sev "SEN YA! " beni

YA DEĞİLSE!

-Yusuf Sinan Ağam şartım budur

Yusuf'a dönüp

- Yusuf'ta kabul ederse Yusuf'la evlenirim.

Zilhanın sözlerini duyan Yusuf Zilhanın gözlerinden gözlerini biran bile çekmeden tek seferde içti tuzlu kahveyi.

*****************

Sinan Ağa Yusuf'un kahveyi tek seferde içişini görünce Ayşe'sinin gözlerine  bakıp "oğlumuz Yusuf'a kızınız Zilhayı isteriz" dedi.

Beşir Ağa Murat dururken ailesinden dışlanmış Yusuf'un damadı olmasına bozulsa da işler bu kadar karışmışken Hasan'ın canını daha fazla tehlikeye atamadı.

-Allah tamamına erdirsin Sinan Ağam

- Tamam o zaman Beşir Ağa şimdi yüzük takıp Ağalara haber salalım Hasan'la Ceylan'ın  nikahından sonra çok beklemeden yapalım düğünü bu iş çok uzadı bitsin biran evvel

Ayağa kalkan Sinan Ağa dan sonra Zilha da Yusuf'un yanına gelmiş yüzükleri takılmıştı.

Çınaroğlu ailesi şaşkınlık ve içlerinde ki rahatlamayla yol alırken kimse söyleyecek tek kelime bulamamıştı. Konağa ulaştıklarında herkes üst değiştirme bahanesiyle odalarına dağılırken Yusuf avludaki sedirlere bıraktı kendini dirseklerini dizlerine dayayıp yüzüğünden sarkan kırmızı kurdeleyle oynamaya başladı. Bu kurdele neden kırmızıydı. Yanında fark ettiği kıpırtıyla başını kaldırdı. Bir eli ensesinde etrafına bakınan Murat'ı görünce "gel abi neden duruyorsun orada"dedi.

Murat biraz daha oyalanıp oturdu Yusuf un yanına. Bir süre sessiz sessiz oturdular.

Yusuf'un oynadığı yüzüğü parmağından çıkardığını gören Murat

-Affet bizi Yusuf

- Sana kardeş olamadım. Bu ev sana sırtını döndüğü halde yıkmadın yuvamızı

Yusuf manidar bir şekilde gülümseyip

-Affedilecek bir şey yok Murat abi

Yüzükteki kurdeleyi çözdü ve "Rabbim dualarımı kabul etti" deyip yüzüğü taktı parmağına ayağa kalkıp

-Bir ay daha burada durabilirim o arada Esma yengeyi de ister miyiz? Tuzlu kahvenin tadı sana nasıl gelecek çok merak ediyorum!

 Murat kalkıp kollarını boynuna doladığı Yusuf'a "isteriz kardeşim isteriz sen hakkını helal et Esma'yı da isteriz" dedi.

Kuzgun konağında Beşir Ağa sinirli sinirli söylenip avluda volta atıyordu.

-Yusufmuş

-Murat değil de Yusuf'muş

-Ne olduysa Murat masum ona kıyamazken Yusuf'muş. Zilha hanım oğlanı görünce vicdanı falan sızlamadı. Hani kurban etmezdin kimseyi

-Hayırdır baba ne dolanıyorsun ortada Hasan'ı kurtardım işte Çınaroğlu'yla akraba oldun daha ne istersin.

-Ne mi isterim? Murat dururken gittin ne idüğü belirsiz Yusuf'u kabul ettin.

"Sen oğlunla ne idüğü belli Ceylanına sahip çık baba Yusuf benim derdim sen hiç gam etme benim için" deyip odasına çıktı. Yatağa uzandı. Elini havaya kaldırıp sallanan kurdeleye gözlerini dikti. Kurdelenin bittiği yerde gözü valizine takılınca hafifçe gülümsedi.