Cebinden çıkarttığı yüzük kutusunu Ali'ye verip Zülleyha'ya yanına gelmesi için elini uzattı. Ayağa kalkan Ali, Yusuf'un yüzüğünü taktıktan sonra Hannaya Züleyhanın yüzügünü verdi takması için. Kesilen kurdeleyle bir adet daha yerini bulmuştu Oya ve Şimal'in alkışları eşliğinde.
* ** * * * * * * * * * * * *
- Şimaaal! Oyaaa!
Oya ve Şimal mesafelerle beraber sıcaklığı da kaldıran teknolojik icadın başından Ayşe Hanımın sesiyle ayrıldılar. Yüzlerinde tebessüme telaşta karışınca ne yapacaklarını şaşırarak yerlerinden fırladılar.
- Oya ben bakarım Ayşe anneme sen hoplayıp zıplama.
- Ne biliyim Şimal'im Ayşe Hanım ağamı duyunca kendimi unuttum.
Şimal kapıya doğru ilerlerken Oyaya bakıp kıskançlıktan uzak özlemiyle yanıtladı.
- Azıcık daha büyüsün cennet kuşun başka bir şey düşünmez olursun nasılsa. Ben bakıyım altından kalkamayacağım bir şey olursa yardım isterim.
Şimali dinleyen Oya oturduğu sedire yavaşça uzandı.
- O zaman ben şöööööyle uzanabilirim. Nasılsa senin halledemeyeceğin bir ev işinin olduğunu düşünmüyorum.
- Kızım neredesiniz? Misafirler gitti. Baktım sağa sola göremedim sizi.
- Züleyha aramıştı. Dalmışız konuşmaya kusura bakma Ayşe Hanımağam.
- Yok kızım. İçim daraldı. Yanımda nefes arıyorum. Bir kahve yapsan da içsek.
- Sen çardağa geç şöyle ben hemen yaparım.
- Şimal neredesin? Mutfağa bakıyorum yoksun odaya bakıyorum yoksun.
- Sen bir dur oğlum. Git ne işin varsa kendin yap açsan söyle mutfağa hazırlasınlar. İçim daraldı. Oturacam kızlarımla.
Erkan annesinin çıkışına şaşırmıştı. Ömrünü evlatlarına ve eşine adayan bu hatuncuk ilk kez ikinci plana atıyordu oğlunu. Annesine yaklaşan Erkan Ayşe Hanımı "Ben buradayım. Yanında!" dercesine kolunun altına alıp alnına en sıcağından bir öpücük kondurdu.
- Sen nasıl istersen öyle olsun Ayşe Hatun. Kızlarından medet bulamazsan ben mutfaktayım.
- Kıskanma Erkan Bey ben yeterim Ayşe anneme Oyayı da yanımıza aldık mı ohoohooo. Hem çok güzel haberlerim var benim Ayşe anneme. Anne hadi geç sen çardağa.
- Züleyhaların balkona çıkalım kızım.
- Olur. Oya yan odada uzanıyor. Kahveyi yapıyım ona da haber veririm.
- Ben seslenirim kızım.
-Ben gelmeden konuşmaya başlamayın ama. Olanları tek nefeste anlatır yoksa Oya.
Annesi ve Şimal arasındaki konuşmayı merakla dinleyen Erkan yukarı çıkmaya hazırlanan annesini görünce Şimalden laf almaya çalıştı.
-Ne oldu anlatsana merak ettim şimdi.
- Olmaz önce Hanım ağama anlatacam. Sen ne istemiştin?
- Süt isteyecektim. Midem ağrıyor. Rahat yok bir süre bize Şimal. Ceylan dönünce de ne nasıl olacak bilmiyorum. Sen kahveni yap ben Seval'e söylerim.
- Olmaz. Ben ısıtırım.
Sütü telaşla cezveye koyan Şimalin kıskançlığını fark eden Erkan fırsatını bulmuşken uğraşmak istedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
sev "SEN YA! " beni
General FictionZehirli nefs topraklarının, kurumayan nehirleriydi SEVDA Boyunlara ateş laleleri takıp yoldan çıkaran gafletti SEVDA Zalimin vicdansızlığına kılıf, masumun iki cihan sınavıydı SEVDA Bazen insana, bazen nisyana dairdi SEVDA Belkide cehennemin yasak m...