Hikayemin devamını getirmem için bana destek veren Melisa ,Zeynep ve Cennet 'e çok teşekkür ederim özellikle wattpad de tanıştığım en tatlı insan olan @seymaozturk28 e hitafen yazığım bu bölümü umarım beğenirsiniz.Onun hikayelerine de göz atmalısınız :)Okula geldiğimde herkes sınıftaydı arabadan inip koridorlardan koşarak hızla on ikinci sınıfların olduğu bölüme çıkan köşeyi dönerken birinin sırtına çarpmamla kıçımın üstüne düşmem bir oldu.
"Yuhhhhh!!" yerde oturmaya devam ederek üstümü silkeledim.
"İlkokul koridoru değil burası dikkat etsene."derken elini uzattı.Kardeşim sövdün mü sevdin mi belli değil.Hem kızıyosun hem elini uzatıyosun haksız olmasam tutar mıydım ben o eli.
"Pardon geç kaldım da görüşürüz."
Az önceki uyarımı unutup koşmaya devam ettim.Kapıyı tıklattım cevap gelmesini beklemeden içeri girdim.Edebiyat hocası olduğunu görünce açıklama yapmak yerine sadece tebessüm ettim.Zaten sınıfı serbest bırakmıştı belliki.
"Lenaa!"sınıfın ucundan Ezgi el salladı.Cam kenarı köşe.Bulabileceğiniz en güzel yerdir;bazen yumuşak yatak bazen dedikodu masası bazen ağlama duvarı bazen kopyanın yuvası bazende toplantı salonu olabilme kapasitesine sahip bir yer.
Ezgi'nin yanına oturduğum anda Baran,Kaya arkalarına dönüp, Zeynep de yan sıradan sandalyesini koridora çekerek aramızdaki boşluğu kapadı.
"Teşrif edebildin."
"Hiç gelmeseydin."
"Fizanda mıydı ev?"
Sırayla Kaya, Zeynep ve Baran laf soktuktan sonra Ezgi yine kahkahasını susturamayan kişi olmayı bana bırakmamıştı bu konu da baya yarışıyorduk.Aslında ben genellikle kendi yaptığım espirilere tek başıma gülüyordum ama o ayrı konu.
Kapı çalındığında bizde yazın neler yaptığımızı anlatıyorduk.Aksilikte mastır yapmış müdürümüz sınıfa yanında iki kız bir erkek öğrenciyle içeriye girdi.Bir dakka ya bu benim koridorda tosladığım kas yığını değil mi? İyi bir başlangıç olmamıştı ama saçlarının kapkaralığına karşı inatla sıyrılan mavi gözleriyle buluşmam kalbimin teklemesine sebep oldu.Yüzünde ne bir yavşak sırıtışı ne de ezik bakışı vardı.İşte bu biraz daha ilginçti birine ilk bakışımda ne mal olduğunu genelde anlardım ama ona sadece bakıyordum gördüğüm tek şeyse; hiçbir şeydi.Mavi bir boşluk.
Kızlardan biri siyah kısa saçlı diğerinin ise açtırmış olduğu çakma sarı saçları vardı.Boyları nerdeyse aynıydı ya onlar çok kısaydı yada o en az bir seksen felandı.
O benim yan tarafımdaki, Zeynep'in arkasına oturdu.Siyah kızla çakma sarışın onun yan tarafındaki ikiliye yerleştiler.
Zil sesi duyulunca hepimiz dışarıya çıktık Kaya ve ben voleybol oynamak için sahadaki on birlerin arasına karıştık.Aralarında Kaya'nın hayranı olan kızlar vardı fakat onuncu sınıftan beri Ezgiyle olan sağlam ilişkilerinden dolayı çoğunun umutları sönmüştü.Ama Baran hala boştaydı ki onunda elinden geçirmediği kız kalmamıştı.Baranla aramızda dokuzdayken bir şeyler olacak zannediyordu herkes ama benim aşkı beklediğimi söyleyince arkadaş olmaya karar verdik başlarda bu biraz zor olsada şimdilerde en iyi dostlarız.
Zeynep, Ezgi ve Baran sahayı gören banka oturmuşlardı.Baran ayaklanıp benim olduğum pozisyona geçince oyundan çıktım.
"Ben yorulmuştum zaten. "
Yani senin için çıkmadım orda anlaşalım.
Arkamdan sadece kahkahasını duydum.Kızların olduğu banka gittiğim.Zeynep'in deniz anılarını dinlerken omzunun üstünden yeşil çam ağacının altında otururken buldu gözlerim onu.Dizinin birini kırmış diğer ayağını da dizinin üstüne koyup bacağının üstündeki deftere sehpa görevi yapıyordu.Başını yan yatırmış elini kağıdın üzerinde kaydırıyordu elini durdurup kafasını kaldırdığında göz göze geldik.Gözlerimi kırpıştırıp hemen başka yere kaydırdım.Göz ucumla kontrol etmek için kafamı kaldırdığımda yan banktan gelen kıkırdayan kızları görünce vazgeçip okul bahçesine odaklandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ ÇİLEK
Teen FictionSon sınıf..Ormanın ortasına kurulmuş yatılı okulumuza gelen yeni bir öğrenci... Daha önce hiç kimsede hissetmediğim şeyleri hissettim ona ilk baktığımda;hiçbir şey. Onda o masmavi gözleri dışında, her şey kapkaranlıktı. "En sevdiğin meyve ne?" ...