Şimdi

2.7K 141 75
                                        


* * * * * * * * * * * * * * *

-Hasan ne oldu bana ? Hasan ne olur bir şeyler yapsınlar ne oldu yüzüme?

-Ceylan bırak yüzüm demeyi karnında yanmış. Tek derdin yüzün mü? Ne oldu dün anlat. Her şeyi anlat ona göre başlayacaklar tedaviye.

- Ben bu hale gelecek bir şey yapmadım. Hiç ateşe yaklaşmadım nasıl yandım böyle? Gece... Gece ilaçlı suyun içine düştüm.

- Bide ateşe yaklaşmadım diyorsun Ceylan. Bundan büyük ateş mi olur. Onca şey geçti başımızdan hiç mi akıllanmadın? İlacın adını hatırlıyor musun?

-Hatırlamıyorum kahverengi bir etiketi vardı. Şişesini kovaların oradaki ağacın dibine attım. Bir şeyler yap düzeltsinler yüzümü.

-Bekle arayım evi öğrenelim ne olduğunu sakinleşmeye çalış biraz.

-Söylemesi kolay. İşine geliyordur tabi. Yüzümde böyle oldu hastalıklı diye boşamak kolay olur. Peki ben ne olacam? Artık isteyenim olmaz diye kumama hizmetçi mi olacam?

Yerinden fırlayan Hasan elindeki telefonu fırlatıp yapıştığı Ceylanın kollarını sıkmaya başladı. İlk kez tersleniyordu Ceylan'a.

- Sen hala karımsın benim Ceylan Hanım. Ne demek taliplerim? Ben sana hiçbir gün ayrılacam dedim mi? Düzelmezsen kuma getiririm dedim mi? Hırsınla kıydığın canın hesabını sordum mu? Ablam nasıl kavrulacak acısı çöreklenmişken bağrıma hala senin için uğraşıyorum. Nasıl gözünü kaparsın yaptıklarıma? Şimdi o çeneni kapalı tut. Başlasınlar tedavine. Güzelliğinde giderse ögünecek hiçbir meziyetin kalmayacak elinde.

- Güzelliğimden başka babanın gözünü boyayan servetim, gücüm var Hasan Bey.

-Ne gücüymüş o? Hani babandan 4 abine pay edilip sana da canları isterse harcamana izin verecekleri servet mi? Kendi başına ne işe yararsın? Mesleğin mi var yoksa tarlada işçi mi olacaksın? Ablamın annesini duydun mu hiç? Zeynep Karadağ ulan Zeynep Karadağ. Servet mi? Tonla. Güzellik mi? Hem içi hem dışı güzel. Babam bile hala adı geçince dalar gider. Anneme kuma oldu. Derdinden erken yaşta göçtü gitti. Sana mı acıyacaklar. Abilerin var ya kaçmak istediğin, gölgeleri olmazsa o güzelliğin en büyük düşmanın olur senin bunun bile farkında değilsin.

- Abilerim beni ne zaman bıraktı da şimdi bıraksın?

- Onlar şimdi abi yakında baba olacaklar o zaman bekle bakalım öncelik kimde olacak. Hele böyle sağa sola zehir saçarken.

Ceylan, telefonunu fırlattığı yerden alıp çıkan Hasan'ın ardından bakarken hala " yok öyle Hasan bey beni böyle kandırıp yanında tutamazsın. Gitmeyim diye saçmalıklarına inanacağımı mı sandın." Diye egosunu tatmin etmeye çalışıyordu.

* * * * * * * * * * * * * * *

Züleyha bindikleri arabanın hızını fark etse de kötü bir şeylerin olduğunu anlasa da içinde tutamadığı bir sevinçle bakıyordu Yusuf'a. Anlık yaşıyordu insan. Bir an hüzün bir an şaşkınlık. Hepsine de yetişiyordu ruh. Hiçbir şey sormak istemiyordu. Cevaplarla şu an ki mutluluğundan olmak yine Yusuf'la aralarına mesafelerin girmesini istemiyordu. Mesafeler bazen uzayan yollar bazen hoş sedayla bakmayan kalpler. İstemiyordu. Mesafenin hiçbir çeşidini istemiyordu. Nereye nasıl götürecekse götürsün. Yeter ki yanında olsun istiyordu. Yusuf'un dinmeyen siniri yüzünde dalgalanıyordu. Ağzının içinde gevelenen kelimeleri duymak istemediğinden emindi. Yine de cesaretini toplayıp sordu.

-Yusuf biraz yavaşlar mısın? Ne oldu? Bir yerlerde duralım anlat korkmaya başladım.

Yusuf ani bir manevrayla arabayı yolun sağındaki boşluğa kırınca savrulan Züleyha başını cama vurdu. Arabayı durdurup kemerini çözen Yusuf önce elleriyle yüzünü sıvazlayıp sakinleşmek için bir iki dua okudu. Ardından Züleyhanın yüzünü avuçlarının arasına hapsedip alnına dikkat kesildi.

sev "SEN YA! " beniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin