şayet o kahverengi bir ateş gibi yanan irislerinde gördüğüm her yansımada aklıma onunla geçirdiğimiz o arzulu gece ve hemen ardından konuştuğumuz cümlelerin yankılarını duyumsuyordum, işte Jeon Jungkook'un üzerimdeki etkisi tamamen bu şekilde sarsıcı ve ezici bir üstünlükteydi.

Sıcak havadan bunalarak ellerimle kendimi yelpazeledim, Busan'ın sıcak olacağının bilincinde olsam ve hatta içimi gösterecek kadar ince bir gömlek giysem dahi boynumdan süzülen terlere engel olamamak sinirlerimi bozan bir durumdu. "Çok heyecanlandım, ailecek ilk kez tatile çıkıyoruz," Annemin sevinçli sesinin ardından gözlerimi devirip 'aile' kelimesine fazla takılmamaya çalıştım, zira düşünür ve kafayı yerim diye öyle korkuyordum ki, kendimi bir kaç adım atarak Jungkook'un geniş bedeninin ardına gizlenmeyi bile düşünmüştüm. "Aynen öyle hayatım, sana Busan'ın her karış toprağını göstereceğim," Bay Jeon'da anneme eşlik ederek asansöre bindiğinde aynı benim gibi suskun olan Jungkook'a eşlik ederek ben de asansöre bindim ve dudaklarıma vurduğum mührü açmamak adına bir kez daha kilitledim. Zira az önce Jungkook'la aynı oda da kalacağımızın haberini almak bile sinirlerime epey derin bir hasar vermişti, daha önce babasından ikimizi de tek bir odaya koyacağının haberini alsaydım eğer ilk başta itiraz ederdim bu fikre.

"Siz yeni çift olarak gezin," Tam o sırada yanımdan gelen derin sesinden sonra omzumda hissettiğim koluyla beni kendine çekip yarım bıraktığı cümleye çekinmeden devam etti. "Biz de ikimiz Busan'ın sokaklarını turlayalım," Hemen yanı başımda yanaklarıma düşen nefesleri yüzünden kirpiklerime kadar yoğun bir titremenin esiri oldum, ne kadar kabul etmesem de tenime olan keskin dokunuşlarına hayran kalmamak elimde değildi, arkamdaki annemin neşeli sesi asansörde yankılanan Vivaldi'nin Dört Mevsim'inden çalan Kış parçasının dingin tonunu bile bastıracak şekilde çınladı kulağımda. "Ne güzel olur! İki kardeş çok iyi anlaşırsınız," Cümlesinin ardından gelen kıkırtıları içim yana yana dinlerken gözlerimi kırgın bir ifadeyle bana bakan Jungkook'un kahvelerine çevirdim, lanet hislerimi kabul edip birlikte olsak bile önümüze çıkan bir yığın engele takılı kalmak kalbimi öylesine burkuyordu ki, üvey kardeş olduğumuz gerçeğini bile hazmedemiyordum.

"Çok iyi anlaşırız," Jungkook'un gül rengi dudaklarından yuvarlanan ateş parçası sözcükler yüreğime konup ağırlık yaparken bitmeyen göz temasımızı bozan şey asansörden duyulan bir ding sesi oldu, hemen toparlanıp ilk inen kişi lütfuna ulşarak annem ve Bay Jeon'a bakmadan kalacağımız odayı ararken arkamdan gelen görevliyi fark etmeycek kadar sağırlaşmıştım. Neydi bu öfkem, kimeydi bu hiddetim, ya da niçindi böylesine ağır bir kırgınlığım; Minjae'ye olan endişeme mi, yoksa Jungkook'la girdiğimiz çıkmaz ilişkiye mi? Hangisiydi beni böylesine yiyip bitiren, tüketen ve öldüren?

The Brothers |Taekook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin