YAKAMOZ

27.BULUNMAZ HİNT KUMAŞI

Lokal anestezi uygulamalarında ağrı ve ısı duyusu engellenir ancak dokunma duyusu engellenemez. Yani diş çekmeye gittiğinizde ağrıyı hissetmezsiniz ancak hekimin uyguladığı baskıyı hissedersiniz. Dokunma dediğimiz olayın basit olmadığını buradan anlamalıydık aslında. Ancak biz insanoğlu hiçbir şeyi gözümüze sokulmadan anlamamaya meyilliydik.

Emre dokunduğu teni, vücudunda gezinen elleri de nasıl bir durumda olursa olsun hissedebileceğini biliyordu artık. Çünkü dokunma, temas ya da adı her neyse sizi bambaşka diyarlara sürükleyebiliyordu. Dudaklarıyla mühürlediği her nokta, elleriyle keşfettiği her gizem hem kendini hem de Alp'i sonu olmayan bir yüksekliğe çıkarıyordu. Arada Alp'in dudakları arasından çıkan sevgi sözcükleri yere çakılmasına neden oluyor, daha sonra kendi vücudundaki ellerle tekrar zirveye tırmanıyordu. Sanılanın aksine yere çakılmanın da öyle kötü bir şey olmadığını bu sayede anlıyordu. Çünkü bu dibe ulaşmanın bile inanılmaz bir hazzı vardı ve yükselmeyi de paha biçilemez bir hale getiriyordu.

Bir sevişmenin tüm tabularını yıkacağını, tüm bildiklerini sıfırlayacağını asla tahmin edemezdi. Onlarca birlikteliğinde kadınlara hakim olduğunu düşünürdü. Onların üstünde olup zevkten ağladıklarını gördüğünde güçlü hissederdi. Ancak şimdi Alp'in içindeyken hiç olmadığı kadar aciz hissediyordu. Başından beri güçlü olan da hakim olan da Alp'ti. Sanki Emre korunmaya muhtaç biriydi de Alp onu koruması altına almış gibiydi. Bu belki kalbinin reise ait olmasındandı belki de gerçekten bu birliktelik yaşadığı tüm sevişmelerden farklı olduğundan.

Yüzünden akan terler altındaki bedenin terlerine karışırken zirveye tırmandıkları yolculukta odanın duvarına çarpan yatak başlığı ile kendi dudakları da Alp'in dudaklarına çarptı. Sonun getirdiği rahatlamayla karışık hazzın etkisiyle yükselen inlemeleri birbirlerinin dudakları arasında kaybolurken Emre sevdiği adamın üzerine yığılmıştı bile.

Sarsılmaları dinip odada derin nefes alışverişleri yankılanırken Alp'in titreyen eli Emre'nin omzunda dinlenen başını buldu. Saçlarını usul usul okşayıp yüzündeki mayışmış ifadeyle gözlerini usulca kapattı. Alp'in durumu da sevdiği adamdan farklı değildi. Her zamanki konumundan farklı bir şekilde sevişmekten beklemediği şekilde zevk almıştı. Ama bunun Emre'yle olmasından kaynaklandığından emindi.

"Her yerim ağrıyor."

Emre'nin yorgunluktan bitmiş sesi testesteron kokan odada havayı yavaş yavaş dağıtmaya yönelikti.

"Benim yanımda bunu söylemeni esefle kınıyorum, özellikle kıçım bu konuda senden şikayetçi."

Az önce inlemeriyle gündüz olmanın verdiği avantajla komşularını rahatsız etmekten son anda kurtulan adamların şimdiki bu gevşekliği göz yaşartacak cinstendi.

"Senden değil ama sevgili totondan özür dilerim. Onun karşısında boynum kıldan ince."

Sırtına yediği sert tokat Alp'in parmak izlerine denk gelirken acı ile inledi.

"Her hareketimden böyle zevk alman gözlerimi yaşarttı."

Alp'in alaycı sesi bile yorgunluğunu gizleyemezken Emre yavaşça saklandığı yerden çıkıp sevdiği adamın yanına uzandı.

"Anlayışından öperim Alp'im. Nasıl da iyimsersin öyle."

Yan dönüp Alp'i de kendine çevirirken alışkanlık haline getirdiği pozisyonu aldı. Yüzünü Alp'in boynuna gömerken bacağını sevdiği adamın bacakları arasına saklayıp kolunu beline attı. Alp'in elleri her zamanki gibi saçlarını bulurken bacağını Emre'nin üzerine attı.

"Burada pert olan ben iken senin şefkat görüyor olman tamamen benim yüce gönüllü oluşumdan."

Emre'nin boynuna kondurduğu öpücükle sözcükleri havada asılı kalırken kokusunun derince solunması yüzünde tebessüme neden oldu Alp'in.