40.FİNAL

29K 1.5K 4.2K
                                    

7 yıl sonra;

Ankara,

Yıllar sizden bir şeyler alıp size bazı şeyler katardı. Bunları toplayıp çıkardığınızda bazen kârda, bazen de zararda olurdunuz. Ama bu durum mutluluğunuzu belirlemezdi. Yani zararda olmanız illa üzgün olduğunuz anlamına gelmezdi.

Alp, büyük toplantı odasındaki en genç kişi olarak dikkatleri toplarken mutluluğu iliklerine kadar hissediyordu. Hayatından birileri çıkmış olsa bile son 7 yıl ona çok şey katmıştı. Şimdi ise güzel günlerini yaşıyordu. Galiba bazı durumları oldurmak için zorlamamak gerekiyordu. Çünkü Alp bunu başardığında devamında mutluluğu da bulmuştu.

"Yurt açılması taraftarıyım," Alp'in sözüne bazı üyelerden onay gelirken bir kısmı tereddütlüydü. Adamlara günlerdir bunu anlatmaya çalışıyordu ama hala bir sonuç alamamıştı.

"Hocam demesi kolay ama bunun arazisinden tutun, inşaat için alınacak malzemesine, yatağından tutun da görevli olacak personeline kadar çok fazla işi ve masrafı var. Değecek mi orada kalacak olan öğrenci sayısına?"

Konuşan kişi teşkilatın yeni başkanıydı. 50'sini aşmış olan adam her ne kadar yeniliklere açık olsa da adım atmadan önce ziyadesiyle temkinli davranıyordu.

"Efendim, size sunumumda da bildirdiğim gibi bunlardan önce düşünmemiz gereken şey evlatlarımızın kalabileceği güvenli bir ortam oluşturmak."

Üyelere tek tek baktı, hepsinin çocuğu olduğunu biliyordu.

"Çocuklarımızı ülkenin herhangi bir yerine gönderirken güvenle gönderebilmeliyiz. Onları koruyacak, bulundukları yerde yabancılık hissettirmeyecek birileri olmalı yanlarında."

Beyaz ekrandaki slaytı iki sayfa geri aldı.

"Zaten her yerde açalım demiyorum. Bu gördüğünüz şehirler araştırmalarım sonucunda üniversite ve liselerinin iyi olduğunu öğrendiğim büyük şehirler. Bu şehirlerde okuyan evlatlarımızın sayısı hiç az değil."

Durup derin bir nefes aldı.

"Hem sadece milli görüşü benimsemiş olması da gerekmez. Bu vatanın tüm evlatları bizim de yavrumuzdur. Hepsine güvenli bir yurt ortamı oluşturmak teşkilatımızın görevi değil midir?"

30 yaşında olmak sadece yanındaki insanları değil Alp'i de değiştirmişti. Artık daha olgundu, basit işleri bırakmıştı. Bazen sinirlerine hakim olamadığı oluyordu ama genel olarak sakin biri olmuştu. Etrafındaki herkesin saygısını kazanan bir teşkilat başkanı olmuştu. İki yıldır bu görevdeydi, bir şehrin teşkilat reisi olmak zor ama güzeldi.

Devamında süregelen konuşmalar sonucunda oy çoğunluğuyla 3 şehre daha yurt yapılma kararı alınmıştı. Fikrin sahibi olmak inanılmaz gururlu hissetmesine neden olurken toplantı bitmişti. Kendisinden en az 10 yaş büyük adamlar ağır ağır toplanırken Alp elinden geldiğince hızlı olmaya çalışıyordu. Aynı zamanda reislerin aklında kalan son sorulara da cevap verirken bir gözü bileğindeki deri saatteydi.

Bu sırada hemen gelmesi için bir taksi çağırdı teşkilata.Nihayet tamamen toplanırken evrak çantasını eline aldı.

"İyi günler beyler."

Kibarca gülümseyip herkesin selamını aldıktan sonra yılda iki kez ülke geneli teşkilat toplantısının yapıldığı odadan ayrıldı. 7 yıl önce hatırlamak istemediği gün, babasıyla konuşunca bir daha buraya girememekten korkmuştu ama neyse ki öyle olmamıştı. En sevdiği yerde olmak bile doğru seçimi yaptığını gösterirken binadan aceleyle ayrılmaya çalıştı. Kendisine selam verenlere karşılık vererek binadan ayrılabildiğinde taksinin gelmiş olduğunu gördü.

YAKAMOZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin